Emekçiler meydanlara iniyor

Emekçiler meydanlara iniyor

Başta DİSK, KESK, TMMOB, TTB olmak üzere birçok sivil toplum örgütünün de desteğiyle emekçiler 22 Şubat 2009 Pazar günü İstanbul’da “Yeter Söz Emeğin – Krizin Bedelini Ödemeyeceğiz Mitingi” düzenleyecek. Örgütler konuya ilişkin yaptıkları kamuoyu açıklamasında şunları söyledi:  

 

 

“2008 küresel krizi tüm dünyada ağır ekonomik ve toplumsal sorunlar yaratarak derinleşiyor.

 

Sermayeyi kurtarma programları için trilyonlarca dolar ayrılırken, emekçilere dönük kamu hizmetlerini daraltma önlemleri yaygınlaşıyor. Asgari ücret altındaki ücretler, mesai ücretlerinin ödenmemesi, iş güvenliği standartlarının ihlal edilmesi, ücretli tatil izninin ihlali, yarım ücretli çalıştırma gibi uygulamalar kural haline dönüşüyor; sermaye, iktidarlar ve uluslararası mali kurumlar, bu saldırıları krizden çıkış yolu olarak savunuyor. Halbuki krizin etkilediği gelişmiş ülkelerin çoğunda kamu müdahalesiyle istihdamı arttırma, işçi çıkarmalara karşı tedbir alma biçimindeki politikalar tartışılmaya başlanmıştır.

 

Dünya Bankası son tahminlerinde, gelişmekte olan ülkelerdeki yoksulların sayısına 400 milyon kişi daha ekledi.

 

Kriz bir işsizlik krizine dönüşüyor. İşsizlerle birlikte çalışan yoksulların sayısı artıyor.   Küresel krizin yanında AKP iktidarının izlediği ekonomik politikalar emekçi sınıfların çalışma ve yaşam koşullarının daha da kötüleşmesine sebep oluyor. 

 

Kriz Türkiye’de emekçileri teğet geçmiyor!

 

Krizin ülkemizdeki etkileri yaygın ve kitlesel işten çıkarmalar olarak yaşanıyor. Resmi işsizlik oranı Kasım ayında yüzde 10,3 olarak açıklanırken, rakamlar tırmanıyor. Denizli, Bursa, Kocaeli, Gaziantep gibi ucuz emeğe dayalı ihracat merkezlerindeki faaliyetler dururken, metal ve tekstil sektöründe işten çıkarmalarda ilk iki sırayı paylaşıyor, işsizlik alt ve yan sektörlerde yaygınlaşıyor. Hizmetler alanında bankacılık, medya gibi sektörlerden başlayan işten çıkarmalar turizm, inşaat gibi sektörlerde yaygınlaşıyor. Emekçilerin reel ücretleri ve özellikle asgari ücretin alım gücü sürekli eriyor.    

 

Krizin alevleri bazı sektörleri yalarken tarım sektörünü yakmaya başladı. Her 50 saniyede bir çiftçi mesleğinden oluyor. Krizin tarımdaki gerçek etkileri yaz aylarından itibaren daha da görünür hale gelecektir.

 

Bu nedenle, 2008 Temmuz-Eylül aylarında gözlenen yaklaşık sıfır büyümenin daha da kötüleşerek ekonominin 2009’da daralmasına kesin gözüyle bakılıyor. 

 

Bir yandan ortak çalışma ilkelerini ve örgütsel bağımsızlığı kollayan bu duruşumuz önüne kitlesel mücadele ve krizin sonuçlarından emeğin en az etkilenmesi için ortaya koymuştur.

 

Ankara mitingi ve örgütlerimizin yürüttükleri kriz karşıtı kampanyalar bu konuda güçlü örnekler olarak önümüzde durmaktadır.

 

Acil çalışma ve mücadele programı olarak;

 

1- Krizin yolaçtığı işten çıkarmalara, işyerlerinin kapatılmasına karşı, işsizliğe, pahalılığa ve yapılan zamlara karşı örgütlerimizin verdikleri mücadeleler ortaklaştırılacak ve dayanışma yükseltilecektir,

 

2- Kriz karşısında yalnızlaşan örgütsüz halk yığınlarının mücadelesine güven verecek, örgütlü ya da örgütsüz, kriz mağduru bütün insanları yalnız bırakmayan bir anlayışla sorunlarının çözümü için kamuoyu oluşturulacaktır.

 

3- Yapılan zamlara sessiz kalınmayacak en etkili muhalefetin oluşturularak zamların geri alınması için mücadele verilecektir.

 

4- Kamu emekçilerinin hukuk karşısında defalarca tescil etmiş toplusözleşme haklarının hayata geçmesi için çalışılacaktır.

 

5- İllerde kurumlarımızın planladıkları etkinlikler birleştirilecek, yerel birimlerimizin ortak etkinliklerine merkezi destek verilecektir.

 

6- Ocak ve Şubat aylarında “Krizin bedelini ödemeyeceğiz” şiarıyla ülke çapında bir kampanya yürütülecek ve değişik bölgelerde mitingler, kapalı salon toplantıları, bildiri dağıtımları, paneller etkinliklere daha geliştirilerek devam edilecektir.

 

7- Ortadoğu’da, ülkemizde sürdürülen savaş politikalarının yarattığı dram bütün şiddetiyle devam etmektedir. Özellikle İsrail’in Filistin’de sürdürdüğü saldırgan savaş politikalarına karşı mücadelenin yükseltilmesi ertelenmez bir görev olarak karşımızdadır. Bu nedenle başlatmış olduğumuz ‘Filistin İçin Ses Ver’ kampanyamızın geliştirilmesi ve Filistin’le dayanışma eylemlerinin çeşitlendirilerek yükseltilmesi konusunda çaba harcayacağız.

 

8- Mart ayında yapılacak seçimleri de gündemimizde tutarak 22 Şubat 2009 Pazar günü İstanbul’da emek ve meslek örgütlerinin katılımıyla ‘İşsizliğe Ve Yoksulluğa Hayır! Emek Ve Demokrasi Mitingi’ gerçekleştireceğiz.”