EKMEĞE ZAM ÖNGÖRÜLMÜYOR  ANKARA (A.A)

-EKMEĞE ZAM ÖNGÖRÜLMÜYOR  ANKARA (A.A) - 17.09.2010 - Endüstriyel Fırıncılar Birliği (EFB) Yönetim Kurulu Başkanı ve Ankara Halk Ekmek Genel Müdürü Ali İlkbahar, buğdaydaki fiyat artışının geçici bir durum olduğunu belirterek, maliyeti etkileyen büyük bir unsur olmadığı için, kısa dönemde ekmek fiyatlarında bir artış öngörmediklerini söyledi.  İlkbahar, EFB tarafından çıkarılmaya başlanan Endüstriyel Fırıncılar Dergisi'nin tanıtımı amacıyla düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'de kayıt dışı üretim de dikkate alındığında 20-25 milyon ton buğday üretimi yapıldığını, bunun da Türkiye'nin üretimini karşılayacak düzeyde olduğuna işaret etti.  Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı'nın ''Bayramdan sonra ekmek fiyatlarının yeniden değerlendirileceğini'' söylediği hatırlatılarak, endüstriyel fırıncıların tutumunun sorulması üzerine İlkbahar, şöyle konuştu: ''Türkiye'de yeterli buğday üretimi var. Ama buğday köylünün elinden çıktıktan sonra fiyatlarda suni bir artış oldu. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın ithalatı gündeme getirmesinden sonra ise fiyatlarda 50 kuruşluk düşme kaydedildi. Elimizde çok güzel buğday var. Un almak için 15 gün önce yaptığımız ihalede bir çuval unun fiyatı 40 lira iken şimdi 37 liraya indi. Önümüzdeki günlerde 34-35 liraya düşmesini bekliyoruz. Fiyat artışları geçici. Maliyetleri etkileyen önemli bir artış olmadığı için yakın dönemde ekmek fiyatlarında bir artış öngörmüyoruz. Buğdayın 35 kuruşa köylüden alınıp 70-80 kuruşa satılması insaf meselesi, esnafın insaflı davranması lazım. Ekmek fiyatı ile oynanmamalı.'' Ali İlkbahar, normal ekmeğin 300 gramdan küçük üretilmemesi gerekirken, ''ucuz ekmek'' sattığını iddia eden bazı yerlerde ekmeğin gramajının 200-250 gram olduğunu belirlediklerini açıklarken, denetimlerin artırılması gerektiğini vurguladı. EFB'nin yarısı belediyelere ait halk ekmek fabrikası olmak üzere 30 civarında üyesi bulunduğunu ve Türkiye genelinde günlük üretilen 110 milyon adet normal ekmeğin yüzde 10'unun birlik üyesi şirketler tarafından üretildiğini anlatan Ali İlkbahar, Türkiye'de ekmek üretim yerlerinin yüzde 70'inin çok küçük işletme olduğuna işaret ederek, özellikle apartman altlarında, bodrumlardaki fırınlarda hijyen sağlamanın mümkün olmadığını önü sürdü.  Ekmeğin sağlıklı ve kaliteli üretimi açısından endüstriyel tünel fırınlara geçilmesi gerektiğini vurgulayan EFB Başkanı Ali İlkbahar, birçok ülkenin bu geçişi sağlamak için kredi desteği sağladığını belirtti ve fırınlara birleşmeleri çağrısında bulundu. Türkiye'de fırınların yüzde 70'ini küçük işletmeler oluştururken, apartman altı ve bodrumlarda üretim yapan firma sayısı bu kadar çok iken yeni gıda kanunu ile işletmelerde gıda mühendisi çalıştırılması zorunluluğunun kaldırılmasını eleştiren İlkbahar, ekmek üretiminde hijyenin sağlanmasının insan sağlığı açısından çok önemli olduğunu söyledi.  Endüstriyel fırıncıların, laboratuvarlarında analiz ettikten sonra gıda kodeksine uygun unları ekmek üretiminde kullandığını, kendilerinin almadığı unu fırınların aldığını anlatan İlkbahar, insan sağlığının korunması açısından, fırınlara laboratuvarlarını ücretsiz kullandırmaya hazır olduklarını bildirdi. İlkbahar, kaliteli ekmek üretiminin sağlanması açısından, en azından her ilçede bir laboratuvar kurulmasını ve küçük işletmelere birleşerek ortak gıda mühendisi çalıştırma zorunluluğu getirilmesini önerdi. -ALIŞVERİŞ MERKEZLERİNİN DOĞALGAZLI FIRINLARDA EKMEK ÜRETİMİNİN ÖNLENMESİ  Şehir içinde kurulmuş büyük alışveriş merkezlerinde elektrikli fırınlarda ekmek üretimi yapıldığını, bu marketlerin şimdi doğalgazlı fırınlara geçerek ekmek üretimini artırmak için başvurduklarını anlatan  EFB Başkanı İlkbahar, ''Bu marketlere hergün binlerce insan gidiyor. Doğalgazlı üretimde, içerdeki oksijen çekileceği için, bu durum alışveriş merkezlerini ziyaret eden insanlar açısından büyük tehlike yaratabilir. Şehir içindeki bu alışveriş merkezlerinin, elektrikli küçük çaplı üretim dışında, doğalgaz ile tünel fırınlarda büyük çaplı ekmek üretimi yapmalarına karşıyız'' dedi. Ali İlkbahar, apartman altlarında, bodrumlarda kurulan fırınlara ruhsat verilmesi uygulamasından vazgeçilmesini isterken, ''Bence bu tehlikeye ruhsatı verenler de ortak oluyor. İlle de başımıza büyük bir felaket gelmesini mi bekliyoruz. Bu tür fırın kuranları ve buna izin verenleri, binalar havaya uçmadan, yarın eyvah demeden yasaya uymaya davet ediyoruz'' diye konuştu.  -''EKMEĞİN NAYLON POŞETE GİRMESİ UYGUN DEĞİL'' Ekmeğin poşetlenerek satılması konusundaki bir soru üzerine EFB Başkanı Ali İlkbahar, bunu hem insan sağlığı, hem de çevrenin kirletilmemesi açısından uygun bulmadıklarını belirterek, şöyle konuştu:  ''Türkiye'de üretilen poşetlerin yüzde 70'i geri dönüşüm poşeti. Bu poşetlerin gıda ambalajında ve taşınmasında kullanılmaması gerekir. Koyu renkli olan bu poşetlere değil gıda koymak, dokunduğunuzda bile elinizi yıkamanız lazım. Böylesi bir poşetlemeye karşıyız. Günde 110 milyon ekmek üretiliyor. Üretilen bütün ekmekler poşetlense, üretilen poşet ancak 3 ay yeter. İthalat yapmak gerekir. Ayrıca günde 110 milyon ekmekten çıkacak poşet, çevre kirliliğine neden olur. bu nedenle naylon ambalaja karşıyız. Kağıt poşet daha uygun olabilir. Ama bunun için de zaman lazım.'' Ekmeğin poşetlenerek satılması konusundaki düzenlemeden sonra yüzlerce fırının kapanmamak için poşet makinası aldığını, Ankara Halk Ekmek olarak kendilerinin de aldığını anlatan İlkbanar, şimdi milyonlarca lira bedel ödenen bu makinaların çürümeye terkedildiğini söyledi.  Belediyelerin ekmek üretmesinin hem vatandaşın kaliteli ve sağlıklı ekmek tüketmesini sağladığını hem de fiyatları dengelediğini kaydeden Ali İlkbahar, ''Ankara Halk Ekmek açıldığında, ekmek, yumurta ve dolmuş fiyatı birbirine çok yakın, hemen hemen aynı idi. Şimdi, ekmek 40 kuruş ama dolmuş ücreti 1,8 liraya yükseldi'' diye konuştu. EFB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve İstanbul Halk Ekmek Genel Müdürü Salih Bekaroğlu da İstanbul'da tüketilen günlük ekmeğin yüzde 12-13'ünü ürettiklerini, 2800 kayıtlı fırına karşın, il genelinde 4 bine yakın ekmek üreten yer bulunduğunu söyledi. Endüstriyel üretimde, kişi başına üretim miktarı fazla olduğu için, işçilik ücreti yüksek olmasına karşın, toplam üretim maliyeti içinde işçiliğin payının düşük kaldığını anlatan Bekaroğlu, ''Fırıncıların artık bir araya gelip büyük işletmeler kurması gerekiyor. Bunu kendileri yapmazsa, yapmaya hazırlanan büyük yatırımcılar, yabancı yatırımcılar var. Önceden terzilik, ayakkabıcılık vardı, şimdi yok. Fırıncılar da aynı durum ile karşı karşıya kalacak'' dedi. Kurulacak büyük fırınlar nedeniyle küçük fırınların atıl kalmaması için bu işletmelerin donmuş veya yarı pişmiş ürünleri satacak şekilde organize olabileceğini kaydeden Bekaroğlu, kaliteli ve ucuz ekmeğin ancak endüstriyel fırınlarda üretilebileceğini, aksi takdirde vatandaşın, kalitesiz ekmeğe yüksek fiyat ödemeye devam edeceğini öne sürdü.  EFB Yönetim Kurulu Başkanı Ali İlkbahar, sorunlarını iletmek üzere bugün Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker ile görüşeceklerini, sektörel düzenlemeler yapılırken kendilerinden de görüş alınmasını isteyeceklerini söyledi.