Suriye’de süren iç savaş ve ekonomik sıkıntıların gölgesinde yapılan genel seçim hükûmet kontrolündeki bölgelerde başladı. Seçime katılan adayların çoğunun Baas Partisi'nden ya da hükûmet yakınlarından olduğu bilinirken muhalefetin seçimi boykot etmesiyle katılım oranının düşük olması bekleniyor.
Al Jazeera’de yer alan habere göre, Suriye’de 2011’de başlayan iç savaştan bu yana 3’üncüsü gerçekleşen parlamento seçimlerinde ABD’nin son uyguladığı yaptırım listesinde adı geçen iş insanlarının da olduğu 2 bin aday yer alıyor.
Muhalefetten adayların yer almayacağı seçimde hükûmete karşı gruplar tarafından boykot ilan edilmesiyle Baas’ın meclisi elinde tutmaya devam etmesi bekleniyor. 2016’daki seçimde Baas ve müttefikleri 250 koltuklu mecliste 200 koltuğu almış, kalan koltuklar bağımsız adaylara gitmişti.
Seçim, Esad hükûmetinin kontrolünde olan bölgelerde 7 bin noktada gerçekleşecek.
Gözlemciler, adayların çoğunun Baas’ın parçası ya da rejime sadık isimler olmasının inandırıcılığı yok ettiğini belirtiyor. Suriye Politika Araştırma Merkezi kurucularından Zaki Mehchy, “Suriyelilerin çoğu seçimi yalnızca rejimin kendini meşru otorite göstermek için kontrol ettiği bir süreç olarak görüyor. İnsanlar milletvekillerinin çoğunun Baas tarafından seçildiğini biliyor” dedi.
Suriye’de iç savaş ve Koronavirüs salgını ekonomik krizin git gide derinleşmesine neden oldu. Suriye lirasının değeri son aylarda yüzde 70 oranında değer kaybetti, Suriyeliler için basit ihtiyaçlarını karşılamak bile zorlaşmaya başladı. Uzmanlar, seçmenin sandığa ekonomik kriz kaygıları arasında gideceğini belirtti.
Seçimden sonra meclisin yeni bir anayasayı onaylaması ve Esad’ın yeni bir başbakan ataması bekleniyor. Ancak uzmanlar uluslararası toplumun bu seçimi tanımayacağını savunuyor.