Seda Sezer Bilen
24 Haziran yaklaşırken tarihi zirvelere tırmanan döviz kurları dikkatlerin partilerin ekonomi politikalarına çevrilmesine neden oldu. Siyasi partilerin ekonomi ile ilgili vaatlerini sizler için derledik.
AKP'nin "Güçlü demokrasi, güçlü ekonomi" vurgusu yapılan seçim beyannamesinde ekonomi alanında 16 yıllık iktidar döneminde neler yapıldığı anlatılırken, bundan sonra neler yapılacağı konusundaki vaatlerin 1 Kasım 2015 seçim beyannamesi ile benzerlik gösterdiği görülüyor.
“Yüksek, sürdürülebilir, kapsayıcı ve dengeli büyüme” dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme hedefi AKP'nin ekonomi vizyonunun temelini oluşturuyor. Büyüme ile beraber istihdama öncelik verilmeye devam edilirken ekonomide yüksek teknolojiye dayalı yerli üretimin ve ihracatın payının artırılacağı belirtiliyor.
Enflasyon hedeflemesi ve dalgalı döviz kuru rejiminin sürdürüleceği, firmaların döviz kuru riskini daha etkin bir şekilde yönetebilmeleri için gerekli mekanizma ve teşviklerin oluşturulacağı mesajları veriliyor.
AKP, yeni dönemde de bir taraftan mali disiplini sürdürürken diğer taraftan finansal piyasalardaki derinleşmeyi artıracak, enflasyonu tek hanelere düşürecek ve yurtiçi tasarrufları arttırarak cari açığı azaltıp yapısal bir problem olmaktan çıkaracakları vaatlerini tekrar ediyor.
Beyannamede enflasyonunun AKP iktidarı döneminde tek haneye indirildiği belirtilirken, 2018 yılında petrol ve döviz kurundaki artışlar gibi "dış konjonktürel olumsuzluklar" nedeniyle enflasyonun tekrar yüzde 10,9 seviyesine yükseldiği, ancak tekrar tek haneye indirileceği kaydediliyor.
"Merkez Bankası'nın fiyat istikrarını sağlamak için uygulayacağı para politikası araçlarını doğrudan kendisinin belirlemesi esas olmaya devam edecektir" ifadesi 2015'te olduğu gibi 2018 beyannamesinde de yer alıyor. Önümüzdeki dönemde faizlerin oluşturduğu maliyet baskısını azaltacak tedbirlerin hayata geçirileceği belirtiliyor.
CHP: 2.200 TL asgari ücret
Seçim bildirgesinde ekonomi ile ilgili planlarını "Çokça Üretim, Hakça Bölüşüm" sloganı altında özetleyen CHP’nin vaatlerinin odağında OHAL’in kaldırılarak kuvvetler ayrılığının tesis edilmesi yer alırken, ekonomik istikrar ve büyüme için hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığının gerekli olduğuna dikkat çekiliyor.
CHP, bildirgesindeki ekonomik vaatlerini hakça paylaşıma dayalı, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir kalkınma anlayışı ile gelir dağılımı adaletsizliğinin ortadan kaldırılması üzerine inşa ediyor.
Parti 5 yıl içinde kişi başı milli gelirin 15 bin dolara yükseleceği, enflasyon ve işsizliğin yüzde 5’in altına indirileceği, cari açığın milli gelire oranının yüzde 4’ün altına düşürüleceği gibi iddialı hedefler ortaya koyuyor.
CHP bu hedeflere ulaşmak için ise yüksek katma değere ve teknolojiye dayalı üretimi ve bölgesel gelir dağılımındaki eşitsizliği gidermeyi amaçlayan beş temel program yürüteceğine dikkat çekiyor.
Bildirgede başta Merkez Bankası (TCMB) başta olmak üzere, düzenleyici ve denetleyici kuruluşların bağımsızlığına vurgu yapılarak, Para Politikası Kurulu’ndaki bağımsız üye sayısının artırılacağı belirtiliyor. Kamuda israfın engellenip, verimliliğin arttırılacağı kaydediliyor.
Net asgari ücretin 1 Ocak itibariyle 2.200 TL yapılacağını taahhüt edilirken, asgari ücretten gelir vergisi alınmayacağı ve asgari ücrete altı ayda bir zam yapılacağı belirtiliyor.
Emeklilere Ramazan ve Kurban bayramlarında birer maaş ikramiye verileceği kaydedililiyor. Çiftçi ve tarım sektörel öncelik kapsamına alınıyor ve çiftçinin üretimde kullandığı mazottan ÖTV ve KDV’nin kaldırılacağı ve tarımsal kredi borçlarının faizlerinin silineceği belirtiliyor.
Sosyal refah ve adaletli paylaşıma sürekli vurgu yapılan ekonomik hedefler kapsamında Aile Sigortası ile tüm hanelerin aylık gelirinin bin TL’nin üstüne çıkmasının sağlanacağı kaydedilirken, Aile Maaşı uygulaması ile de GSS primleri devlet tarafından ödenen (yeşil kart sahibi) her hanedeki kadınların hesabına aylık bin TL yatırılacağı belirtiliyor. Aile Sigortası Projesi’nin yıllık maliyetinin mevcut sosyal yardım bütçesine denk olacağı kaydediliyor.
Sloganı "toplumda birlik, ekonomide güven, yönetimde liyakat" olan İYİ Parti beyannamesinde en dikkat çeken noktalardan biri yapısal reform programının hayata geçirileceği ve kamu maliyesinin "Mali Kural" çerçevesinde disipline edileceği yönündeki ifade.
Mali Kural’a geçilmesi planları daha önce 2010 yılında dönemin Başbakan Yardımcısı Ali Babacan tarafından açıklanmış, ancak yasa tasarısı daha sonra ertelenmişti. Mali Kural, gelir, gider, bütçe açığı gibi konularda belli hedefler koyarak harcama kısmayı kanun haline getiriyor ve mali disiplinin kalıcı hale getirilmesini öngörüyor.
Beyannamede orta vadede kişi başına düşen milli gelirin 16 bin dolara yükseltileceği, GSYH'nin 1,4 trilyon dolara çıkartılacağı belirtiliyor.
Başta işsizlik, enflasyon, cari açık ve dış borç olmak üzere ekonomideki yapısal sorunların kalıcı bir şekilde çözümünün sağlanacağı ve milli gelir dağılımındaki adaletsizliğin ortadan kaldırılacağı ve tasarrufların artırılacağı vaat ediliyor.
Beyannamede TCMB'nin bağımsızlığına vurgu yapılırken, TCMB’nin enflasyonla mücadele performansını ölçen ve idari sonuçları olan bir hesap verme mekanizması kurulması planı dikkat çekiyor.
İYİ Parti’nin bir başka dikkat çeken vaadi Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) doğru ve güvenilir veri üretmesinin temini ve verilerin üretilmesinde siyasi müdahalelere izin verilmeyeceği.
24 Haziran seçimleri için bir ekonomi bildirgesi açıklayan Halkların Demokratik Partisi (HDP) ekonomi programını emekten ve üretenden yana bir perspektife oturtuyor. İktidarında, OHAL’i kaldırıp, özgürlükleri kısıtlayan uygulamaları sonlandıracağı ve yargı bağımsızlığını sağlayacağını taahhüt ediyor.
Bildirgede HDP, kamusal israfları önleyeceğini ve adaletli bir vergi politikasıyla dar gelirlilere gelir artışı sağlanacağını belirtiyor.
Asgari ücreti 3 bin TL yapmayı ve vergiden muaf tutmayı vaat eden HDP, tüm kamu çalışanlarına bin TL zam, emeklilere 3 bin TL maaş ve emeklilik yaşını düşürme sözü veriyor.
İşsizlere bin TL işsizlik ve yaşlılara yine bin TL yaşlılık ödeneği ve tarım desteklerini yüzde 100 arttıracağını belirten HDP, gençlere de 500 TL aylık bağlamayı taahhüt ediyor.
Bildirgede ayrıca 2019 yılında 2 milyar lirayı aşması beklenen cumhurbaşkanlığı bütçesinin yüzde 90 oranında düşürüleceği, örtülü ödeneğin sonlandırılacağı, cumhurbaşkanı dahil tüm kamu görevlilerinin tarifeli uçak ve toplu taşıma kullanmalarının sağlanacağı belirtiliyor.
Saadet Partisi seçim beyannamesinde temel hak ve hürriyetleri güvence altına almak amacıyla kuvvetler ayrımı sisteminin mutlaka tesis edileceğine ve hukukun üstünlüğüne vurgu yapıldı.
Asgari ücretin yoksulluk sınırının mutlaka üzerinde ve vergiden muaf tutulacağını söyleyen parti, hedefin açlık sınırı değil, yoksulluk sınırı olacağının altını çiziyor. Beyannamade, asgari ücrete her yıl reel olarak yüzde 7-10 civarında artış yapılacağı; memura ve işçiye bayram ikramiyesi verileceği belirtiliyor.
Saadet Partisi ayrıca akaryakıttan alınan yüksek vergi oranlarının da azaltılması gerektiğine vurgu yapıyor. Diğer dikkat çeken bir vaat ise kadınlara istemeleri halinde 3 yıla kadar doğum izni verilmesi.
Cumhur ittifakı çatısı altında AKP ile birlikte seçimlere giren MHP, ekonomi politikasını bağımsız ve milli bir “Üreten Ekonomi Programı”nın hayata geçirilmesi olarak tanımlıyor. MHP ekonomide yedi temel alanda reform niteliğinde yapısal tedbirlerin alınmasını, ekonomide kalıcı istikrar ve kırılganlıkları azaltmak bakımından gerekli gördüğünü belirtiyor.
Parti ekonomide yapılacak reformları üretimin artırılması ve ithalat bağımlılığının azaltılması, yurt içi tasarrufların ve yatırımların artırılması, vergi reformu, harcama reformu, gelirin adil bölüşümü ve yoksullukla mücadele, tarım ve hayvancılık reformu ve işgücü piyasası ve çalışma hayatına ilişkin reformlar olarak belirliyor.