Koç Üniversitesi öğretim üyesi Prof.Dr. Selva Demiralp, Yeni Ekonomi Programı'nı Yetkin Report'ta değerlendirdi.
Demiralp, uzun süreli tahminleri çok anlamlı bulmadığını belirttiği yazısında şunları kaydetti:
"O nedenle rakamlara boğulan bir yazı yazmak yerine programda çok kısa vadeye dair verilen sinyalleri ve bunun mevcut algıyı nasıl etkilediği üzerine gözlemlerimi paylaşmak istiyorum. Son dönemde arka arkaya gelen not indirimlerinde uluslararası derecelendirme kuruluşlarının sıklıkla altını çizdikleri iki nokta var. Liyakat ve kurumsal bağımsızlık. 13 Eylül’de Moody’s’den gelen son not indiriminde Eylül başında açıklanması gereken YEP’in beklenmemesi anlamlıydı. Moody’s açıklamasında kurumların doğru politikaları uygulama konusundaki “beceriksizliğine” ve “isteksizliğine” atıf yaptı.
Arkadan YEP geldi. Uzmanlık alanım olduğu için özellikle para politikası konusunda söylenenlere değinmek istiyorum. Programda 2020 yılı enflasyon tahmini yüzde 10,5 olarak telaffuz edilmiş. Bu rakam yüzde 12-13 civarındaki piyasa beklentilerinin altında. Peki ne önemi var?
Şu açılardan önemli. Öncelikle böylesine büyük bir ekonomik daralma ortamında bile seneyi yüzde 12’lerde bir enflasyon rakamı ile bitirecek olmamız bizim beceriksizliğimiz, ihmalimiz ve yanlış politika tercihlerimizin bir sonucu. Bunu bir kenara koymak lazım. O zaten bugünün tartışması değil.İkinci olarak, bu rakam büyük olasılıkla bir sonraki enflasyon raporunda TCMB’nin de sene sonu tahmini olarak karşımıza çıkacak. Burada bir sorun yok elbette. Bu tahminleri hükümet ve Merkez Bankası’nın bir araya gelerek oluşturması beklenen ve olması gerekendir. Ancak son çeyreğe girerken üç ay sonrasının enflasyon tahmininin bu şekilde düşük tutulması sene sonunda bir revizyon geleceğinin ötesinde de bir anlam taşıyor. O da şu: Merkez Bankası enflasyon tahminini bu seviyede tuttuğu sürece yeni bir faiz artırımına gitme konusunda “isteksiz” davranacaktır."
Yazının tamamını okumak için tıklayın.