T24 Haber Merkezi
Emek ve Özgürlük İttifakı ilk mitingini, İstanbul Kartal Meydanı'nda düzenledi. Emek ve Özgürlük İttifakı'nın mitinginde konuşan partilerinin genel başkanları ve sözcülerinden aday açıklaması geldi.
EMEP Başkanı Ercüment Akdeniz, "İnkârcı ve yok sayıcı tutumları devam ettirsen bu ittifak kendi adayını da çıkaracak" dedi. HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan da, "7 Haziran'da başlayan başarı hikâyemizi ülkeyi yönetme hikâyesine dönüştüreceğiz, Halklarımızla, bileşenlerimizle, ittifaklarımızla birlikte seçimlere damgamızı vuracağız" diye konuştu. TİP ise mitingde konuşma yapmadı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP), Türkiye İşçi Partisi (TİP), Emek Partisi (EMEP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), Emekçi Hareket Partisi (EHP) ve Sosyalist Meclisler Federasyonu'nun (SMF) kurduğu Emek ve Özgürlük İttifakı'nın ilk mitingi, Kartal Meydanı'nda düzenlendi. Mitinge gelenler Başak durağında buluşarak, oluşturulan kortejlerle miting alanına yürüdü.
Partiler, Neyzen Tevfik Caddesi boyunca kendi kortejini oluşturduktan sonra, miting alanına kadar yaklaşık bir kilometre yürüyüş yaptı. Mitingde, Gezi direnişinde hayatını kaybedenlerin ve Gezi tutsaklarının isimleri okundu. Mitinge katılan yurttaşlar, alkışları ve sloganlarıyla Gezi tutsaklarına destek verdi.
Miting, Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, twitter hesabından duyurduğu "sürpriz" ile başladı. Demirtaş'ın sözlerini yazdığı, "Emekçiyiz Biz" şarkısı miting alanında dinlendi.
TÖP Dönem Sözcüsü Juliana Gözen, konuşmasında iktidara seslenerek, şunları söyledi:
"15 Ocak 2023 tarihini kimse unutmayacak. Bu tarih Türk halkı ile Kürt halkının kendi seçeneğini yarattığı tarih olarak kayıtlara düşecek. Söz veriyoruz kardeşler ülkeyi bataklığa sürükleyenleri göndermeye buradan söz veriyoruz. Birileri korkuyor yargılanacağı günler gelecek diye, korksunlar. Bizden çaldıkları hayatları geri alacağız. Söz bitti, saflar netleşti. Dibine kadar bataklığa batmış bu iktidarı göndereceğiz. Neymiş seçim tarihini de seçime kimlerin gireceğini de belirleyecekmiş. Neymiş milyonlarca insanın iradesi olan HDP'yi kapatacakmış. Ne yaptıysan, ne ettiysen bu 20 yıllık iktidarında bu halk sana boyun eğmedi, şimdi mi eğecek. Hadi oradan."
EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk de, "Bu ülkede bir Kürt meselesi var, gelin bunu çözüm' dedik, onlar ne yaptılar? Van’da, Diyarbakır'da, Şırnak’ta kayyum atadılar! 'Var mı böyle özgürlük' dedik! Kürt meselesi var, çözün dedik, onlar ne yaptı? Selahattin Demirtaş'ı dört duvar arasına koydular! !Suriye, Irak sınırını geçeceğiz' dediler, 'Bir gece ansızın bu sınırları geçeceğiz' dediler. Biz diyoruz ki bu ülke de açlık var ey AKP, ey Erdoğan! Gel bu açlığı engelle, savaşları bırak, Kürt halkıyla barış" dedi.
Halkın yoksulluğuna ucuz ekmek sıralarını örnek vererek dikkati çeken Öztürk, "Halkımız o hastanelere randevu almak için başvuruyor ama randevu bulamıyor. Ama diğer tarafta yandaşların büyük binalarda hastaneleri bir kenarda duruyor. Bu böyle olmaz, böyle sağlık sistemi olmaz. Biz halkın sağlık sorununu çözebilmek için çok büyük kamu yatırımları yapacağız. O büyük, yandaşların hastaneleri halkımıza randevu vermiyorsa onları da kamulaştıracağız" diye konuştu.
EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz de konuşmasında şunları söyledi:
"Tek adam yönetimini göndereceğiz. Burada dipten gelen bir dalga var bu dalgaya kulak verin. Şimdi bize soruyorlar seçimlerde ne yapacaksınız? Biz 5 Ocak'ta Emek ve Özgürlük İttifakı olarak bir bildiri yayınladık. Orada şunu dedik en geniş toplumsal tabakada ortak adayın ortaya çıkması için işe başlıyoruz, kolları sıvıyoruz buna var mısınız dedik. İkinci olarak bak kardeşim bu sese kulak vermiyor, kulak kapatıyorsan; bak sana söylüyorum bu ülkede işçilerin, kamu emekçilerinin, yoksul emekçilerin gençlerin, kadınların, Kürt halkının oyları, eşit yurttaşlık isteyenlerin oyları çantada keklik değil kardeşim bunu da bileceksin. Eğer İnkarcı yok sayıcı tutumları devam ettirirsen Emek ve Özgürlük İttifakı kendi adayını da çıkartacak kardeşim. Halkla birlikte, bu meydanlarda çıkaracak. Buradan soruyorum arkadaşlar bu yetkiyi Emek ve Özgürlük İttifakı partilerine veriyor musunuz?"
"Emek, özgürlük, cesaret, kararlılık burada" diye konuşmasına başlayan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan da, şu ifadeleri kullandı:
"Tecrit, savaş politikalarına, siyasi irade gaspına, kayyum rejimine ‘dur’ demek için buradayız. Kadınların ve gençlerin özgürlüğü için buradayız ama aynı zamanda ‘Jin jiyan azadi’ (genç, kadın, özgürlük) demek için buradayız. Doğa, yaşam, hukuk talanına ‘dur’ demek için buradayız. Demokrasinin şehri güzel İstanbul’u karanlığın merkezi yapmaya çalışan AKP ve MHP rejimine karşı ‘Dur’ demek için buradayız. Bu daha başlangıç. Herkes, 82 milyon bu havayı, rüzgarı hissedecek ve seçimlerde İstanbul, bir kez daha kendisini ispat edecek. Bundan hiç kimsenin endişesi ve kuşkusu olmasın. Çünkü asıl hikâye, bizim hikâyemizdir. 7 Haziran’da başlayan başarımız var. Bu hikâyeyi şimdi, ülkeyi yönetme hikâyesine çevireceğiz. Halklarımızla, bileşenlerimizle birlikte seçimlere damgamızı vuracağız.
Bizim mücadelemiz, İstanbul kadar sağlamdır, kararlıdır. Bunun için diyoruz ki, bizim ittifakımız İstanbul kadar güzeldir ve İstanbul’un bahçesidir. Hepimize bu ittifak bir kez daha hayırlı olsun. İstanbul demek, elbette ki de Türkiye demek. Seçimlerde İstanbul’da kazandık mı, Türkiye’de de kazandık demektir. Çünkü İstanbul, Amed’dir, Akdeniz’dir, Karadeniz’dir. Yani kısacası İstanbul, HDP’dir. Bu meydan, Mahirlerin, Kemallerin, İboların, Mazlumların, Orhan Doğanların, Berkin Elvanların, Musa Anterlerin meydanlarıdır. Bu meydandan seçimlerin startını verdiğimizi bir kez daha ilan ediyorum.
Elbette ki hedefimiz daha da büyümek. Bu ittifak, daha da büyüyecek, genişleyecek ve bu düzeni mutlaka değiştirecek. İşte bunun için bu seçimler, tarihi öneme sahip. Yapılacak seçimler, aydınlık ile karanlık, demokrasi ile faşizm arasında yapılacak olan tercih olacaktır. Aynı zamanda bu seçimler, AKP ve MHP iktidarının fişini çekeceğimiz bir seçim olacaktır. Bu seçimler, tecride ve savaş politikalarına son verileceğinin bir seçimi olacaktır. İstanbul Sözleşmesi’ni geri getireceğimiz bir seçim olacaktır. Buradan kadınlara bunun sözünü veriyorum. Bu seçimler, kendi cumhurbaşkanımızı belirleyeceğimiz bir seçim olacaktır. İşte şimdiden seçimlere, gece- gündüz demeden 7’den 70’e Türk’üyle, Kürt’üyle hepimiz hazırlanıyoruz. Kazanacağız, başarı bizimdir.”
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ise şöyle konuştu:
"Günlerdir söylüyoruz; bekle bizi İstanbul diye. İşte buluşmaya, kucaklaşmaya gelişiyoruz. Emek ve Özgürlük İttifakı, Türkiye halklarının bütün renklerinin bulunduğu bu şehirde kucaklaşmaya geliyor dedik. Ve bizleri kucakladınız. Coşkunuzla, heyecanınızla, sevginizle bu sesi bütün ülkeye en gür şekilde yansıttınız. Hepinize teşekkür ediyorum. Neden İstanbul’dan başladık? Çünkü bu zulüm ve yıkım iktidarı İstanbul’u faşizmin üssü yapmak istiyor. Türkiye’ye giydirmek istedikleri rejimi burada pişirmek istiyorlar ama biz dedik ki ,‘Hayır, İstanbul faşizme karşı dimdik duracak ve bunu gösterecek'. İşte gösteriyoruz hep birlikte. ‘İstanbul’u emeğin ve özgürlüğün, demokrasinin üssü yapacağız’ dedik. İşte sözümüzün karşılığı sizin yüreklerinizin gümbür gümbür sesidir.
Geliyor Emek ve Özgürlük İttifakı. Bütün baskılara, sömürüye, savaş politikalarına, polis baskınlarına kumpas davalarına rağmen HDP ile birlikte yürüyor Emek ve Özgürlük İttifakı. Büyüyerek geliyor. Bu ülkeyi güzelleştirmeye geliyor, bu iktidarı göndermeye geliyor, bu düzeni değiştirmeye geliyor Emek ve Özgürlük İttifakı. Değiştireceğiz bu düzeni ve göndereceğiz bu iktidarı. Hep birlikte savaş oyunlarını bozacağız. Savaşa hayır diyoruz. Yaşasın barış ittifakı. Seçimlerle birlikte hayatın her alanında mücadeleyi büyüteceğiz. Bu ittifakı genişleterek geleceğin inşasının merkezi gücü haline getireceğiz. Kazanacağız, mutlaka kazanacağız kimsenin şüphesi olmasın. Bu güç bu ülkeyi demokrasiye barışa emek ve özgürlüğün olduğu bir geleceğe taşıyacak."
SMF Dönem Sözcüsü Barış Kayaoğlu da, şöyle dedi:
"Hegemonyasını eşitsizlik, sömürü, gasp ve korku üzerinden sürdüren yasakçı iktidarın derdi sermayeye uşaklık etmektir. Parlamentoda 2023 bütçe görüşmelerinde işçiden, emekçiden, yoksuldan alıp zengine verdiler, eğitime, bilime, istihdama değil savaşa yatırım yaptılar. Biz biliyoruz sahip oldukları servet bizden çaldıklarıdır. HDP’nin hazine yardıma bloke konuldu. Hep birlikte bu gidişata dur demezsek, birlikte değiştirmek için ısrar etmezsek bu faşist abluka her geçen gün daha da büyüyecek. Bu soygun düzenine, bu bezirgan saltanatına, bu zulüm çarkına dur diyeceğiz. Birlikte değiştireceğiz. Halkları gasp edilen işçi ve emekçiler olarak hiçbirimiz bu soygun düzenine mecbur değiliz. Şiddete, istismara maruz bırakılan kadınlar, LGBTİ'ler, çocuklar bunlara mecbur değil. Daha adil eşit özgürlük bir dünyada yaşayabiliriz bunu hep birlikte kurabiliriz. Kendimizi, kentimizi ülkemizi, ekonomimizi yönettiğimiz söz yetki kararın işçi emekçilerden olduğu bir yaşamı inşa edebiliriz. Biz buna inanıyor ve bu uğurda mücadele ediyoruz."
Evrensel gazetesinin aktardığına göre, miting sonrası yaklaşık 15 kişi, "suç içerikli slogan attıkları" iddiasıyla gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında bir avukatın da bulunduğu öğrenildi. Kafelerin önünde oturan yurttaşlar da polis tarafından, "burası güvenli bölge" denilerek kaldırıldı. Polis, basının görüntü almasına da engel olmaya çalıştı.