Ekonomist Atilla Yeşilada, iktidarda kalma mücadelesinin faturasının seçim sonrası ödeneceğini, en büyük riskin ise ödemeler dengesi krizi olduğunu söyledi. Yeşilada, "Seçimden önce bir buz üzerinde paten yapılıyor. Her an seçimi kazanayım derken abartılı bir politika ile dengeler kaybolabilir, yeni bir kur şoku yaşayabiliriz. Enflasyon sosyal huzursuzluğa neden olabilir” dedi. Yeşilada, seçimden sonra bankalara aktarılan risklerin iyi ölçülmesi gerektiğini ifade etti.
Sözcü’de yer alan habere göre, 2023'e ilişkin beklentilerini anlatan Yeşilada, “Anketlerde durum malum muhalefet önde gidiyor dolayısıyla hükümet de elinden geleni ardına koymayacak. Ancak ekonomide dengeler o kadar bozuk ki seçmenin gönlünü almak için yapılan her şey başka bir alanda sorunları büyütüyor” dedi.
Seçime birkaç ay kaldığını söyleyebileceğimiz bugünleri, “Seçimden önce bir buz üzerinde paten yapılıyor” ifadeleriyle değerlendiren Yeşilada, “Her an seçimi kazanayım derken abartılı bir politika ile dengeler kaybolabilir, yeni bir kur şoku yaşayabiliriz. Enflasyon sosyal huzursuzluğa neden olabilir” dedi.
2024'teki yerel seçimlere işaret eden Yeşilada, mevcut iktidarın devamı halinde ise tüm bu yaşananların seçimden sonra yaşanabileceklerin yanında sıfır kalacağını söyledi. “Şu anda yapılanların faturasını seçimden sonra öderiz” diye devam eden Yeşilada, şunları kaydetti:
“Sıra o faturayı ödemeye geldiğinde en yumuşak karnımız cari açık olacak, para tükendiğinde senede 40 milyar dolar cari açık nasıl finanse edilecek… 2024'te yerel seçimler var… Bu hükümet bu ekonomi seti ile seçimi kazanırsa yerel seçimlere kadar neden ekonomi politikalarını değiştirsin ki? Halkımız da destekliyor demektir. 2024'e kadar ekonomiyi yüksek viteste tutalım yaklaşımı ödemeler dengesi krizi riskini ciddi oranda artırır. Türkiye geleneksel kaynaklardan zaten finansman bulamıyor. Katar, Arabistan da hep bizi besleyecek değil.”
Asgari ücretin ardından emekli ve kamu çalışanlarına da enflasyon üzerine zam yapılması gerekeceğini belirten Yeşilada, “Zamlar yeniden enflasyon yaratacak sonra ithalat ve cari açık olarak dönecek. 3 ay sonra yeniden zam yapılacak. Batılı merkez bankalarının en çok korktuğu ücret enflasyon spirali bu. Türkiye'de üretimin bunu karşılayacak kapasitesi yok. Daha fazla üretebilecek gücü kalmadı. AKP'nin yanlış politikaları sonucu üretim tarafı zayıfladı” diye konuştu.