Ruken Kadıoğlu
Elektronik sigaralar, özellikle sigarayı bırakmak isteyenler arasında giderek yaygınlaşıyor.
Türkiye’de Şubat 2020’de satış ve ithalatının yasaklanmasına rağmen internet üzerinden elektronik sigara satışı sürüyor. Google’da "e-sigara" diye yapılan aramalarda çok sayıda şirketin satış yaptığı görülüyor.
Elektronik sigaralarda, içinde nikotin, çeşitli aroma ve katkı maddeleri olan bir sıvı ısıtılarak solunabilecek bir buhar haline getiriliyor. Bu buhar, nefesle çekilerek akciğerlere ulaşıyor.
Uzmanlar, solunan elektronik sigara buharının akciğer reaksiyonları, solunum yetmezliği ve yoğun bakımda tedavi gerektirebilecek rahatsızlıklara yol açtığını söylüyor.
Türk Toraks Derneği’nin araştırmasına göre elektronik sigaraların içeriğinde çok çeşitli kimyasallar bulunuyor:
BBC Türkçe’nin konuştuğu uzmanlar, elektronik sigara kullanımının artmasının nedenlerini anlattı.
Memorial Bahçelievler Hastanesi Sigara Bırakma Polikliniği’nden Doç. Dr. Sinem İliaz, elektronik sigaraların normal sigaraya “masum bir alternatif" olarak sunulduğunu belirterek şunları söylüyor:
“Ancak elektronik sigaraya güvenli denilebilmesi için elimizde yeterli ve uzun vadeli bilimsel kanıtlar bulunmuyor. Bunun aksine kısa vadede çok olumsuz sonuçları olduğuna dair yayınlar da çıkmaya başladı. Elimizde kesin veriler olmamakla birlikte, genç ve çocuklar arasında dünyada olduğu gibi Türkiye'de de elektronik sigara kullanımı artıyor.''
E-sigaraların sigara firmaları tarafından pazarlandığına da dikkat çeken İliaz, sigaranın zararlarından veya sigara içimini azaltmaya yönelik politikalardan dolayı büyük sigara firmalarının da e-sigara pazarına yönelmeye başladığını vurguluyor:
''Amaç içiciye daha az zarar vermek değil, sadece içeriğindeki nikotin nedeniyle bağımlılığı devam ettirmektir. E-sigara içen kişilerin de yeniden normal sigaraya dönmesi çok sık karşılaşılan bir durumdur. Sonuç olarak, e-sigaranın firmalar tarafından tütün/nikotin bağımlılığının, dolayısıyla sigara piyasasının canlı tutulması için kullanıldığı düşünülmektedir.''
E-sigaraya erişimin kolaylığı, normal sigara kullanan veya e-sigarayı denemek isteyen insanlar arasında önemli bir yer tutuyor.
Sağlığa Evet Derneği Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı, Türkiye'deki e-sigara pazarını şöyle özetliyor:
''Ülkemizde e-sigara üretimi ve ithalatı yasak. Fakat 18 yaş üstü yolcu şahsi kullanım için bir adet yurt dışından getirilebiliyor. E-sigaraya yasak olmasına rağmen ulaşmak maalesef çok kolay. İnternet arama motorlarına e-sigara yazın, bütün satış siteleri karşınıza çıkıyor.
“Kredi kartı ile online ödeme, kapıda ödeme, havale ile ödeme seçenekleri sunuluyor. Sipariş verildiği anda ürünün kargoya verileceği hatta aynı gün motorlu kurye ile teslimat yapılacağı beyan ediliyor. Bugüne kadar yaptığımız çalışmalar bu ürünlerin yasa dışı olarak çok sayıda internet sitelerinde satıldığı, resmi kargolarla taşındığını gösterdi.”
İnsanların e-sigaraya neden yöneldiğini anlatan Doç. Dr. Sinem İliaz, ''Sigara zamları ve vergilendirmesi, sigaraya olan talebin azaltılması için kullanılan planlı bir devlet ve halk sağlığı stratejisidir. Günlük tüketimi bir paket ve altında olan kişiler mali nedenlerle e-sigaraya yöneliyor olabilir'' diyor.
İnternet üzerinden hizmet veren ve ismini açıklamak istemeyen bir e-sigara ticaret sitesi yetkilisi de, çeşitli sebeplerle elektronik sigaraya ilginin fazla olduğunu söylüyor.
''Kullanıcı normal sigara kullanırken, sağlığında veya performansında kötü etkiler hissettiğinde e-sigarayı denemek istiyor. Başka bir etken de sigara zamları. Sigara zamları dolayısıyla talep artışı olabiliyor.
''Birçok farklı forumdan, internet sitelerinden veya Facebook, Telegram, Instagram gibi sosyal ağlardan e-sigara ürünleri satılıyor. Her ne kadar siteler kapatılsa da başka bir sayfa açılıp, tekrar satışa devam edilebiliyor. Zaman zaman elden satış yapan mağazalar da var. Bu mağazalar tespit edilince para cezası veriliyor.''
Bu yıl sigaraya altıncı kez zam yapıldı. Paket fiyatları geçen yıla kıyasla yüzde 50 arttı. En pahalı paket sigara fiyatı 33,5 liraya, en düşük paket sigara fiyatı ise 27 TL'ye çıktı.
Uzmanlara göre e-sigarayla ilgili başka bir tehlike de, ürünleri tercih eden kişilerin yaş aralığı.
Prof. Dr. Elif Dağlı gençlerin e-sigaraya yönelmesinde sigara endüstrisinin payı olduğunu anlatıyor:
''Gençlerin e-sigaraya yönelmesi için tütün/nikotin/kenevir endüstrisi elinden gelen her türlü açık ve gizli reklamı yapıyor. Sosyal medya e-sigara görselleri ile dolu. ''Influencer'' adı verilen gizli reklamcılar aracılığıyla e-sigara ürünleri cazip gösterilerek, zararları konusunda bilgi vermeden bu ürünler sunulmaktadır.
"Endüstri bir zamanlar sigara reklamı yapmak, bağımlılık yaratmak için hangi taktikleri kullandıysa, şimdi de e-sigara için aynılarını kullanıyor. ''
Doç. Dr. Sinem İliaz ise e-sigara kullanımının genç ve çocuk yaşlara kadar düştüğünü söylüyor:
''Gelişmiş ülkelerde e-sigara kullanımının çok hızlı artması, tüm dünyada özellikle genç ve çocuklar arasında e-sigara salgınlarının oluşmasına sebep olmuştur. Kokusu normal sigaraya göre daha güzel, farklı aromalarla çekiciliği artırılmaktadır. Bu da genç ve çocukların çok dikkatini çekmektedir.'
''Elimizde kesin sayısal veriler olmamakla birlikte, İngiltere ve Amerika’daki kadar olmasa da,Türkiye'de de genç ve çocuklar arasında e-sigara kullanımı artmaktadır. Ayrıca sosyal ağlar ve TikTok gibi mecralarda gençlerin pekçok konuda birbirini etkilediği bir gerçektir. E-sigara konusunun da bunun dışında tutulabileceğini düşünmüyorum.
“Hoş kokusu nedeniyle, e-sigara ürünlerinin evlerde, çocukların yanında da içildiğini belirten İliaz, ''E-sigara içmenin normalleştirilmesi ile birlikte çocuk ve gençlerde de bunun zararlı bir alışkanlık olmadığına dair düşünceler yerleşiyor. Büyükler genç ve çocuklara kötü örnek olabiliyor'' dedi.
E-sigara ticaret sitesi yetkilisi ise '' Bizim müşteri kitlemiz ortalama 20-60 yaş arasında. 18 yaş altında tespit ettiğimiz herhangi bir müşteriye kargo çıkışı sağlamıyoruz. Online kargo teslimlerinde kimlik kontrolü kargo firması şubesine göre değişmektedir. Kargo firmasında da müşteri bilgileri mevcuttur'' diye konuşuyor.
Prof. Dr. Elif Dağlı e-sigara tüketiminin önlenebilmesi için yönetmeliklerin denetlenmesi ve caydırıcı yaptırımların olması gerektiğini savunuyor:
''Bağımlılıkla mücadele ve bağımlılığın önlenmesi çok ciddi, kuvvetli ve istikrarlı bir siyasi irade gerektiriyor. Sağlam ekonomisi olan ülkeler bunu başarabiliyor. Diğerlerinde ise endüstri kazan-kazan vaatlerini ortaya koyuyor. Sadece yasaları, ilgili yönetmelikleri yapmak da yetmiyor. Bunların uygulanması, sahada -ki artık internet de sahadır- denetlenmesi ve yaptırımlarının caydırıcı olması gerekiyor.
“Yasa dışı e-sigara ticareti ile kolluk güçlerinin mücadele etmesi gerekir. Yasalara aykırı olarak satışına devam eden endüstrinin ''vergi kaçağını önlemek için satışın serbestleştirilmesi'' talebinin reddedilmesi gerek.''
Doç. Dr. Sinem İliaz da, e-sigaraya karşı olan tavrımızın normal sigaradan farklı olmaması gerektiğini söyleyerek, ''Genç ve çocukların önünde sigara içilmemeli, bu cihazların kullanımı özendirilmemeli, e-sigaranın da kullanıcısını nikotin bağımlısı yaptığı unutulmamalıdır. Bugünün e-sigara kullanıcısı gençleri, nikotin bağımlısı olarak geleceğin potansiyel sigara kullanıcısı haline geliyor'' diyor.
Sağlığa Evet Derneği Başkanı ve Çocuk Sağlığı ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Elif Dağlı, e-sigara kullanımından sonra görülen akut yan etkilerin sigaradan daha fazla olduğunu anlatıyor:
''E-sigara güvenli bir ürün değildir. E-sigaraya katılan aroma ve tatlandırıcıların solunum sistemine zararları çeşitli çalışmalarla gösterilmiştir. E-sigaranın tütün içeren klasik sigarayı bıraktırdığına dair bilimsel kanıt yoktur. Kullanımın hemen arkasından görülen akut yan etkileri de sigaradan daha fazladır.''
Doç. Dr. Sinem İliaz da e-sigaranın içerisindeki nikotinin bağımlılık geliştirdiğini belirterek şöyle konuşuyor:
“Nikotin, normalde vücudumuzda bulunan ve önemli görevleri olan bir madde. Ancak bu maddenin sigara gibi bir yolla uzun süreli yüksek dozda alınması bağımlılığa neden olmaktadır.
"E-sigaranın içerisindeki nikotin nedeniyle içen kişide sigaradakine benzer ödül mekanizmalarını tetikler, mutluluk,tatmin ve rahatlama hissi oluşur ve bağımlılık gelişir. Uyuşturucu bağımlılığında da benzer mekanizmalar çalışır.''
Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) göre her yıl 8 milyondan fazla kişi ''tütün salgını'' sonucu hayatını kaybediyor. Bu ölümlerin 1,2 milyonu pasif içicilikten kaynaklanıyor. WHO, tütün salgınını dünyanın karşı karşıya kaldığı en büyük halk sağlığı tehditlerinden biri olarak görüyor.
Sağlık Bakanlığı, BBC Türkçe'nin elektronik sigara kullanımıyla ilgili sorularını yanıtsız bıraktı.