CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 7 Haziran seçimleri öncesinde yaptığı gibi 1 Kasım seçimi öncesinde de eksisozluk.com’a girerek sözlük yazarlarının sorularına cevap verdi. “Ben Kemal Kılıçdaroğlu ve tekrar aranızdayım” başlığı altında soruları cevaplayan Kılıçdaroğlu, "70 yaşındaki teyze de bize oy vermeye başladı ama şunu da unutmayın, bir toplumu bir seçim döneminde değiştirmek mümkün değil" dedi. Kılıçdaroğlu, esprili bir dille "Umarım üç ay sonra tekrar karşınıza çıkmak zorunda kalmam" ifadesini kullandı
Bu görüşmede GSS prim borcu sorunu gibi birçok konunun farkına vardığını aktaran Kılıçdaroğlu, sözlük yazarlarına, "Bu konuda parti olarak elbette çalışmalarımız vardı, ancak özgür, tuttuğunu koparan, heyecan dolu olması gereken siz gençlerimizin, GSS prim borcu garabetiyle kafalarının ne kadar meşgul edildiğini sizden gelen onlarca soru sayesinde daha da kapsamlı ve yakın olarak bir kere daha gördüm. Bazen gözümüzün önünde olan şeyleri bile fark edemeyebiliyoruz. Sizin gibi parlak gençlerin farklı, aykırı fikirleri benim için çok önemli. Ekşi Sözlük, bu fikirlere en kolay ulaşabileceğimiz mecralardan biri. Bu yüzden tekrar sizinle bir araya gelip, seçim sonrasındaki çalışmalarımız için fikirlerinizi almak istiyorum" diyerek seslendi.
Vatan'ın haberine göre Kemal Kılıçdaroğlu, Ekşi Sözlük'te sorulara bizzat kendisinin yanıt verdiğini belirtmek için, "Merhaba Ekşi Sözlük. Yine ben" yazılı bir kağıt tutarak çektirdiği fotoğrafı paylaştı.
Kılıçdaroğlu, bir Ekşi Sözlük yazarının "Öncelikle Anayasa'nın 2. ve 3. maddesi ile alakalı yaptığınız talihsiz onaylama hakkında bir cevap yazarsanız mutlu olurum. Asıl sormak istediğim soru ise, CHP olarak halkın çoğunluğuna güven vermediğiniz konusunda bir çalışma yapıyor musunuz? Yani AKP'li 70 yaşındaki teyze neden size oy vermemekte tereddüt etmiyor? Muhafazakar insanların taleplerine veya korkularına doğru cevaplar vermediğinizi düşünüyor musunuz?" şeklindeki soru üzerine, şunları kaydetti:
"Anayasa'nın ilk dört maddesi değişmez. Geçen yasama döneminde Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda zaten bunu söyledik. Daha önce defalarca grup toplantısında açıkladım. Söz konusu yayında Anayasa'da genel bir değişiklikten söz ediliyordu. Ben de ona hak veriyordum. YÖK'ün kaldırılması gibi, yargı bağımsızlığının sağlanması gibi. Atatürk'ün vasiyeti gereği olarak Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu'nun eski konumuna getirilmesi gibi. Bunları onaylıyorum. Darbe hukukunun değişmesi konusunda da yapılması gereken daha çok şey var ancak kesinlikle ilk dört maddenin değiştirilmesini onaylamam gibi bir şey söz konusu değildir. İkinci soruya gelirsek, hiç meraklanmayın 70 yaşındaki teyze de bize oy vermeye başladı ama şunu da unutmayın, bir toplumu bir seçim döneminde değiştirmek mümkün değil."
"Ülkemizde yaşayan Suriyelilerle ilgili geleceğe dönük nasıl bir politikanız var?" şeklindeki soru üzerine Kılıçdaroğlu, "Suriye sorununu çözmek için iki aşamalı bir planın devreye girmesi gerekiyor. Bunlardan biri Suriye'deki iç savaşın sona ermesi için Türkiye'nin de katkı vereceği bir sürecin başlaması. İki, iç savaş sonrası Suriye'nin yeniden imarı. Bunun için Avrupa Birliği'nin finans desteği sağlaması gerekiyor. Suriye'de iç barış sağlandıktan sonra Türkiye'deki göçmenlerin güvenli bir şekilde ülkelerine dönmelerini sağlayacağız" ifadelerini paylaştı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bir yazarın "Muhafazakar seçmen CHP'nin, iktidar olması durumunda türban ve inançlar konusunda özgürlükten yana bir tavır takınmayacağına inanıyor. Siz türban konusunda ne düşünüyorsunuz? İktidar olmanız halinde türbanı özgür bırakacak mısınız?" sorusuna, "Üniversitelerde okuyan kızlarımızın türban sorununu çözen benim. İktidar olduğumuzda da hiç kimsenin kılık kıyafetiyle uğraşmayacağız ve bunu doğru da bulmuyoruz. Yaşam tarzına müdahale demokrasiye aykırıdır" karşılığını verdi.
Kılıçdaroğlu, bir başka soru üzerine, "Merkez Türkiye Projesi'ni hala çok yerde anlatıyoruz. Bununla ilgili bazı özel sektör kuruluşları da ciddi çalışmalar yapıyor. Bu proje mutlaka hayata geçmek zorunda. Projenin altyapısı var pek çok plancı ve finansçı çalıştı. Kanalistanbul'da ise hiç çalışan yok" dedi.
"Saat farkından dolayı oluşabilecek olası bir seçim hilesi olabilir mi? Siz ve CHP yetkilileri, oyları korumak için gerekli tedbirlerinizi aldınız mı?" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Evet lambaya 'püf' diyeceğiz. Gerekli önlemleri büyük ölçüde aldık. Şero'ya talimat verdik, ekibiyle beraber trafoları ve sandıkları koruyacak" karşılığını verdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Sizin hükümetinizde bir spor kulübü başkanı insanları bir yerde rehin tutup, televizyonlara çıkıp tehditler saçıp, elini kolunu sallayıp gezebilecek mi?" şeklindeki soruyu, "Hayır gezemez. Bizim iktidarımızda hiç kimse bize güvenerek başkalarının üzerinde baskı kuramaz" şeklinde cevapladı.
"Passolig" uygulamasının gençlerin fişlenmesi için getirildiğini savunan Kılıçdaroğlu, iktidara gelmeleri halinde uygulamayı kaldıracaklarını bildirdi.
Kılıçdaroğlu, "Son buluşmamızda "Ne olacak bu Beşiktaş'ın hali?" diye sorduğumuzda 'Çok sakat var' demiştiniz. Bu seneki durumu nasıl buluyorsunuz?" şeklindeki soruya karşılık "Mario Gomez cha cha cha" dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, Ekşi Sözlük yazarlarının esprili sorularına da esprili ifadelerle karşılık verdi.
Bir yazarın, "Niye aramızdasınız?" şeklindeki sorusuna, "Bunu başlığın ilk entry'sinde de açıklamıştık. Ayrıca 'Şu Kılıçdar'ı bir görsem de soru sorsam' diyen çok kişi oluyor buyurun şimdi buradayım" diyen Kılıçdaroğlu, "Başkanım iş buluyoruz çok şükür ama kız bulamazsak size başvuralım mı?" şeklindeki sorusunu ise "Biz emekliye ve işçiye kaynak bulmaya çalışıyoruz. Eş bulma konusuyla Esra Erol ve Ahmet Davutoğlu ilgileniyor" diye yanıtladı.
Bir yazar ise "Gaziantep'te ağabeyimin yanında çalışan çok temiz sosyal demokrat bir çocuk ve Kilis'te bu çocuğun gönlünü kaptırdığı bir kız var. Ancak kızın babası bu birlikteliğe onay vermiyor..." diyerek Kılıçdaroğlu'ndan yardım istedi. Kılıçdaroğlu ise "Kızın babasının telefonunu verin bu iş huzur içinde çözülsün" diyerek, kızın babasıyla telefon görüşmesi yapabileceğini aktardı.
Kılıçdaroğlu'na bir yazar ise "Sevgili Kılışdar, kaç saat uyuyorsunuz? Dinlenebiliyor musunuz? Birden çok endişelendim sizin için. Ayaklarınızı üşütmeyin, saygılar" diyerek seslendi. Kılıçdaroğlu ise "1 Kasım'a kadar yorulmak sözcüğünü kullanmak benim için yasak ama şimdi biraz dinlensem iyi olacak. Sizinle Cumhuriyet Bayramı'nda tekrar bir araya geldiğim için çok mutluyum. Umarım üç ay sonra tekrar karşınıza çıkmak zorunda kalmam :)" cevabını verdi.