Adana'da Çukurova Üniversitesi'de yapılan bilimsel araştırmada ekmeklerin zehir ürettiğinin tespit edildiği bildirildi. Çukurova Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü'nde görevli Doç. Dr. Işıl Var, ekmeklerle ilgili yaptıkları bilimsel araştırmada bazı ürünlerde küflerin ürettiği ve "OTA'"diye bilinen zehirli bir maddeye rastladıklarını söyledi. OTA'nın kanserojen özellikte olduğunu anlatan Doç. Dr. Işıl Var, özellikle karaciğer ve böbreklere zarar verdiğini belirtti.
Doğan Haber Ajansı'ndan (DHA) Yusuf Baştuğ'un haberine göre, Doç. Dr. Işıl Var ve yüksek lisans öğrencisi Nur Fidan, Adana'da kentin değişik bölgelerinde bulunan 11 fırın ve 10 ayrı marketten alınan 46 somun ve 4 pide ekmeği inceledi. Toplam 50 ekmek üzerinde yapılan bilimsel araştırmada unlu mamullerdeki insan sağlığını etkileyen bakteri ve virüs gibi zararlılar irdelendi.
Yaptıkları çalışmayı değerlendiren Doç. Dr. Işıl Var, "Toplumumuzda ekmek çok fazla tüketiliyor. Ekmek mikroorganizma ve toksinler açısından masum biliniyordu. Biz sadece ekmeklerde küf kaynaklı zarar bir maddeyi araştırdık. Bunun için 21 ayrı üretim ve satış yerinden aldığımız 50 somun ve pide ekmeğini inceledik" dedi.
Yaptıkları çalışmada 3 somun ve 1 pide ekmeğinde küflerin ürettiği ve 'OTA' olarak tanımlanan zehirli bir maddeye rastladıklarını aktaran Işıl Var, "Sonuç genel olarak sevindirici çünkü bu maddeye çok fazla örnekte rastlamadık ama karşılaşmış olmamız bize bununla ilgili ciddi bir riskin gelebileceğinin habercisi oldu" diye konuştu.
OTA'nın tespit edilmesinin ciddi bir riski ortaya çıkardığını vurgulayan Doç. Dr. Işıl Var, şunları kaydetti:
"Bunun üzerine biz ne yapabiliriz? Yani işte bu madde tahılda var ise una geçmiş, unumuza varsa ekmeğimize ve soframıza kadar geliyor. Ekmekteki bu zararlı maddeyi niye önemsiyoruz? Çünkü ekmek çok fazla tüketiliyor. Çok fazla tüketimden kaynaklı bu az miktarda bulunan zararlı madde vücutta birikiyor. Bu zararlı madde karaciğeri çok seviyor. Zaman içerisinde kanser olaylarıyla karşılaşabiliyoruz. Bu madde ayrıca böbreklere zarar veriyor.
"Buna karşı mücadele yollarını yıllardan beri çok çeşitli ürünlerde yaptığım çalışmalarda da ortaya koymaya çalışıyorum. Bu zararlı maddelerin en önemli özelliği yüksek ısıya dirençli olmaları. Yani hemen parçalanıp yok olmuyorlar. Bu araştırmamızı yaygınlaştıracağız. Simitlerde de bakacağız, diğer unlu mamullerde de bakacağız. Buna karşı önlemler alınması için tarladan sofraya neler yapılabileceğini değerlendireceğiz."