T24
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2018 yılı üçüncü çeyreğine ilişkin gayri safi yurt içi hasıla verilerini (büyüme rakamları) açıkladı. Yılın ilk çeyreğinde yüzde 7,3; ikinci çeyreğinde ise yüzde 5,2 büyüyen Türkiye ekonomisi, üçüncü çeyrekte yüzde 2'lik beklentinin altında kalarak yüzde 1,6 büyüdü.
TIKLAYIN - Büyüme rakamları belli oldu
TIKLAYIN - Büyüme rakamları açılandı, ilk yorum geldi: Dengelenme değil çakılmadır
Ekonomistler, Twitter'da büyüme verilerini şöyle değerlendirdi...
Doç. Dr. Ümit Akçay: 2018 III.Ç'de GSYH %1,6 arttı. Bu 'dengelenme' değil, 'çakılmadır'. Zira 2018'in ilk iki çeyreğinde büyüme 7.2 ve 5.3 idi. Büyümenin bileşenlerine baktığımızda, döviz krizinin etkisi ile artan ihracatın sağladığı destek ve devletin tüketim harcamaları 1.6 büyümeyi getirmiş. Hanehalkı tüketim harcamaları GSYH'dan da yavaş artmış: 1.1. İmalat sanayi büyümesi durmuş (0.6), inşaat sektörü göçmüş (-5.3). Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış veriye baktığımızda ise durum daha net görülüyor: Türkiye ekonomisi 2018'in III. Çeyreğinde -1.1 daralmış durumda.
Buraya nasıl geldik, kısaca hatırlayalım: 2016'nın III.Ç.'de TR ekonomisi daralmıştı. 2017'deki referandumu kazanmak için uygulamaya konulan 'geleceğe kaçış' programı sayesinde büyüme yapay olarak canlandırıldı. 2018 başında, 'geleceğe kaçış' programının yaldızlarının dökülmeye başladığı görüldüğünden, acele ile seçimler öne alındı. Öne alınmasaydı, 2019'da derin bir ekonomik daralma eşliğinde seçime gidiliyor olacaktı.
2018'de ekonomik krize dönüşen bu süreç, 2013 sonrasında üçüncü kez yaşanıyor. Yaşadığımız, iktisadi ve siyasi alana yayılmış bir birikim modeli krizidir.
'Dengelenme' tabirini kullanan arkadaşlar, bunu neden kullandıklarını da açıklasa ne güzel olur. Ekonomi yönetiminin propaganda sözcükleri ile konuşmak size bir şey kazandırmıyor, aksine inandırıcılığınızı azaltıyor.
Emin Çapa: Ve büyüme "kriz geldi" sinyali verdi. Bundan sonra en az 3 çeyrek verisi çok kötü olacak. Sonrası bize bağlı. Milli Gelire dolar olarak bakıldığında durum vahim. Az gittik, uz gittik bir arpa boyu GERİ gittik. Bir hükümetin başarısı neyle ölçülür? Halkının refahını artırıp artırmadığıyla. Hükümet 2008 Kişi Başı Gelir seviyesine 2021'de ulaşacağımızı söylüyor.
Bu düşük büyüme bile hizmetlerle olmuş. Hizmet; ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecekten oluşuyor. Yani yediğimiz içtiğimizle büyümüşüz. Sanayi üretimi durmuş.
Daha ayrıntılı analizden önce şunu söyleyeyim; gösteriş için yapılan Çılgın Projelerin faturası daha gelmedi. Yıllarca onların bedelini ödeyeceğiz hep birlikte. Göz boyamaya dönük dev inşaat projeleri ile ülke kalkınmaz. Sadece cahil kitleler, "vaaaaaayyy" der, sonra bedel öderiz.
Mustafa Sönmez: Milli gelirde 3. çeyrek büyümesi yüzde 1.6'da kaldı. Önceki çeyreklerde yüzde 7,2, 5,3 artan milli gelir Temmuz-Eylül döneminde ancak yüzde 1,6 arttı. Son çeyrekte ise eksi büyüme bekleniyor. İnşaat, en erken krize giren sektör oldu ve 3. çeyrekte %5,3 küçüldü. Sanayide büyüme yüzde 0.3 e kadar inerken tarımda büyüme %1'de kaldı. Hizmetler sektörü ise 3 . çeyrekte % 4,5 büyüdü.
3. çeyrekte ücretlilerin milli gelirden aldığı pay yüzde 31,6'ya kadar geriledi. Bu pay, 2018 ilk çeyreğinde yüzde 38.2 idi. Yılın başına göre ücretlilerin payı 6,6 puan azaldı. Yükselen enflasyonla birlikte, ücret gelirleri reel olarak hızla geriledi. Kriz, yatırım cephesinden başladı.
2018 3. çeyrekte yatırımlar yüzde 4'e yakın geriledi. Dövizlerdeki hızlı tırmanış, faizlerin de hızla yükselmesi ve artan belirsizlikler yatırımları bıçak gibi kesti. İçinde bulunduğumuz Ekim-Aralık dönemi, yani
4 çeyrekte ekonomi % 0 büyürse yıllık büyüme %3,3 olacak, % 1 küçülme olursa, yıllık büyüme %3 olacak, ekonomi %2 küçülürse yıllık % 2,7, küçülme %3 olursa, yıllık büyüme %2,4 olacak
TÜSİAD Başekonomisti Zümrüt İmamoğlu: 3. çeyrekte yıllık büyüme %1,6, bir önceki çeyreğe göre ise -%1,1. Beklentilerimize paralel olarak ekonomi küçülmeye başladı. 4. çeyrekte hem yıllık hem çeyreklik büyüme negatif gelecek.