T24 - MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, ekonomik politikaların bedelini halkın ödediğini öne sürerek, ''Ete, buğdaya zam yapıyor. Neredeyse, 'fazla şişmanlamayın diye zam yaptık' diyecekler. Başbakan, yoğun bir şekilde obeziteyle mücadele ediyor'' dedi.
Vural TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, gazeteciler için ''Vatandaşı Aldatmak, Kandırmak İçin Mazeret Üretme Sınavı'' hazırladıklarını söyledi.
''Büyük Usta Dersanesi tarafından Oku-Düşün-Uygula-Neticelendir (ODUN) Teorisi''ne göre hazırlandığını belirttiği sınavın sorularını okuyan Vural, ''Son yapılan zamlar için uydurulan sebepler ve bu sebepleri ifade edenlerin önermelerinin hangisi doğrudur?'' sorusu üzerinden gelişen sınavda, ''Bu yıl da zor geçecek'' şeklinde bir yargıya ulaşıldığını ifade etti.
Vural, ''Aldatma ve Kandırma Sınav Komisyonu''nun ayrıca, ''Her cevap bir hazım ilacıdır. Cevabınız ne olursa olsun en doğrusu zamlardan zevk almalısınız'' tavsiyesinde bulunduğunu belirtti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, son zamların ardından sarf ettiği, ''Eşeği sağlam kazığa bağladık'' sözlerini anımsatan Vural, ''Buradaki kazık zam oluyor herhalde. Vatandaş, ekonomik krizin bedelini ödemeye, Hükümetin kazığını yemeye devam ediyor'' diye konuştu.
'Bu hükümetle mazeret üretmede yarışmak mümkün değil' diyen Vural, şöyle devam etti:
''Aslında ekonomik sarsıntılar 2004'te başladı. Türbülans yaşandı. Uçak şimdi yere çakıldı. Önce simit hesabına sarıldı iflas etti. Ekonomik sıkıntıları dile getirenlere, 'felaket tellalı' dedi. Sonra 'Polyannacılık' oynadı, olmadı. Sonra, 'kriz psikolojiktir' dedi, olmadı. Yetmedi, 'geometri teorisi' çıktı ortaya. Ne dedi? 'Kriz teğet geçecek'. Açılım balonu çıktı ortaya. Ekonomi ona endekslendi. Açılım iflas etti, ekonomi iflas etti. En son da 'eşeği sağlam kazığa bağlama' teorisi. Sıcak parayla ithalatı saldın çayıra sonra böyle oldu. Ekonomi bu durumda sanki 9 yıldır ülkeyi yönetenler bunlar değil. Bunlar da mazeret üretme yeteneği var ama bir türlü sebepleri anlatmıyorlar halka. İstihdam yaratmayan büyüme modeli, kaynaklar da aşındı. Enflasyonla mücadelenin tüm yükü yoksul insanların sırtında. Bu ekonomik politikalar millete değil, yabancılara hizmet ediyor.''
Vural, Başbakan Erdoğan'ın, ''Porsche kullanacağınıza Fiat kullanın'' sözlerine de değinerek, ''Fiat'ı Türk malı sanıyor herhalde. Ayrıca, sanırsın ülkede herkes Porsche'ye biniyor. Topu topu baktık 390 Porsche var memlekette. Doğalgaza yüzde 14 zam, asgari ücrete yüzde 5 zam. Ezdirmeyecektik ya yoksulu enflasyona. Başbakan'ın hesabına göre o zaman 14 küçüktür 5... 'Zam yaptık sigara içmeyin' diye. Böyle bir şey olur mu? Ete, buğdaya zam yapıyor. Neredeyse, 'fazla şişmanlamayın diye zam yaptık' diyecekler. Başbakan, yoğun bir şekilde obeziteyle mücadele ediyor. Teşekkür ederiz kendisine'' diye konuştu. 'Alacakaranlık yüzü' ''Ekonomi politikalarının bedelini halkın ödediğini'' öne süren Vural, Başbakan Erdoğan'ın, zamların, ''zenginden alıp, fakire vermek için yapıldığını'' söylediğini hatırlattı. Vural, ''Sanki Robin Hood yahu. Bu işin asıl adı 'Robin Hüp' ekonomisi. Nerede zenginden alıp fakire veriyorsun? Asıl fakirden alıp, zengine veriyorsun. Asgari ücrette yüzde 15 vergi var. Ekonomi dışa bağımlı, spekülatif ataklara açık'' görüşünü savundu. Türkiye'de ücretlilerin ödediği verginin, şirketlerin ödediği verginin üzerine çıktığını öne süren Vural, ''Zenginden alıp, fakire vermek böyle bir şey işte'' dedi. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı'na kaynak sağlamak amacıyla İstanbul'da akaryakıta ek zamlar yapıldığını hatırlatan Vural, ajans mülga olmasına rağmen zamların devam ettiğini söyledi. Vural, ''Robin Hüp ekonomisi böyle bir şey işte. Geçici zamların hepsi kalıcı hale geldi'' diye konuştu. Başbakan Erdoğan'ın, ''Türk siyasetinin karanlık yüzüyle yüzleşmek bize nasip oldu'' sözlerini hatırlatan Vural, siyasetin alacakaranlık yüzüyle de hesaplaşılmasını istedi. Vural, ''Sayın Başbakan, partisinin kuruluş aşamasında ABD konsolosuyla 17 defa ne konuştu, Dolmabahçe'de Yaşar Büyükanıt ile ne görüştü? Bunlar da siyasetin alacakaranlık yüzü. Bunları da açıklasın. Alacakaranlıkta kalanları açıklamak Sayın Başbakan'ın namus borcudur'' ifadelerini kullandı. 'İrade sokağa teslim edilemez' Vural, açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Bir gazetecinin, ''Sayın Vural, Diyarbakır'da bazı sivil toplum örgütleri barış çağrısında bulundu. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusunu yanıtlarken, ''Devlet, bu milletin egemenliğini silahla yönlendirmek isteyen, yok etmek isteyen bir zihniyete karşı milletin gücünü kullanıyor. Burada öncelikle yapılması gereken bu egemenliği ortadan kaldırmak isteyen dağdan, devlete yol haritası sunmak isteyenlerin silahlarını bırakmasını temin etmektir'' diye konuştu. Bu milletin kardeşleri arasında bir savaş olmadığını, milletin kendisini ayrıştırmak isteyenlere karşı topyekun bir mücadele verdiğini belirten Vural, ''Adını iyi koyalım. Ya birlikte geleceğe bakacağız ya da bin yıllık kardeşlik bozulacak. Bu millet hep kardeşlikten yana olmuştur'' dedi. ''Hakkari'de bir teröristin cenazesi nedeniyle terör örgütü PKK'nın sokağa çıkma yasağı ilan ettiği'' yönünde haberler geldiğini anlatan Vural, ''Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin iradesi sokağa teslim edilemez. Eğer Sayın Başbakan oradaki insanlarımızın terör örgütüne karşı dik durmasını istiyorsa, önce devlet dik durmalıdır. Barış ancak huzura kastedenlerin bu kasıtlarından vazgeçmeleri halinde söz konusu olabilir'' görüşünü dile getirdi.