T24 Haber Merkezi
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu, "Bunu söyleyelim ki insanların bakış açımızı anlaması açısından; her Cumhuriyet Halk Partilinin cumhurbaşkanı adayı kendi partisinin genel başkanıdır. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'dur, benim de adayımdır" dedi. İmamoğlu sözlerinin devamında, "Tabii ki Türkiye'nin önünde bir süreç var 6 siyasi parti bir masaya oturmuş ülke geleceği adına karar verecek. İlk defa denenmiş bir asistem kolay değil. Günün sonunda en doğru kararı vermek zorundalar. Ben uzaktan izleyecek miyim? Hayır. Ekrem İmamoğlu elbette ki bu sürecin teminatı en fazla çalışanı olmak zorundadır. En fazla motivasyonu sağlayanların başında gelmelidir. 6 lider en doğru kararı vermek durumundadır. Biz de bu doğru kararın doğru yolculuğun tabiri caizse neferi gibi çalışmak durumundayız" diye konuştu.
İBB Başkanı İmamoğlu, Fox TV’de İsmail Küçükkaya’nın sunduğu Çalar Saat programında konuştu. İmamoğlu, gazeteci İsmail Küçükkaya’nın sorusu üzerine başkanlığına puan verdi. “7,5’dan 8 veririm kendime” diyen İmamoğlu, “Bu zor dönemde yetişemediğimiz işler, engelleme unsurlarını da başkasına mal etmiyorum, kendimden kırıyorum yine. Bazı işler daha hızlı olurdu” dedi.
İmamoğlu, Küçükkaya’nın “şimdiye kadarki belediye başkanlığı dönemine bir puan vermesini” istemesi üzerine şunları kaydetti:
“Zor dönemde başarılı işler yaptık hatta iz bırakan işlerimiz var. 10 metroyu birden yapmak, pandemi döneminde buna kaynak bulmak. Bazı büyükelçiler aylarca Türkiye’ye gelemedi gibi gibi sorunların olduğu dönemde 10 metroyu yapmak kent ormanlarını kazandırmak. Geçenlerde 10 günde yağan yağmur bir günde yağdı ve İstanbul’da tek bir su baskını okudunuz mu? 104 nokta tespit ettik 85’ini bitirdik. (Küçükkaya: 1’den 10’a kadar kendisini puanlarsanız kaç veririsiniz?) 7,5’dan 8 veririm kendime. Bu zor dönemde yetişemediğimiz işler, engelleme unsurlarını da başkasına mal etmiyorum kendimden kırıyorum yine. Bazı işler daha hızlı olurdu.”
İmamoğlu UKOME'deki son tartışmaya ilişkin olarak da şunları kaydetti:
"Bu arkadaş hiçbir anlam ifade etmeyen kifayetsiz aklıyla sadece temsilcisi olduğu siyasi düşüncelerin oradaki emir kulu olarak konuşuyor. Diğerleri kafayı öne eğmiş bir biçimde sadece el kaldırıyor benim askerimi benim polisimi bu işe neden alet ediyorsunuz ya! Personel giderim. (Tablo1) Bu ne biliyor musunuz bir vatandaş. Toplamda 12,5 liraya varan bir maliyeti var. Bütün bunları düştüğümüzde bu arada sağlık çalışanlarına ücretsiz taşımayı ilk getiren biziz biz bu konuda devletten tek kuruş destek almıyoruz. Bütün bu 12.5 liraya yakın bu maliyetin 3,5 lirasını alabiliyoruz vatandaştan. Geri kalanı belediyenin kendi bütçesinden orayı sübvanse etmesi. (Küçükkaya: UKOME’de ne istiyorsunuz?) Mesela, akaryakıt tüketimi günde 600 bin litre akaryakıt tüketiyoruz. (Tablo 2) Biz yüzde 50 zam istiyoruz niye? Vatandaşımızı korumak için. Oradaki bakanlık temsilcileri sadece konuşuyor. Diyor ki esnafa yüzde 32 yapacağız ama İBB’ye yüzde 18 yapacağız. Yani senin mazot zammının yüzde100 olduğu yerde sana yüzde 18 yapacağız diyor."
İmamoğlu, Sabah gazetesinin İBB'nin ulaşım zammına "fahiş zam" diyen Sabah gazetesine tepki gösterdi. İmamoğlu, "Metroya 1,5 milyar liraya elektrik faturasın, ne fahiş zammından bahsediyorsun! Sabah gazetesi sen nerede yaşıyorsun Allah aşkına, Patagonya’da mı yaşıyorsun? Bu zavallı ulaştırma bakanlığının temsilcisi zavallı şahsiyet sen nerede yaşıyorsun!" diye sitem etti.
İmamoğlu, İBB'nin teknesini kullanmasıyla ilgili gelen eleştirilere de yanıt verdi. İmamoğlu, "Bizim o işlerde işimiz yok, tamamen yalan dolan, tamamen uydurma. İBB’nin bir firmasının kimi zaman personel kimi zaman acil hizmete giden teknesini belli bir sayıda İBB Başkanı kullandı diye bunu haber yapan akıl sadece ben nereden tutarım diyen akıl. Zaten bu işler teftiş ediliyor bir şey çıktığı da yok" dedi.
İmamoğlu, UKOME’de ulaşımda zamma karşı çıkanlara da tepki gösterdi. İmamoğlu, “Bizim hâlâ bulamadığımız belki de kafalarında çok farklı planları vardı. İstanbul'u kaybetmek bu planlarını sekteye uğrattı. Sevdam İstanbul diyen anlayış bunu yapamaz!” diye konuştu.
İmamoğlu İSKİ ile ilgili de konuştu; "İSKİ ocak-şubat-mart aylarında, her ay 300 milyon lira zarar ediyor. Niçin? Seçildik 2019 mart. 3 yıldır İBB'nin kurumu İSKİ'ye zam neredeyse verilmedi. İBB 30 büyükşehir belediyesi arasında en pahalı su temini yapan şehirdir. Melen'den su basıyoruz. Elektrik maliyeti çok büyük. Şuanda 3 milyarı aştı elektrik maliyeti. 170 milyon lira olan doğalgaz maliyeti 570 milyon liraya çıktı. Zam meselesinin kaynağı belediye olamaz ki ekonomi yönetimi! Elektriğe, doğal gaza zammı hükümet yapıyor. Türkiye'deki dövizin artmasının sebebi Çemişgezek Belediyesi mi? Değil. İstanbul Belediyesi mi? Değil. Ekonomideki fiyat artışlarının kaynağı ekonomiyi yönetenlerdir" sözlerini kaydetti.
İmamoğlu sözlerine şöyle devam etti:
"Ey meclis bakın hepimiz vicdan taşıyoruz AK Partili meclis üyesi de İstanbul’un meclis üyesi. Gelin her konuda sizi bilgilendirelim. Bunu en son aralıkta yine bize zam vermediler ben de kararlarını iade ettim ve o karardan sonra çağırdım grup başkanvekillerini Allah aşkına oturun şunu tetkik edin, İSKİ size raporlar versin. Tam 3 aydır biz bunu yapıyoruz. Ve araya olağanüstü kurul koyduk sıfır zam verdiler yine tekrar istişareye devam ettik hatta bir bakan verin şahitliğinde bu konu böyle olmaz dedi ve yine şahitliğinde grup başkanvekillerini bir araya getirdik ve 3 aydır bunu yaptık. Bugün olağanüstü genel kurul var. Peki şu anda ben ne biliyorum? Hiçbir şey. Ben de bugün göreceğim."
İmamoğlu, "Bir belediye başkanı fiyat artmalı diye feryat eder mi! Ama mecburuz" diye tepki gösterdi.
İmamoğlu defalarca kez UKOME'de kabul edilmeyen yeni taksi önerisi hakkında da konuştu; “Ha bire top çeviriyorlar. Şu temsilcilerin hiçbiri fikir beyan etmiyor. Ben katıldım bir tanesine, taksi meselesini getirdim. Arkadaşlar bir fikriniz yok mu bu konuda? Ağzını açıp cümle kuran olmadı. Onun için tabi bu ay yine getirdik. Yine reddedildi. Nisan sonunda yine getireceğiz, inatla getireceğiz. Şimdi evet deseler zaten bu sistemi 1.5 yılda anca hayata geçireceğiz. O zaman bu geçseydi şimdi İstanbul’da ancak hayata geçerdi İstanbul pırıl pırıl taksileriyle buluşurdu" sözlerini kaydetti.
İmamoğlu ayrıca, “300 otobüsümüzün onayı hâlâ cumhurbaşkanlığında 2 sene! Onay vermeyince batırmak istedikleri İETT şu koşullarına rağmen 150 tane otobüs aldı" diye konuştu.
İmamoğlu, görev süresinin kalan 2 senesinde neler yapmak istediklerini açıkladı. İmamoğlu, Küçükkaya'nın, "Bundan sonraki en büyük işiniz nedir?" sorusuna şöyle yanıt verdi:
"En önemli meselemiz metrolarımızı bitirmek, yeni metroların da ihalesini yapmak. Engellenmezse Beylikdüzü-Sefaköy hattının ihalesini yapmak istiyoruz HIZRAY’ın kaynağını bulup ihaleye hazır hale getirmek istiyoruz. İstanbul’u en doğudan en batıya 12 tane metro hattını kesen bir metroyu yapmak istiyorum Sabiha Gökçen’den Esenyurt’a bir saatte gideceksiniz. Aynı zamanda bağlantı hatlarıyla iki noktadan da İstanbul Havalimanı'nı Sabiha’ya bağlıyor olacak Atatürk Havalimanı’nı da bağlayacak Atatürk Havalimanı hizmet etmeli.”
"Türkiye’nin sağlıklı duruşunu sağlayan cumhuriyet ayarlarıdır Yılmaz Özdil o konuda haklı" diyen İmamoğlu, konuşmasının devamında da İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in Cumhurbaşkanı adayına ilişkin kendisine yöneltilen “İmamoğlu ve Yavaş aday olur mu?” sorusuna verdiği, "Hayır olmaz diye bir durumumuz yok. Kılıçdaroğlu, 6 genel başkanının inisiyatifine bıraktı işi. Orada çıkan karara uyacağız" yanıtını değerlendirdi. İmamoğlu, "Türkiye siyaset tarihinde benim genel başkanım Sayın kemal Kılıçdaroğlu ve İyi Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener çok önemli ve çok tarihi bir süreç yönettiler. Özellikle 2018 öncesi bir demokrasi mücadelesi noktasında iyi partinin seçime girmesi için ortaya konan o çaba ve sonrasında Millet İttifakı'nın olgunlaşması ardından yerel seçimlerdeki kazanımlar ve şimdi de 6 siyasi partinin kurduğu ortak akıl. Bunu söyleyelim ki insanların bakış açımızı anlaması açısından; her Cumhuriyet Halk Partilinin cumhurbaşkanı adayı kendi partisinin genel başkanıdır. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'dur, benim de adayımdır. Tabii ki Türkiye'nin önünde bir süreç var 6 siyasi parti bir masaya oturmuş ülke geleceği adına karar verecek. İlk defa denenmiş bir asistem kolay değil. Günün sonunda en doğru kararı vermek zorundalar. Ben uzaktan izleyecek miyim? Hayır. Ekrem İmamoğlu elbette ki bu sürecin teminatı en fazla çalışanı olmak zorundadır. En fazla motivasyonu sağlayanların başında gelmelidir. 6 lider en doğru kararı vermek durumundadır. Biz de bu doğru kararın doğru yolculuğun tabiri caizse neferi gibi çalışmak durumundayız" sözlerini kaydetti.
İmamoğlu İçişleri Bakanı Soylu'nun İBB'de terör örgütleriyle iltisaklı çalışanlar hakkında yaptığı açıklamalara tepki gösterdi, şunları kaydetti:
"Şu ana kadar iltisaklı anlamda 8 personelle ilgili dosya tespiti var, bunun da yarısı bir önceki dönemde işe alınmış. 86 bin insan çalışıyor anlatabiliyor muyum! Bir canı avı gibi de davranamaz bir devlet. Bir suçlu varsa suçunun cezasını çeker suçlu değil sokakta geziyorsa o vatandaşın bir kurumda çalışma hakkı vardır. Bunu herkes için konuşuyorum. Vatandaş cadı avı yapar gibi de davranamazsınız. İkincisi 8 kişi. Üç yıldır karaladılar olmadı yerden yere vurdular olmadı. Zaten sayın bakanın ilk vakası da değil. Sayın bakanın seçimlerde bana yaptığı hakaretleri şuraya film film dizsek 20 tane eder. Seçimden sonra keza aynı parmağını sallayarak falan. Bu memleket adına çok utanç verici bir konuşma yapmıştır Meclis’te kendini korumak ve kurtarmak için. Hakaret etmiştir. Ben söyledim yani gidip dava açın. Bugün gelinen noktada ortada hiçbir şey yoktur. Fos çıkmıştır."