Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Merkez Bankası’na yönelik sarfettiği, “Faiz indirmek için daha ne bekliyorsun” sözlerine ilişkin “Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısına aynen katılıyorum. Zaten ben de bu yönde görüşlerimi her fırsatta dile getiriyorum. Merkez Bankası’nın faizleri indirmesi gerekiyor” dedi.
Merkez Bankası'nın görev tanımı gereği fiyat istikrarını esas aldığını belirten Zeybekci, görev tanımının değiştirilerek "Merkez Bankası’nın fiyat istikrarının yanısıra ihracat artışını, büyümeyi, istihdamı da temel hedef olarak almasını sağlamak" gerektiğini savundu.
Hürriyet’te yer alan habere göre Erdoğan’ın ardından Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’den de Merkez Bankası’na eleştiri geldi. Dün gece Viyana’da konuşan Zeybekci, “Bu reel faiz sanayici ve üretici açısından katlanılabilir bir reel faiz değil. Dünyayı ve Türkiye’deki piyasaları arkadan takip ediyoruz. Erdem Başçı’yı çok seviyorum, iyi de görüşüyoruz. Ancak, faiz konusunda sergilediği tutum, önündeki görev tanımından kaynaklanıyor” ifadelerini kullandı.
Faizin enflasyonu da tetiklediğini savunan Zeybekci, şunları anlattı:
“Türkiye’de şu anda maliyet enflasyonu yaşanıyor. Merkez Bankası, politik riski üstlenmiş hükümetin isteklerine rağmen faizleri indirmiyor. Bu durum, yasayla belirlenmiş görev tanımından kaynaklanıyor. Merkez Bankası, mevcut yasasına göre, fiyat istikrarını esas alıyor. Yasayı değiştirip Merkez Bankası’nın fiyat istikrarının yanısıra ihracat artışını, büyümeyi, istihdamı da temel hedef olarak almasını sağlamak gerekiyor.”
Faiz konusunun önemli olduğunun altını çizen Zeybekci, “Merkez Bankası’nın bağımsızlığından yanayım. Politik riski üstlenenler olarak Merkez Bankası’na uyarılarımızı yaparız, düşündüklerimizi söyleriz. Ancak, tartışmaların Merkez Bankamızı yıpratacak düzeye gelmemesi lazım” diye konuştu. Parite ihracatı etkilemez Euro’daki düşüşle ilgili değerlendirme yapan Zeybekci şunları söyledi: “Euro/dolar paritesindeki her 1 kuruşluk düşüşün ihracat üzerinde 600 milyon dolarlık yıllık azaltıcı etkisi olacak, ithalatı da 800 milyon düşürecek. Matematiksel olarak bir etki olacak ancak ihracatımız düşmüyor. Avrupa Merkez Bankası’ndan çok güçlü parasal genişleme bekliyoruz. İsviçre de bunun ön adımını attı.”