Ekonomi Bakanı Zeybekci: Bu memleketi kurtarıcılardan kurtarmamız lazım

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Bu memleketi kurtarıcılardan kurtarmamız lazım. Kurtarmak hikâyenin içindeki insanlara aittir. Abdullah Gül nerededir? Bu partinin içindedir, partinin kurucusu, ilk başbakanıdır” dedi.

Zeybekci, Expo 2015 Fuarı Türkiye pavyonunun açılışına gittiği İtalya’nın Milano kentinde siyasi gündemi, AK Parti kongresini, yeni MKYK ve MYK’daki isimleri değerlendirdi.

Bakan Zeybekci, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün siyasete dönüşüne ilişkin tartışmaları da yorumlayarak, “Bu memleketi kurtarıcılardan kurtarmamız lazım” ifadelerine yer verdi.

Ekonomi Bakanı Zeybekçi, eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın partiye dönük sözlerini kendisine yakıştıramadığını söyledi. Milano’da gazetecilerin sorularını yanıtlayan Zeybekci, şunları söyledi:

"Çok seçkin bir MKYK oldu. ‘Bu şundan etkilendi, bundan etkilendi’ gibi şeylerin anlamsız olduğunu düşünüyorum. Bu hareketin lideri Recep Tayyip Erdoğan’dır. Partinin kurucu, onursal genel başkanı, hepimizin bir şekilde etkilendiğimiz, sözlerine zaman zaman ihtiyaç duyduğumuz liderimizdir. Onun kongrede etkisinin veya doğrudan müdahalesinin olduğunu zannetmiyorum ama görüşlerine itibar edilmesini gerekli buluyorum. Görüşlerinin alınmış olması bizim için onur vesilesidir. Kişiselleştirmemek gerekir. Felsefi anlamda söylüyorum; Ahmet, Mehmet, Ayşe meselesi değildir.

'Cumhurbaşkanı’mız siyasi bir cumhurbaşkanıdır'

Cumhurbaşkanı’mızın tek tük isim değil de fikri anlamda, yol göstericiliği, ana resmi çizen görüşleriyle katkıda bulunması doğaldır. Lafı evirip çevirmeyelim; Cumhurbaşkanı’mız siyasi bir cumhurbaşkanıdır. Tecrübesi, birikimi, kökeni vardır; tecrübelerinden yararlanılması gerekir.

'Kendimizi milletin önüne koyamadık'

1 Kasım’da bizim bir tek hedefimiz var. Milletimizin iradesine yansıtamadığımız görüşleri çok daha iyi anlatmayı amaçlıyoruz. ‘AK Parti’ye oy verebilirim’ denilen alan yüzde 60’lara yakın bir alan. Biz yüzde 47’leri, 52’yi bulduk. Kendimizi iyi bir şekilde milletin önüne koyamadık.

HDP’nin PKK’dan zerre ayrı bir noktası kalmamıştır. 7 Haziran’dan önce bir barış partisi, Türkiye partisi olarak ortaya konulmaya çalışılan o resmin ne kadar sanal, suni olduğu ortaya çıkıyor. Bir kere terörü lanetleyen bir şey duyduk mu Allah aşkına. Tek bayrak, tek devlet, tek vatan diye güçlü bir söylem duyduk mu? Duymayacağız da. HDP’ye parti demeyi AK Parti’ye, CHP’ye, MHP’ye çok büyük haksızlık olarak görüyorum.

'Bülent Bey’in söyledikleri kendi şahsi görüşleri'

Kişilerin görüşlerini partide rüzgâr varmış gibi algılamak yanlış olur. Bülent Bey’in görüşlerinin kendi şahsi görüşleri olarak kendini bağladığını düşünüyorum. Bana sorarsanız katılmıyor ve uygun da bulmuyorum. Ülkeye hizmetleriyle saygı duyduğum bir ağabeye yakışmayan sözler. Benim haddime değil tabii ki, eleştirmek anlamında değil, üzüldüğümü söylüyorum.

'Bu memleketi kurtarıcılardan kurtarmamız lazım'

Bu memleketi kurtarıcılardan kurtarmamız lazım. Kurtarmak hikâyenin içindeki insanlara aittir. Abdullah Gül nerededir? Bu partinin içindedir, partinin kurucusu, ilk başbakanıdır. Onu da üst bir makamda, ulvi bir makamda görmenin yanlış olduğunu düşünüyorum. Partinin neferlerindendir. Tartışmalar niçin Abdullah Gül dışarıdaymış gibi yapılır, anlamış değilim. Abdullah Gül, siyasete girecekse partinin orta yerindedir. Özel prosedüre tabi olması gerekli değildir. Kurtarıcı pozisyonuna götürmek partiye haksızlık olur. Partinin kurtarılması gereken noktada olduğuna da inanmıyorum.