DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası, 2023 yılı Kadın Emeği Raporu’nu açıkladı. Raporda, deprem bölgesindeki kadınların işsizlik oranının ülke genelinden yüksek olduğuna işaret edilerek deprem sonrasında uçurumun daha da büyüyeceği uyarısı yapıldı.
Genel-İş Sendikası Emek Araştırma (EMAR) Dairesi tarafından hazırlanan Kadın Emeği-2023 raporunda, 2021 yılında ülke genelinde kadın işsizlik oranı yüzde 14,7 iken deprem bölgesinde bu oranın yüzde 16,8 ile 2,1 puan daha fazla olduğu belirtildi. Türkiye'de toplam kadın işsizliğinin 2021 yılında 1,5 milyon olduğuna dikkat çekilen raporda bu sayının yüzde 10'unu deprem bölgesinde yaşayan kadın işsizlerin oluşturduğu kaydedildi.
Raporda, "Deprem öncesi dönemde Gaziantep, Adıyaman, Kilis, Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye, Şanlıurfa ve Diyarbakır illerinde kadınların işgücüne ve istihdama katılım oranları düşüktür. Bölgede işgücünün yüzde 73’ü (2 milyon 292 bin) erkeklerden, yüzde 26,7’si (837 bin) kadınlardan oluşmaktadır. Toplam istihdamın yüzde 74’ü olan 1 milyon 987 bini erkeklerden; yüzde 25,6’sı olan 695 bini ise kadınlardan oluşmaktadır. Deprem ile birlikte de kadın istihdamının çok ciddi bir şekilde düşeceği görülmektedir" ifadeleri yer aldı.
Deprem bölgesindeki kadınların sosyal güvenceden yoksun olduğuna ve istihdam edilen kadınların yüzde 52'sinin kayıt dışı çalıştırıldığına işaret edilen raporda, "Bu da demek oluyor ki, deprem bölgesinde çalışan her iki kadından biri 22 Şubat 2023 tarihinde açıklanan işsizlik ödeneği, kısa çalışma ödeneği gibi yardımlardan faydalanamayacak" denildi.
Raporda, Türkiye'deki toplam kadın istihdamının yüzde 32,5’inin kayıt dışı ve güvencesiz çalıştırıldığı, 2022 yılı dördüncü çeyrek verilerine göre 10 milyon 298 bin kadın istihdamının 6 milyon 951 bininin (yüzde 67,4’ü) kayıtlı, 3 milyon 347 bininin ise (yüzde 32,5’i) kayıt dışı çalıştırıldığı kaydedildi.
OECD verilerine göre Türkiye’de kadın istihdamının yüzde 34,3, erkek istihdamının yüzde 70,7 olduğuna dikkat çekilen raporda, OECD üye ülke ortalamasında kadın istihdamının yüzde 62,4, cinsiyet açığının yüzde 14,2; AB ortalamasında da kadın istihdamının yüzde 65 ve cinsiyet açığının yüzde 9,9 olduğuna işaret edildi.
Raporda OECD verilerine göre Türkiye’de kadınların işsizlik oranının yüzde 12,7 ile AB ve OECD ortalamalarının iki katından fazla olduğu belirtildi. AB üye ülke ortalamalarında kadın işsizliğinin yüzde 6,4, OECD üye ülke ortalamasında ise yüzde 6,8 olduğu kaydedildi.
Raporda, "Son 5 yıllık döneme ayrıntılı olarak baktığımızda; dar tanımlı kadın işsizlik oranı yüzde 14 civarındayken geniş tanımlı kadın işsizlik oranının arttığını görmekteyiz. 2018 yılında dar tanımlı/resmi kadın işsiz sayısı 1,4 milyon kişi iken 2022 Aralık ayında 1,7 milyon kişiye yükselmiştir. Aynı dönemde ise geniş tanımlı kadın işsizliği yüzde 23,5’ten 6 puan artışla yüzde 29,5'e yükselerek 4 milyon 82 bin kişiyi bulmuştur" denildi.
Raporda, "toplumsal açıdan kadınlara atfedilen ev işleri, temizlik, çocuk, yaşlı ve hasta bakımı gibi işler nedeniyle" kadınların büyük bir kısmının çalışma hayatına katılamadığına da dikkat çekildi. Raporda, "2022 yılı dördüncü çeyrek verilerine göre 9 milyon 663 bin kadın ev işleri nedeniyle çalışma hayatına dâhil olamadığını belirtirken ev işleri nedeniyle çalışma hayatında yer alamadığını belirten erkek verisi bulunmamaktadır. Benzer bir şekilde ailevi ve kişisel nedenlerle çalışma hayatına dâhil olamadığını belirten kadın sayısı 2 milyon 286 bin kişi iken erkek sayısı sadece 466 bin kişidir" bilgileri yer aldı.
Raporda dünya genelinde gelir eşitsizliğinin özellikle Covid-19 süreci ile başlayan derin ekonomik kriz ile birlikte daha da derinleştiğine ve istihdamda "eşit değerde işe eşit ücret" mücadelesini de zorlaştırdığına işaret edildi. Küresel düzeyde kadınların erkeklere göre yaklaşık yüzde 20 daha az ücret aldığı belirtilen raporda, "Küresel düzeyde ciddi bir eşitsizlik söz konusu iken Türkiye’de de erkeklerin kadınlara göre yüzde 20,84 fazla kazandığı görülmektedir. Cinsiyete ve çalışma biçimlerine göre ücret farkını incelediğimizde; kadın ve erkekler arasındaki ücret farkının olduğu çalışma biçimi, yevmiyeli çalışan kadın ve erkeklerdedir. Yevmiyeli çalışan erkekler, yevmiyeli çalışan kadınlara göre yüzde 47,39 daha fazla kazanmaktadır. Ücretli maaşlı çalışanlarda ise bu fark yüzde 16’dır. Ücretli çalışan erkekler, kadınlara göre yüzde 16 daha fazla kazanmaktadır" denildi.