Kenan Başaran, Hürriyet Spor'daki yazısında, Euro 2008 A Milli Futbol Takımı sponsorlarının tanıtımının, sporcuların önüne geçmesini eleştirdi. Başaran'ın bugünkü yazısı şöyle:Euro 2008'de A Milli Futbol Takımı kadar sponsorları da konuşuldu. Öyle ki, sponsorların girdiği reklam, tanıtım ve kampanya yarışı futbolcuların bile önüne geçti. Futbolcuların anneleri bile; "Benim oğlum aslan, benim oğlum kaplan" diyerek reklamlarda boy gösterdi. Peki, Pekin 2008'e giden sporcuların anneleri yok muydu? Mesela. "Benim kızım 10 bin metreyi 5 adımda koşar" diyemez miydi Elvan'ın annesi ya da "Benim kızım Bruce Lee'yi büe döver" diyemez miydi Azize Tanrıkulu'nun annesi? 2008 Pekin Olimpiyat Oyunları'nda Milli Takım sporcuları için konulan "15 madalya" hedefinin, günler ilerledikçe adeta bir "Çin Şeddi" olduğu ortaya çıktı. Tarihte bu seddi aşmaya pek muvaffak olamayan, Türkler Pekin’de 15 madalya hedefine de ulaşamadı. Bu başarısızlıktan ötürü sporcudan Başbakana kadar herkese bir pay çıkarılabilir. Bense şirketlere bir pay çıkartacağım. Euro 2008'de A Milli Futbol Takımı kadar sponsorları da konuşuldu. Öyle ki, sponsorların girdiği reklam, tanıtım ve kampanya yansı futbolcuların bile önüne geçti. Futbolcuların anneleri, babaları bile, "Benim oğlum aslan, benim oğlum kaplan" diyerek reldarftterda boy gösterdi. Peki Pekin 2008'e giden sporcuların anneleri yok muydu? Mesela. "Benim kızım lO binmetreyi 5 adımda koşar" diyemez miydi Ebran'ın annesi, ya da "Benim ham Bruce Lee*yi bite döver" diyemez miydi Azize TaiHikulu'nun annesi? Evet. Olimpiyat Milli Takımı'na 16 sponsor destek veriyor ama hepsinin ayırdığı bütçe toplasanız 8 altın kazanan Phelps e 1 milyon dolar ödül veren Spee do'nun desteğini bulmaz? Yine de geçmiş olimpiyatlara göre sponsor sayısında bir artış var. Bundan soma bu sponsorlar daha cömert olurlarsa uluslararası alanda daha başarılı neticeler de kaçınılmaz olur. 2004 Atina'da olimpiyat şampiyonu olduğu halde Pekin'e sponsorsuz giden Kurcan Taylarim sıfır çekmesine ne kadar kızılabilir ki? Kimse olimpiyatların "amatör bir ruhla" yanşıldığım söyleyip patinaj yapmasm! Böyle bir şey kalmadı maalesef. Olimpiyatçıların anneleri Şirketler kurumsal kimliklerini oturtmak, imajlarını güçlendirmek ve toplumda sempati kazanmak için sponsorluk işlerine girer. Sponsorluk uzun vadede şirketlere kazandıran bir uygulamadır. En etkili sponsorluk ise ihtiyacı olana verilen destektir. Misal benim için A Milli Futbol Takımı'na sponsor olan bir şirketten ziyade olimpiyatta amatör bir sporcuyu destekleyen şirket makbuldür. Sadece futbola odaklı bir sponsorluk anlayışı sponsorluğun temel ilkesiyle çelişmektedir. Demek ki amaç popüler olan bir olaydan "sponsorluk" adı alımda nemalanmakür, Oysa ki. parayı bastırıp halihazırdaki bir ormana isim verip sponsorluk yapmak değil, yeni bir ormanın kurulması için fidan alınmasına sponsorluk yapmak şirketlere itibar kazandırır. Türkiye'de son yıllarda sponsorlukla en büyük nakit akışım yapan şirket Ülker. Son 10 yılda şirketin akıllığı para 140 milyon, dolarlara ulaştı. Futbol bir yana basketbolü adeta foıse etti. 4 büyüklerin dördünde de Ülker damgası var. Türk Telekom da Galatasaray'ın yeni stadına ismini verdi. Bu anlaşmanın bir "reklam anlasması olduğu açıklandı. Bazı haberlerde "sponsorluk" ifadesi kullanıldı. Oysa "sponsor" ve "reklam" ifadesi yüzde 50 fark demek! Yani firma spor kulüplerine reklam harcaması yaparsa bunun tamamım vergiden düşebiliyor. Sponsorlukta ise yüzde 50'sini. Demek ki spora destek şirketlere iki kere kazandırıyor! Süreyya Ayhan-Vestel Kenan Başaran, Hürriyet Spor'daki yazısında, Euro 2008 A Milli Futbol Takımı sponsorlarının tanıtımlarının sporcuların önüne geçmesini eleştiriyor.Böylesine büyük bir avantaja rağmen Türkiye'de sponsorluk harcamalan Avrupa seviyelerinde değil. Futbol dışındaki dallarda durum daha da vahim. Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü verilerine göre 2004-2008 arasında 30'u aşkın spor dalında sağlanan sponsorluk geliri sadece 80 milyon YTL Spor, şirketlerin özellikle sponsorluk yapmalaıı için en uygun mecralardan biri Fakat sadece futbola odaklanan bir sponsorluk anlayışı da şirketlerin aynşmasını; kendini farklı konumlandırmasını güçleştirir. Euro 2008e giden A Milli Futbol Takımı'na destek verenlerden hangisinin "ana" hangisinin "yavru" sponsor olduğunu hatırlayan varsa beri gelsin. Oysa futbol dışında birçok spor gâj dalı var ve bunlar "ayrışmaya" da imkan veriyor. Türkiye'nin olimpiyatlar başta olmak üzere sporda çıtayı yükseltebilmesi için bir donem sağlanan "Süreyya Ayhan-Vestel" birlikteliklerine ihtiyacı var.