Büyüme rakamının ardından, kapasite kullanım oranlarının da gerilemesi ’Türkiye ekonomisinde neler oluyor’ sorusunu gündeme getirirken, son açıklanan elektrik zammı önümüzdeki günlere ilişkin endişeleri artırdı. Almanya’daki Deniz Feneri davası ve bu davaya ilişkin olarak Türkiye’de ortaya atılan iddiaları Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın incelediği yönündeki haberler, siyasi ortamın geleceğine ilişkin soru işaretlerini gündeme getirirken, son verilerle birlikte ekonomik beklentileri en iyimser olanların bile canı sıkıldı. Dışardaki gelişmelerden daha çok, içerdeki gelişmelere dikkat çekilen para ve sermaye piyasaları da, bu havadan etkilendi. Beklentiler bozuluyor 2002 yılının ilk çeyreğinden sonra 26 çeyrektir büyümeye devam eden Türkiye’de, önceki gün açıklanan yüzde 1.9’luk büyüme rakamı keskin bir dönüşün ilk işareti olarak yorumlandı. Ekonomik programda hedeflenen yüzde 4’ün yetersiz bulunduğu, Türkiye’nin her yıl en az yüzde 7 civarında büyümesi gerektiğinin sık sık dile getirildiği bir ortamda, bu rakam geleceğe ilişkin endişeleri artırdı. Cari açık yeni bir rekorla 47 milyar dolara ulaşırken, bütçenin son iki ayda 4 milyar 610 milyon YTL fazla vermesi de değerlendirmeleri etkilemedi. Kapasite düştü Dün açıklanan kapasite kullanım oranı rakamları da, ekonomideki sıkıntıları yansıtır nitelikte oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2007 yılı ağustos ayında yüzde 80.3 olan üretim değeri ağırlıklı kapasite kullanım oranı 2008 yılı ağustos ayında yüzde 76.2 olarak hesaplandı. Kapasite kullanımı, 2008 yılının temmuz ayında ise yüzde 80 düzeyindeydi. Bu rakamlar da kapasite kullanımın bir önceki yılın aynı ayına göre 4.1, bir önceki aya göre de yüzde 3.8 gerilediğini gösterdi. Ağustos ayında iş yerlerinin tam kapasiteyle çalışmamasının nedenleri arasında talep yetersizliği ilk sırada yer aldı. Ham madde yetersizliği, mali imkansızlıklar, işçilerle ilgili meseleler ve enerji yetersizliği diğer nedenler olarak sıralandı. Borsa yüzde 4.85 indi Dış kaynaklı endişelere, içerden de güçlü olumsuz sinyallerin eklenmesiyle dün İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda (İMKB) hızlı satışlar gözlendi. Önceki gün 39 bin puana sarkmış olan borsa dün 37 bin puan seviyesine indi. Endeksin 37.388’den kapandığı gün yüzde 4.85’lik kayıp gerçekleşti. Böylece İMKB temmuz ayı sonundan bu yana en düşük seviyesinden kapandı. Yabancı yatırımcılar Güney Afrika, Rusya gibi ülkelerde dolar alarak pozisyon kapatma yoluna gitti. Dolara geçişle birlikte bankalararası piyasada dolar 1.24 YTL düzeyinden açılış yaparak 1.27 YTL’ye kadar tırmandı. Dolar, serbest piyasada günü 1.2680 YTL’den YTL’den tamamladı. Faiz yüzde 19’u geçti Yabancıların YTL pozisyonlarındaki satış bono faizlerini de yukarı taşıdı. Gösterge bono bileşik faizi dün yüzde 19.06 seviyesine kadar çıktı. Gün içinde yüzde 18.88 test edilmiş olsa da işlemler ortalama yüzde 19.97 seviyesinden gerçekleşti. Elektriğe yüzde 10’luk zam yaklaştı TÜRKİYE Elektrik Ticaret A.Ş.’nin (TETAŞ), Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin (TEDAŞ) yeniden yapılanması sonucu oluşan dağıtım şirketlerine sattığı toptan elektrik fiyatındaki yüzde 34 oranındaki artışa ilişkin onay kararı, Resmi Gazete’de yayımlandı. TEDAŞ’a bağlı 20 dağıtım şirketinin de, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na (EPDK) zam talebinde bulunmasıyla, 1 Ekim’den itibaren konutlarda ve sanayiye satılan elektriğe yüzde 9-10 civarında zam yapılması kesinleşti. EPDK’da önümüzdeki perşembe günü yapılacak Kurul toplantısında, elektriğe yapılacak zamlar karara bağlanacak. Elektrik fiyatlarına 5 yıl aradan sonra ilk zam 2008’in ocak ayında yapıldı. Bu tarihte konutlara yüzde 15, sanayiye ise yüzde 10 olarak belirlenen zam oranları, enflasyon güncellemesi nedeniyle konutlarda yüzde 19.5, sanayide ise yüzde 12 olarak gerçekleşti. Yılın ikinci zammı ise maliyet bazlı fiyatlandırma sisteminin uygulamaya konulduğu temmuz ayından itibaren geçerli olmak üzere, konutlara yüzde 21, sanayiye yüzde 22 oranında yapıldı. Ekim ayında yapılması planlanan zam ise, yılın üçüncü zammı olacak ve üç ay boyunca bu fiyatlar uygulanacak. Yoksulluğu azaltamadılar hesap yapana kızıyorlar MEMUR maaşlarıyla ilgili toplu görüşmelerde farklı yorumlara rakamlara ilişkin açıklama yapan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), açlık sınırı, yoksulluk sınırı gibi hesapların yanlış olduğunu savundu. TÜİK Başkan Vekili Ömer Toprak, söz konusu rakamların çok yanlış kullanıldığını, bu kavramların tamamen teknik kavramlar olduğunu, uluslararası standartlarda ve uluslararası tanıma sahip kavramlar olduğunu belirterek, açlık sınırının gıda gereksiniminden ortaya çıktığını, yoksulluğun ise gıdanın dışında diğer alanlarda da ihtiyaç duyulan şeylere sahip olunmamasından ortaya çıktığını anlattı. Ajitasyon var 4 kişilik bir ailenin 2008 yılı tahmini değerlere göre açlık sınırını 255, yoksulluk sınırını 660 YTL olarak hesaplayan TÜİK’in metodolojik çalıştığını, bu nedenle ’yanlış hesaplıyor’ denilemeyeceğini dile getiren Toprak, diğer hesapları şöyle eleştirdi: "Çok yanlış hesaplar yapılıyor. Piyasada, benim için 3 lira, üç kişilik aile için de 9 lira diye hesap yapılıyor. Böyle olmaz, metodoloji de öyle demez. Kategoriler, katsayılar, ölçekler vardır. Çarpıp, toplayıp, bölüp hesaplıyorlar buna da yoksulluk sınırı diyorlar. Çarpın, bölün, toplayın, memura bu kadar maaş istiyoruz deyin. Ama buna, yoksulluk sınırı demeyin, açlık sınırı demeyin. Başka bir isim bulun, çünkü bu yanlış. Bunun tarifi belli, bu kavram, belli bir kavram. Burada duygular ajite ediliyor, işlerine geldiği gibi kullanıyorlar. Burada duygular ajite ediliyor, işlerine geldiği gibi kullanıyorlar." Yandaş travmasından ekonomik travmayı görmüyorlar CHP Tekirdağ Milletvekili ve Hazine Eski Müsteşarı Faik Öztrak, AKP’nin, yandaşlarının travmalarına yoğunlaştığını, çiftçi, esnaf, sanayici, emekli, memurun içindeki travmayı tamamen görmezden geldiğini savundu. Düzenlediği toplantıda, büyüme hızını değerlendiren ve hükümetin yüzde 6.2 olarak devraldığı oranın 2005’e kadar yüzde 8.4’leri bulduğunu şimdi ise yüzde 3.8’e gerilediğini belirtti. Dolar cazibesiyle Euro’yu ezdi DÜNYANIN en güçlü para birimi iken ABD’de yaşanan mortgage kriziyle birlikte değer kaybetmiş olan dolar yeniden güçlü dönemine dönmeye çalışıyor. Son haftalarda uluslararası piyasalarda yükselişe geçen dolar, dün Euro karşısında 1.40 kritik sınırını kırarak bir yıl önceki seviyeleri olan 1.3920’li seviyelerden işlem gördü. Doların güçlenmesinde Avrupa ekonomisindeki yavaşlamanın ABD’den daha hızlı olacağı ve Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz indireceği beklentileri en büyük rolü oynamaya devam etiyor. Analistler, yatırımcıların küresel piyasalarda, mali sektör başta olmak üzere riskli yatırımlardan çekilerek dolar almaya başladıklarına dikkat çekiyor. İki ay önce doları ezerek 1.60 seviyelerinde gezinen Euro, ise 15 Temmuz’dan bu yana dolar karşısında yüzde 13 değer yitirdi. Esnafı vergi indirimi sözü ile rahatlatmaya çalışıyor MALİYE Bakanı Kemal Unakıtan, yeni dönemde esnafı vergi yönünden rahatlatacaklarını söyledi. Unakıtan, "Moralinizi bozmadan yatırımlarınıza akıllıca devam edin" dedi. Marmara İş Hayatı Dernekleri Federasyonu’nun (MARİFED) düzenlediği iftara katılan Unakıtan, esnafın rahatlaması için elden gelen bütün imkanların kullanıldığını belirtti. Unakıtan, Maliye ekibiyle yaptığı son toplantıda "Esnafın vergisini düşürecek çalışmalar yapın" diye talimat verdiğini, yakın dönemde vergilerde hissedilir indirimler gözleneceğini söyledi. ’Esnaf kan ağlıyor, işler durgun sıkıntılar var ne olacak bizim halimiz’ gibi yakınmalara da değinen Unakıtan, şöyle konuştu: "Haliniz iyi olur hiç merak etmeyin. Pencerenizi, ufkunuzu geniş tutun. Geçmişte kendi şehrine zor ürün satan bugün dünyanın dört bir tarafına ihracat yapıyor."