Ekrandaki sansürün, otosansüre dönüşmesini eleştiren Beren Saat, "şimdi sansür denen bir şey de var. Bu da otosansüre dönüşmeye başladı ve yapacak bir şey yok. Biz çocukken ekranda ‘Tutti Frutti’ vardı. Sağ tarafa bir nokta gelir ve erotik yayın başlardı. Ve hiçbirimiz sapık olmadık. Haber öncesi kuklalarla siyasilerin eleştirileri yapılırdı. Bugün geldiğimiz noktada karikatür dergileriyle uğraşmak, televizyonda elimize şarap kadehi alamamak gibi şeyler bizim jenerasyonu sıkıştırıyor" dedi.
Hürriyet gazetesinde Hakan Gence'ye konuşan Beren Saat, çocukluğunda hayal ettiği ülkeyi şimdilerde bulamadığını söyleyerek, "çocukken daha farklı bir ülkede yaşayacağımızı düşünüyorduk. Şimdi ekranda aile yapısı diye bir şey tutturuldu. Oysa ben ergenliğimin başladığı yıllarda ilk içkiyi ailemle içtim. Abim ve beni, neyin ne olduğunu anlamamız için ilk önce babamız sarhoş etti" ifadelerini kullandı.
Hürriyet'ten Hakan Gence'nin Beren Saat'le yaptığı söyleşinin ilgili kısımları şöyle:
Siyasete kafa yorar mısınız?
- Birileri bizim adımıza konuşup yorum yapıyor. Bu da tabii beni ilgilendiriyor.
Twitter kullanmıyordunuz. Ama Gezi Park’ı olaylarında ilk kez Twitter’a girdiniz. O süreç sosyal medyaya bakışınızı değiştirdi mi?
- Twitter’a girdiğim gün polis şiddetinin başladığı gündü. Sonradan kontrolsüz olduğu itiraf edilen o durum yakışık almadı. İnsani, medeni ve demokratik değildi. O gün yaşanmasaydı işler bu kadar kızışmayacaktı. Sonunda “İnsanlar ne oluyor yahu” dedi. Bu da haklı bir tepkiydi. Nihayet bir ses çıktığı için mutlu oldum.
Ekrandaki sansür, otosansür sizi ürkütüyor mu?
- Arada sıkışıp kalmış bir nesiliz. Biz çocukken ekranda ‘Tutti Frutti’ vardı. Sağ tarafa bir nokta gelir ve erotik yayın başlardı. Ve hiçbirimiz sapık olmadık. Haber öncesi kuklalarla siyasilerin eleştirileri yapılırdı. Bugün geldiğimiz noktada karikatür dergileriyle uğraşmak, televizyonda elimize şarap kadehi alamamak gibi şeyler bizim jenerasyonu sıkıştırıyor.
“Ne umduk ne bulduk!” mu diyorsunuz?
- Çocukken daha farklı bir ülkede yaşayacağımızı düşünüyorduk. Şimdi ekranda aile yapısı diye bir şey tutturuldu. Oysa ben ergenliğimin başladığı yıllarda ilk içkiyi ailemle içtim. Abim ve beni, neyin ne olduğunu anlamamız için ilk önce babamız sarhoş etti. Hiç sokaklarda sarhoş süründüğümü bilmem. Ya da ekranda bir sevişme, öpüşme sahnesi varsa annemle babam panikle kanalı değiştirmezdi. Bana hiçbir zaman “Seni leylekler getirdi” demediler. Bu konuda gerçekçiydik. Neyin ne olduğunu çocukluktan beri biliyorduk.
Bir süredir dekolte mevzusu konuşuluyor. Sizin ekranda dekolteye bakışınız ne?
- Bu durum dekoltenin giyen için değil ona bakan için tehlikeli olduğunu düşündürdü. Kötü niyetli bir gözün bakmasını zaten dekoltenin sahibi istemez.
Bir gün sizin dekolteniz birilerini rahatsız ederse…
- Ne tepki vereceğim o anın şartlarına bağlı. Yalnız özgürlüğümün kısıtlandığı her noktada sert tepkiler veririm.