Ekşi Sözlük yazarı: Pokemon Go yüzünden gözaltına alındım!

Ekşi Sözlük yazarı: Pokemon Go yüzünden gözaltına alındım!

Ekşi Sözlük’te “zasch” rumuzuyla yazan bir yazar, geçtiğimiz günlerde piyasaya sürülen Pokemon Go oyunu yüzünden gözaltına alındığını öne sürdü. Yazar, pokemon yakalamak için Şişli Emniyet Çocuk Büro Amirliği’nin hedef olarak gösterildiği sırada, polislerin kendisini fotoğraf çektiğini zannederek gözaltına aldığını söyledi. Yazar yaşadıklarını anlatırken “Zar zor kurtardım paçayı ama hala son anda tam ikna olmuş değillerdi” ifadelerini kullandı.

“zasch” isimli yazarın Ekşi Sözlük’te  “10 temmuz 2016 pokemon yüzünden gözaltına alınmam” başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:

"biliyordum başıma böyle bir şey geleceğinin. bu pokemon go olayı çıktığından beri arma 3 yapımcılarının araştırma sırasında yunanistan'da hapse girmesi geliyor aklıma, başa gelir diyordum, geldi.

"sabah nişantaşı the house cafe'de bir arkadaşım ile buluşalım diye anlaştık. ne zamandır görüşmüyorduk, bir kahvaltı ettik. laf lafı açtı, o da eski gamerlardan. ikimiz de yaşını almış adam olunca işler bu noktaya gelmez diye düşünüyordum ama o da pokemon go hype'ını bolca almış. de hadi pokemon kovalayak dedim. biri öğretmen, biri mühendis iki koca adam. çıktık yola, pokestopmuş, çarizardmış kovalıyoruz.

"önümüzdeki gym'i ele geçirmek için elimdeki pokemonlardan birinin tek bir evolve daha görmesi lazım. onun için de yeterli candym yok. profesöre fazlalık pokemonları gönderdim ama yine yetmedi. pokestop bulalım da yeterli candy olursa şu gym'i alalım dedik. pokestop olarak da şişli ilçe emniyet çocuk büro amirliğini gösteriyor.

"ulan sıkıntı olur mu vs. derken, çocuk büro amirliği, koca adamı alacak değiller diye bir espri geldi. kafamı s***m ki ben de dalgınlıkla bu espriyi ciddiye aldım. gittim emniyetin önüne doğru. pokestop alanına girdim. baktım candy yok, tam çıkıcam, amına koduğumun zubat'ı spawn oldu önümde. önümde dediysem karakolun önünde nöbet duran polisin dibinde.

"yunus idi, hızır idi, yunus idi, hızır idi derken, sessizce yanaşıp kamerayı açtım. poketopu atıyorum, tutmuyo, atıyorum tutmuyo, derken koluma görüş hizamda olmayan bir polis girdi. girdiği gibi de beni sert bir hışımla içeri götürdü.

"güler misin ağlar mısınlı bölüm burada başlıyor. 15 dakika, bir art niyetimin olmadığını, aslında fotoğraf çekmediğimi, karakolun üstünde uçan yarasa tipi bir pokemonu avlamaya çalıştığımı anlattım üç polise. ısrarla çektiğin fotoğraflar nerede diyorlar, yahu fotoğraf yok, pokemon var diyeceğim, diyemiyorum... diyemedikçe daha da üstüme geliyorlar."