Ekrem İmamoğlu: Şimdi hukuka aykırı aldıkları kararı, demokrasiye verdikleri zararı tedavi etme zamanı

Ekrem İmamoğlu: Şimdi hukuka aykırı aldıkları kararı, demokrasiye verdikleri zararı tedavi etme zamanı

YSK'nın İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı seçimini iptal etmesinin ardından mazbatası elinden alınan Millet İttifakı'nın İBB Başkanlığı adayı Ekrem İmamoğlu, Sarıyer'de halkla buluşma gerçekleştirdi. İmamoğlu, seçime iki gün kala herkesten destek istediğini belirtirken, "Şimdi hukuka aykırı aldıkları kararı, demokrasiye verdikleri zararı tedavi etme zamanı" dedi.

İmamoğlu, kendisi hakkında ortaya atılan iddialara yanıt verirken, "Benim üniversite diplomamı şaibeli diye yazıyorlar. Sordular, ben de dedim ki 'Benim en azından var olan üniversite diplomam ile ilgili şaibeli diyorlar'." ifadelerini kullandı.

İmamoğlu'nun açıklamalarından satır başları şu şekilde:

"Pontus, Yunan dediler, herkesin etnik kökeni şerefidir namusudur. Etnik köken üzerinden hakaret olmaz. Hepsi tek tek düştü. Sonunda ne oldu biliyor musunuz, ip koptu, hepsi yere çakıldılar. Hani yalancının mumu yatsıya kadar yanardı ya, bu cambazların da cambazlığı bir hafta on gün sürdü. Ben artık akıllanmıştır diye düşünüyordum, bu sefer son 4-5 gündür taklacı oldular. Düz takla atıyorlar, sonra ters takla atıyorlar, sonra bir bakmışsın o da yetmedi asimetrik takla atıyorlar. Allah akıl versin bunlara.

"Bu seçim milli iradeyi ortaya çıkardığı gibi, bazılarının da iradesizliğini ortaya çıkardı. Bir sürü alavere, dalavere yaptılar, takiyyecilik yaptılar, popülizm yaptılar, dünden bugüne attıkları taklalarla iş göreceklerini zannettiler. Ben diyorum ki, Allah size akıl versin derken samimiyiz, inanın hep birlikte bunların gerçek yüzünü görmekten de mutlu oldum. Oy için her yol mübahtır diyorlar, her yol olur diyorlar. Yeter ki oy. Devlet işi, millet işi ciddi iştir, her şey oy için yapılmaz.

"Bu kadar takla atmaları, bu kadar cambazlıktan sonra oturdum düşündüm, bir sürü soru sordum, nedir ya, İBB Başkanlığı, bazı cevapları buldum. Ya bu kadar takla atılır mı, bu kadar cambazlık yapılır mı, ne var orada, bir avuç insan bizim bilmediğimiz neler çeviriyor? Size söz veriyorum, hepsini açığa çıkaracağım. Hepsini bulacağız. Siyasete ahlak gelecek. Şeffaflık gelecek, göreceksiniz hepsini açığa çıkaracağız. Tüm gerçekleri 23 Haziran'dan sonra sizlere tek tek anlatacağım. Söz veriyorum size. İşte bu yüzden taklalarını attılar, cambazlıklarını yaptılar. Sonra ne oldu peşinden, sözüm ona bu kardeşinizi hapse atmakla, görevi yapamazsınız demekle birkaç gündür tehdit ediyorlar. Size bir lafı, rakibimin bir sözünü hatırlatayım, dedi ama bir iki gün sonra unuttu, sizin tehditiniz vız gelir tırıs gider, geçin o işleri.

"Dedim ki bu televizyonlara çıkmayacağım, vallahi iyi yapmışım, televizyonlarda onların cambazlıklarına mı cevap verecektim? Hiç öyle bir derdim yok. Ben onlara bniye cevap vereyim ki, gelirim milletimle hasbihâl ederim, son günlerin moralini depolarım çünkü 23 Haziran'da tüm enerjimizle sandığa gideceğiz, 24'ünde de tam gaz hizmet yapacağız. Rakibim 'gidiyorum gündüz gece demişti'. Buradan ona güle güle diyelim, yolu açık olsun.

"Bu verdiğim karardan çok ama çok mutluyum. Büyükşehir belediyesiyle organik bağı olanlar, iş yapanlar, bir takım ilişkileri olanlar, her gün basın kuruluşlarından bir yandan devletin kurum ve kişileri beni hedef alarak bir takım sözler üretiyorlar. En son da bir diploma işini atmışlar ortaya, biliyorsunuz rahmetli dedemin mezarına bile gittiler röportaj yapmaya, aklı kıt adamlar, benim üniversite diplomamı şaibeli diye yazıyorlar. Sordular, ben de dedim ki 'Benim en azından var olan üniversite diplomam ile ilgili şaibeli diyorlar'.

"Bakın bir çok yerden çağrı yaptım, yine söylüyorum, devletin bürokrasisi, savcı, hakimi, kaymakamı, valisi, memuru, öğretmeni; kişiye hizmet etmeyin, devlete hizmet edin. Bağlı olduğunuz kurum devlet. Ben özgün ve özgül iradesiyle burada duran bir kardeşinizim. Biz başkanlar olarak devletine bağlı, tek bir yerden talimat alırız, milletinden talimat alırız milletinden. Bizim demokrasi anlayışımızda, sosyal devlet anlayışımızda, ahlaklı siyaset anlayışımızda birilerine tabi olmak yoktur, milletine tabiyiz biz. Birilerine tabi olanların birçoğu şimdi yurt dışında ama milletine, devletine bağlı olanlar bu vatanın içerisinde.

"Bütün bunlar oldu, bitti, gitti. Şimdi hukuka aykırı aldıkları kararı, demokrasiye verdikleri zararı tedavi etme zamanı. Hep birlikte kazanma zamanı. Biz bu söylediklerimizi size söylüyoruz ama esas burada olmayanlara söylüyoruz. Onları da kucaklayacağız, oy veren vermeyen bakmayacağız. Oralı buralı diye bakmayacağız. Biz milletine etnik köken üzerinden ayrım yapmayacağız, inadına milleti barıştırmaya geliyoruz. Bu şehri hep birlikte yönetmeye geliyoruz. (Hak, hukuk adalet sloganları)

"Bu şehri hep birlikte yöneteceğiz, göreceksiniz mutlu edeceğiz. Biz vatandaşına hizmet etme anlaşıyla göreve geliyoruz. Bakacaksınız herkes dönmüş mü, herkes gelmiş mi? Hep beraber son bir günü çalışarak, herkesin sandığa gidip gitmediğini kontrol ederek bizlere yol arkadaşlığı yapmaya hazır mısınız?"