Ergenekon ve Balyoz davalarında 43 yıl hapis cezasına çarptırılıp 5 yıl cezaevinde tutuklu kalan emekli Hakim Albay Ahmet Üçok, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan OHAL ile birlikte Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içerisinde bulunan darbeci askerlere yönelik yapılan operasyonlarını ve Yüksek Askeri Şûra'daki (YAŞ) atamalarını değerlendirdi. TSK içindeki 'FETÖ' yapılanmasını çökertmek için yapılan operasyonları yetersiz bulan Üçok, "Tüm kamu kurumları içerisinde oransal olarak en az FETÖ temizliği yapılan kurum TSK'dır. TSK içerisinde halen en güçlü grup FETÖ'dür" dedi.
YAŞ atamalarıyla da konuşan Üçok, "En ilginç isim Deniz Kuvvetleri Komutanı oldu. Bir de sivil havayollarında aldıkları yüksek maaşları bırakarak Silahlı Kuvvetler'e dönüş yapıp generalliğe terfi eden pilotlardır" ifadesini kullandı.
Sözcü'den Özlem Gürses'e konuşan Ahmet Üçok'un açıklamaları şöyle:
Türkiye'de, FETÖ'ye yönelik ilk soruşturmayı açıp üç kişinin tutuklanmasını sağladıktan sonra Ergenekon, Balyoz gibi peş peşe açılan davalarda kumpasa uğrayıp 43.6 yıl hapis cezasına çarptırılan, 5 yıl cezaevinde kalan emekli Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok, FETÖ örgütünün ölüm listesinde de ilk sıralarda yer alıyor… Kumpas Mağdurları Derneği'nin de kurucuları arasında yer alan Üçok, 15 Temmuz'dan bu yana Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) henüz temizlenmediğini ve tüm komuta kademesinin yargılanması gerektiğini anlatıyor. Bana verdiği son röportaj nedeniyle kendisi hakkında bir dava daha açıldı! Ama o alışkın. Yine aynı tezi savunuyor ve soruyor: Tuncay Özkan'ın verdiği flash belleği herkes biliyor, asıl çok daha net başka bir flash bellek var, o nerede?
– 15 Temmuz'un birinci yılını idrak ettik. Bir yıl sonra bugün hâlâ Türkiye'de darbe tehlikesi var mı?
Tüm kamu kurumları içerisinde oransal olarak en az FETÖ temizliği yapılan kurum TSK'dır. TSK içerisinde halen en güçlü grup FETÖ'dür. Darbe koşulları oluştuğunda (Cumhurbaşkanı'nın etkisiz hale getirilmesi, terör, ekonomik kriz ve de iç ayaklanma vb.) TSK içerisindeki bu grup darbe yapacak güç ve yetkinliktedir.
– Bu bir yılda yargılama ve TSK'nın FETÖ'den temizlenmesi konusunda aldığımız yol yeterli mi?
Gerek kolluk güçleri gerekse savcılar olağanüstü bir gayretle bir yıldan kısa sürede çok kapsamlı iddianameler hazırladılar ve yargılamalar başladı. Yargının soruşturma aşaması neredeyse tamamlandı. Ben mahkeme aşamasının da kısa sürede tamamlanacağını düşünüyorum. TSK'nın FETÖ'den temizlenmesi konusunda yeterli yol alınmamıştır ve ne yazık ki tıpkı 15 Temmuz öncesinde olduğu gibi bu temizlik terör, Irak, Suriye vb. gerekçeler gösterilerek yapılmamaktadır. Yaklaşık 14.000 hakim ve savcının 7.000 civarı FETÖ'den tasfiye edilmişken, bu sayının on katı 140.000 subay/astsubay mevcudu olan TSK'dan da 7.000 civarında asker şahıs ihraç edilmiştir. Bu durum bile TSK'nın FETÖ'den temizlenmesi konusunda bir arpa boyu yol alındığının göstergesidir.
– TSK'nın komuta kademesi mutlaka değişmeli diye siz 1 yıldır ısrarla söylüyorsunuz. En sonunda değişti! Ne düşünüyorsunuz?
Komuta kademesinin 15 Temmuz sürecine gelinmesi aşamasında kusurlu olduklarına inanıyorum. Emrindeki insanları tanımayan komuta kademesi, yaptığı terfiler ve atamalar ile darbe teşebbüsünün önünü açmıştır. 250 vatandaşımızın şehit edilmesinde vebali ve suçları vardır. Önünde sonunda mutlaka yargılanacak ve hesap vereceklerdir. Her asker, suç işlenmiş ya da ihmal nedeni ile insanlar ölmüş ya da yaralanmış ise, bu suçu işleyen ya da ihmali bulunan Genelkurmay Başkanı olsa dahi yargılandığını bilecek ve aynı hataları tekrarlamayacaktır.
'Yüksek maaşı bıraktılar...'
– Bu yeni atamalar konusunda en ilginç isim hangisi sizce?
En ilginç isim Deniz Kuvvetleri Komutanı oldu. Bir de sivil havayollarında aldıkları yüksek maaşları bırakarak Silahlı Kuvvetler'e dönüş yapıp generalliğe terfi eden pilotlardır.
– Özellikle Deniz Kuvvetleri daha güçlü ele alınmış sanki… Neden?
Balyoz ve Ergenekon gibi kumpas davaları sürecinde en değerli personelini kaybeden Deniz Kuvvetleri'dir. Bu nedenle çok titiz çalışma yapılmış. Ancak sadece Deniz Kuvvetleri değil diğerleri de çok ciddi şekilde ele alınmış ve bence çok uygun terfiler yapılmış.
– Kara Kuvvetleri ve Hava Kuvvetleri'ni de değerlendirmenizi istesem… Nasıl buldunuz gelen isimleri?
Kara ve Hava Kuvvetleri'ndeki arkadaşlarım tüm terfi edenler için çok iyi değerlendirmelerde bulundular. Kanaatimce son 20-30 yılın en kabul gören en iyi YAŞ'ı olmuştur. Konuştuğum kişiler, ‘Şu olmasaydı da ben olsaydım diyebileceğimiz bir kişi bile yok' diyerek seçimlerin çok isabetli olduğunu ifade etti. Terfi edenlerin birçoğunu tanıyorum. Özellikle Hava ve Deniz Kuvvetleri Komutanları'na rağmen çok değerli bazı askerler layık oldukları terfileri elde etmişlerdir. Bu hususu çok önemsiyorum. Çünkü bu komuta kademesi ne yazık ki 2011 yılından bu yana terfi eden darbeci general ve amirallerin neredeyse tamamının terfilerine imza koymuşlardır. Bu yıl terfiler onlara bırakılmamış çok yerinde olmuştur.
– Aynı YAŞ'ta orduya geri dönen ve generalliğe terfi edilen isimler de oldu. Siz bunun gereğini de yıllardır anlatıyorsunuz… Devamı gelir mi sizce?
FETÖ ile gerçek bir mücadele yapılması gerekiyorsa en önemli gücünüz FETÖ tarafından tasfiye edilmiş gerçek vatansever askerlerdir. 15 Temmuz akşamı bu arkadaşlarımızın nasıl göğüs göğüse FETÖ üyesi darbeci militanlar ile çatıştıklarını hepimiz gördük.
– Bu gelişmeler yaşanırken Hulusi Akar yerini korudu… Neden sizce?
Herhalde Sayın Cumhurbaşkanı derenin geçirilmediğine inanıyor.
– Org. Hulusi Akar bir de dava açmış size… O neden?
Bir değil iki dava ve sadece Sayın Genelkurmay Başkanı değil tüm Kuvvet komutanları dahil. Nedenine gelince ben komuta kademesinin darbe öncesi, darbe sırası ve sonrasında büyük hata ve suçları olduğuna inanıyorum ve bu inandıklarımı da söylüyorum. Ben hiçbir zaman yalan söylemedim. Doğru bildiklerimi anlattım. Bu ülkede benim gibi düşünen milyonlarca insan var. Yine söylüyorum bu komuta kademesi mutlaka yargılanmalıdır.
– Nasıl sonuçlanır bu dava sizce?
Nasıl sonuçlanır bilemiyorum. Ancak ben bu suçtan ceza alırsam sadece ben değil benim gibi düşünen milyonlarca insanımız da gıyaben mahkum edilmiş olacaktır.
– Silivri'de darbeci sanıkların yargılanmasına başlandı. Tüm süreçlerin adil ve şeffaf olduğunu söyleyebilir miyiz?
Soruşturma safhası yasa gereği gizlidir dolayısıyla şeffaf değildir. Ancak mahkeme yani kovuşturma süreci yine yasa gereği alenidir, herkese açıktır. Basın yayın organları tüm bu davaları büyük bir dikkatle takip etmektedir. Neredeyse her gün hangi sanık ne dedi, savcı ne sordu, çapraz sorguda neler dendi vb. hususları izleyebiliyoruz. Şeffaflık sağlanmıştır. Ben mahkeme başkanlarının adil yargılanma hakkı için çaba gösterdiklerini gözlemliyorum. Balyoz, Ergenekon süreci ile kıyaslanamaz derecede…
– Ne bekliyorsunuz siz bu yargılamadan?
Tüm dünyanın gözünün üzerinde olduğu bu davalar sonucu suçluların mutlaka cezalandırılacaklarına inanıyorum. Eğer gelecek dönemlerde de benzer şekilde meydana gelebilecek kanlı darbe girişimlerine engel olmak istiyorsak mutlaka darbecilerin yargılanmaları ve hak ettikleri cezaları almaları, suçsuzların da beraat etmeleri gerekir. Ben mahkemelerin bu davalardan yüz akı ile çıkacak yeterliliğe sahip olduklarına inanıyorum.
- Son dönemde tartışılan bir diğer isim de Hakan Fidan… O da gitsin deniliyor artık…
Hazırlık safhası yaklaşık 6 ay süren darbe girişiminden haberi olmayan, haberi olduktan sonrada sanki hiçbir şey olmamış gibi evinde oturup Diyanet İşleri Başkanı ile beraber çorbaya kaşık sallayan MİT Müsteşarı mutlaka değiştirilmelidir.
– Son olarak sizin eklemek istedikleriniz varsa…
15 Temmuz'da bir uçurumun eşiğinden dönen ülkemizin geleceği için herkes bu kanlı terör örgütü ile mücadelede yer almalı. Herkesin farklı siyasi görüşleri olabilir ancak ülkemizin geleceği için bu farklılıkları bir kenara bırakıp topyekun mücadele etmeliyiz. Aksi taktirde arkasında uluslararası güçlerin desteği bulunan bu suç örgütünü yenemeyiz.
Emekli Albay Ahmet Zeki Üçok, FETÖ ile mücadele konusunda yanıt bekleyen şu soruları aktardı:
– Sayın Tuncay Özkan tarafından 10 yıl 6 ay 21 gün sonra savcılığa teslim edilen flaş bellek FETÖ Ege Bölge İmamı Av. Bekir Bas tarafından hazırlanmıştır.
– Özkan tarafından teslim edilen flaş bellekte birçok general/amiralin ismi geçmesine rağmen niçin askeri savcılığa verilmemiştir?
– Flash bellekte FETÖ mensubu olduğu öne sürülen generaller bugün hâlâ görevde midir?
– Org. Yaşar Büyükanıt, Org. Cömert, Korgeneral Aslan Güner ve Korgeneral Hasan Aksay'a FETÖ listesinde isimleri olan generaller için brifing verildi. Niçin susuyorlar?
– Hava Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Hasan Aksay ‘Ben de tehdit altındayım' diyerek FETÖ üyeleri yerine soruşturmayı yürüten istihbaratçıları engelledi mi?
– İstihbarat Başkanı tarafından tespit edilen Hava Kuvvetleri Komutanlığı'ndaki FETÖ üyesi askerlerin isimlerinin MİT'e bildirilmesine hangi generaller engel oldu?
– Herkes Özkan'ın getirdiği flash belleği biliyor. İçerisinde çok daha güncel ve ayrıntılı bilgiler içeren bir CD daha var. O nerede acaba?