Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, şu anda ek bütçe için Meclis'e gitmeye gerek bulunmadığını söyledi. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan da 2009 yılı bütçesinin 49 küsur milyar lira açık vermesinin beklendiğini bildirdi. Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, Devlet Bakanı Mehmet Şimşek ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Katılım Öncesi Ekonomik Programın açıklandığı basın toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Katılım Öncesi Ekonomik Programın, IMF anlaşması ve orta vadeli programın ana iskeleti olduğunu belirten Ekren, zaman içinde değişiklikler olursa ve bunlar makul sapmayı gerektirirse, ekonomik göstergelerde bundan sonra da değişiklikler yapılabileceğini kaydetti. Ekren, bu süreçte kamunun etkinlik ve verimliliğini kaybetmiş bütün bütçe kalemlerinin de gözden geçirileceğini ifade etti. Ekren, yeni dönemde büyüme ve istihdama yönelik yeni adımlar atılacağını da kaydetti. Ekren, "2009'da yüzde 4 büyüme öngörürken, şimdi yüzde 3,6 küçülme bir güven sorunu yaratmayacak mı?" şeklindeki soruyu yanıtlarken de orta vadeli program ve 2009 Bütçesinin geçen yıl Eylül'de hazırlandığını ve bunu yaparken de o zamanki bilgi setinden yararlanıldığını söyledi. Ekren, "Küresel finansal kriz o kadar hızlı devam ediyor ki, sürekli güncelleme yapmak yerine bir tahminle başlayıp, sonra gerekli revizyonu yapmak daha doğruydu" dedi. Bir başka soruyu yanıtlarken de Ekren, uluslararası finans kuruluşlarının yeni dönemde ülkelere fon aktarırken, birkaç tane alanı kapsayacak bir yaklaşım içinde olduklarını vurguladı. Ekren, bunların bütçe açıkları, kamu alt yapı yatırımları, ticaretin finansmanı, borç çevirme oranları, hatta sosyal yardımlar olduğunu kaydetti. -İSTİHDAM- İstihdam ilgili değerlendirmelerde de bulunan Ekren, bu konuda önemli adımlar attıklarını belirterek, şöyle devam etti: "Burada gerektiğinde ilgili bakanlarımızla, hükümetimizle, Ekonomik Koordinasyon Kurulu ve tabi ki en sonunda Sayın Başbakanla görüşüp gerekli adımlar atılabilir. Ama işsizlikle ilgili olguya baktığımızda fiilen çalışan vatandaşların işsiz kalması dışında Türkiye'deki iş gücünün doğal yapısından da kaynaklanan ilave sorunlarımız var. Yani ekonomi çok iyi büyürken de istihdamı çok kolayı artıramıyorduk. Öyleyse büyümenin yanında büyüme ile ilgili düzenlemeleri yapmak kadar mesleki eğitim dediğimiz farklı bir yaklaşımı da gündeme getireceğiz. Onun üzerinde çalışıyoruz. Ama üçüncü bir ayakta bütün bunlara rağmen sosyal korumaya muhtaç vatandaşlarımıza da sosyal koruma programını devam ettireceğiz." -EK BÜTÇE- Ekren, bir başka soru üzerine Merkezi Yönetim Bütçesi için de şu an Meclis'e gitmeye gerek olmadığını belirtti. Ekren, sadece Hazinenin limit talep ihtiyacının ortaya çıktığını kaydetti. Mali Kuralla ilgili bir soruyu yanıtlarken de, bütçe açığı ve kamu borç stokunun GSYH'ye oranıyla faiz dışı fazlanın mali kuralda gösterge niteliğinde bulunduğunu, Türkiye'de de mali kuralın hangi unsur ya da unsurlara dayanacağının çalışmalar sonrasında karara bağlanacağını bildirdi. Ekren, mali kural kapsamına girmeyecek kamu harcamaları konusunda da "Bu çalışmalar sonucu belirlenecek. Ama kendi kişisel tercihimi söyleyeyim. Verimlilik ve etkinliği yüksek kamu alt yapı yatırımları ile reforma yönelik harcamalar, mali kuralın dışında kalmalı" diye konuştu. -IMF İLE GÖRÜŞMELER- Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, G-20 Zirvesi'nde IMF yetkilileri ile bir araya geldiklerini ve orada bazı temel prensipler ve programın gerçekleştirilmesi için ciddi bir altyapı olduğu konusunda mutabakata vardıklarını, bu konunun teyit edildiğini söyledi. Teknik düzeyde çalışmaların da devam ettiğini kaydeden Şimşek, Bahar Toplantılarının önümüzdeki hafta başlayacağını ifade etti. Şimşek, "Bu çerçevede ya biz Bahar Toplantılarında yüz yüze görüşmelere devam edeceğiz ya da fırsat bulursak ondan önce belki Ankara'da birtakım görüşmeler yapılabilir. Ama şu anda size kesin şu veya bu şekilde olacak diyemiyorum. Burada önemli olan anlaşmanın tamamlanmasına ilişkin çok önemli bir altyapının oluşması ve çerçeve konusunda bazı prensiplerde mutabakatın olması" diye konuştu. Bakan Şimşek, revizyon ve dış finansman açığına yönelik sorular üzerine de bu rakamların çalışma sonucu ortaya çıkacağını bildirdi. Ocak ayında önümüzdeki dönem için bir rakam bulunduğunu ancak, şartların değişmesi nedeniyle muhtemelen makro çerçevenin üzerinde birtakım çalışmaların yapılacağını kaydeden Şimşek, şöyle devam etti: "Bizim ortaya koyduğumuz bugünkü makro çerçeve tabii ki IMF'nin Türkiye ekonomisine yaklaşımını iyi bildiğimiz için üç aşağı-beş yukarı onların fikirlerini de yansıtıyor diye düşünüyoruz ama yüzde 100 bir mutabakat var diyemeyiz. Burada önemli olan şey şu, bugün ortaya konan doküman 3 ana unsurdan oluşuyor. Makro çerçeve, yapısal reformlar ve önümüzdeki üç yıla ilişkin mali çerçeve. Bu konuda detaylar üzerinde tabii ki müzakereler yapılacak." IMF Heyetinin ne zaman geleceğine ilişkin soru üzerine de Şimşek, "ya bir fırsatımız olursa kendilerini buraya davet edeceğiz, ya da Washington'da yüz yüze görüşmelere devam edeceğiz" yanıtını verdi. Şimşek, Önlem Paketinin büyümedeki revizyondan dolayı çok önemli ölçüde değişmeyeceğini kaydederek, "Ama tabii ki bu Ocak ayında konuştuğumuz milli gelirin yüzde 0,7'si veya yüzde 0,8'i miktarı birtakım inisiyatifleri içermiyor. Dolayısı ile bir miktar yukarıda olabilir. Onu da müzakerelerde detaylandıracağız, o şekilde şekillendireceğiz" şeklinde konuştu. "Bahar Toplantıları öncesi Türkiye ayağının biteceği" konusunun kendisinin ifade ettiği bir ümit, beklenti olduğunu belirten Şimşek, şöyle devam etti: "Yani ümit ediyorum ki demiştim, Bahar Toplantıları öncesinde Türkiye ayağını bitiririz. Türkiye ayağının bitirilmesine yönelik tabii ki önemli çalışmalar yapıldı. Ancak, henüz yüz yüze görüşmeler konusunda bir tarih belirlenmiş değil. Fakat o da çok uzak değil, önümüzdeki bir iki hafta içinde o süreçte yaşanmış olacak. Burada önemli olan bir alt yapı var, birtakım temel prensipler var, bunların üzerine programın inşası söz konusu." -BÜTÇE AÇIĞI BÜYÜDÜ- Maliye Bakanı Kemal Unakıtan da ek bütçeyle ilgili soru üzerine 2002'den bu yana Meclis'e ek bütçe için gitmediklerini ifade ederek, şunları söyledi: "Ek Bütçe yapmaksızın Hazinenin borçlanma rakamları değiştiği için Meclis'e gitme ihtiyacımız var. Vergi gelirleri için de Meclis'e gitmeye gerek yok. Ödeneklerde yetersizlik olursa o zaman Meclise gideriz. Ama şu anda böyle bir durum yok, bu belli değil. Daha 4. aydayız. Bütün ülkeler rakamlarını revize ediyor. Biz de bunu yaptık. IMF ile görüşmeler var. Orta Vadeli Program var. Ancak bütçe açıkları eskisinden çok daha fazla olacak. 2009 yılı bütçe açığı 49 küsur milyar lira olacak. Bu rakam küsuratları var ama 2010'da 39 milyar, 2011'de ise 40 milyar lira olacak. Faiz dışı fazlada da değişiklikler var. Orta Vadeli Programda da bunların detayları yer alacak." -TEDBİRLER PAKETİ- Unakıtan, tedbirler paketiyle ilgili bir soru üzerine de gelirlerin artırılması, harcamaların kısılması konusunun Ekonomik Koordinasyon Kurulunda görüşüleceğini ve hangi harcamalar kısılacak, hangi gelirler artacak burada karar verileceğini belirtti. Unakıtan, bunların daha sonra kamuoyuyla paylaşılacağını ifade etti. -KRİZ, SİZİ DE ETKİLEDİ Mİ?- Bu arada toplantıda Bakanlara, "Kriz, bireysel anlamda sizi nasıl etkiledi" sorusu da yöneltildi. Devlet Bakanı Şimşek, bu soruya "Herhalde daha çok çalışmak durumunda kaldık, stres biraz daha arttı. Ama sonuç itibariyle hepimiz bir takım ruhu içerisinde Türkiye'nin karşı karşıya olduğu sorunları çözme konusunda daha yoğun bir çaba içerisine girdik" yanıtını verirken, Maliye Bakanı da şunları söyledi: "Türk milletini etkileyen her şey bizi de etkiler. Biz sabit gelirli olduğumuz için maaşları her ay alıyoruz. Özel sektör veya geliri sabit olmayan krizden daha çok etkileniyor. Ama beni krizden daha fazla ameliyat etkiledi." Unakıtan, Başbakanlık çıkışında da ameliyat sürecinde 8 kilo verdiğini, ancak sağlığının çok iyi olduğunu ifade etti. Bu arada Bakanlara, kabine revizyonuyla ilgili görüşleri de soruldu. Ekren, bu konuda yorum yapmayacağını belirtirken, Maliye Bakanı Unakıtan, "Bu Başbakanın tasarrufunda. Etkileyebilir de tabii. Bu işin esprisi de, icra bir bütündür. Şahısların değişmesiyle hiç bir şey olmaz. Mühim olan kurumlardır" dedi. Bakan Şimşek de bu konunun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın takdiri olduğunu belirterek, "Dolayısı ile piyasaları etkiler mi değişikliğin niteliğine bağlı herhalde. Ama dediğim gibi bu konuda fazla söylenecek bir şey yok" diye konuştu.