El Kaide davası Yargıtay’da

El Kaide davası Yargıtay’da
İstanbul’da 2003 yılında yapılan bombalı saldırılara ilişkin El Kaide davasının temyiz duruşması Yargıtay’da yapıldı. Terör örgütü El Kaide'nin "Türkiye yapılanması içerisinde yer alarak 15 ve 20 Kasım 2003'de İstanbul'daki bombalı saldırıları yaptıkları" öne sürülen sanıklara ilişkin davanın temyiz duruşması Yargıtay'da yapıldı. Yargıtay 9. Ceza Dairesindeki duruşmaya, davada ağırlaştırılmış müebbete mahkum edilen sanıklar Louai Sakka, Adnan Ersöz, Baki Yiğit, Seyit Ertul ve Fevzi Yitiz'in avukatları katıldı. ‘Sakka’ya baskı yapıldı’ Louai Sakka'nın avukatı Selahattin Karahan, davanın iddianamesini hazırlayan İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz'ün "müvekkiline baskı yaparak, saldırıların finansmanı olduğu iddia edilen Suriyeli Alaaddin adlı kişinin kendisi olduğunu kabul ettirmeye çalıştığını" öne sürdü. Sanıklardan Harun İlhan'ın yerel mahkemedeki "savunmasının kısıtlandığını, 700 sayfa olan savunmasını okumasına izin verilmediğini" iddia eden Karahan, "Harun İlhan'ın terör örgütü El Kaide'nin Türkiye yapılanmasını anlatmaya başladığı anda susturulduğu" yönünde görüş bildirdi. Harun İlhan'ın saldırılarla ilgili çok önemli bilgiler verecekken susturulmasının "hukuka aykırı olduğunu" savunan Karahan, "Harun İlhan'ın savunmasının kesilmesi davanın seyrini değiştirmiştir. İlhan yazılı savunmasını da mahkemeye sunmayarak olayın aydınlatılmasını engelledi" diye konuştu. ‘Başka saldırılar üzerine atıldı’ Müvekkili Sakka'nın saldırılardan 2 yıl sonra Antalya'da ABD ve İsrail gemilerine yönelik bombalı saldırının hazırlığı yaparken yakalandığını anlatan Karahan, o tarihten sonra birçok saldırının müvekkili üzerine atıldığını, ancak müvekkilinin saldırıya karışan diğer kişilerce bile teşhis edilemediğini söyledi. Karahan, Sakka'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının bozularak, müvekkilinin sadece Antalya'da yapmayı planladığı saldırılarla ilgili "bombalı eyleme teşebbüs" suçundan yargılanmasını talep etti. Sanık Baki Yiğit'in avukatı Kemal Ağar da savunmasında, kendisinin İstanbul Barosu tarafından sanığa atanan avukat olduğunu belirterek, "terör örgütünü savunmak gibi bir amacı olmadığını" kaydetti. Müvekkili Baki Yiğit'in, diğer sanık Harun İlhan'ın kayınbiraderi olduğunu ve İlhan ile sadece bu nedenle görüştüğünü ifade eden Ağar, yerel mahkemenin müvekkiline Harun İlhan ile bağlantısını koparmadığı için ceza verdiğini, bunun da hukuka aykırı olduğunu öne sürdü. ‘Hapis cezasını anlamıyoruz’ Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki mütalaasında Baki Yiğit için "beraat kararı verilmesini talep ettiğini" ifade eden Ağar, esas hakkındaki mütalaya rağmen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın tebliğnamede Yiğit'e verilen müebbet hapis cezasının onanmasını istemesini anlamadıklarını belirtti. Ağar, müvekkilinin hukuka güvendiği için İran'dan Türkiye'ye gelerek teslim olduğunu da dile getirerek, "Sadece hukuka inanan bir insan yaklaşık 5 yıldır cezaevinde. Hukukun tesis edilmesini istiyoruz" dedi. Sanıklar Fevzi Yitiz, Seyit Ertul ve Adnan Ersöz'ün avukatları da yargılama aşamasında yerel mahkemenin birçok taleplerini reddettiğini ifade ederek, müvekkillerine verilen cezaların bozulmasını talep ettiler. Avukatların savunmalarının ardından, temyiz duruşması başka bir tarihe bırakıldı.