Sözcü yazarı Saygı Öztürk, Sayıştay Başkanlığı’nın denetimlerinde Cumhurbaşkanlığı ile ilgili pek çok konunun raporlara geçirilmediğini ifade ettiği bugünkü yazısında, kurumdan emekli denetçilerin görüşlerine yer verdi.
“Sayıştay raporlarında, sarayın mali tablolarının şeffaf olmadığı, personel sayısının belirtilmediği, Sayıştay'ın uygun görüş verdiği mali tablolar her yıl rapor ekinde olurken son yıl rapordan ayrıldığı anlaşıldı. Bu durum, Cumhurbaşkanlığı'na da Sayıştay'ın güvenirliğine de zarar veriyor” diyen Öztürk, bazı emekli Sayıştay uzman denetçilerinin, Cumhurbaşkanlığı sarayı ile ilgili raporlar üzerinde yaptıkları değerlendirmeleri şöyle aktardı:
“Sayıştay'ın web sayfasından sizler de bakın. En küçük belediyede bile onlarca usulsüzlüğü ve kamu zararını raporuna taşıyan Sayıştay'ın, 3 milyarı aşan bütçeye sahip Cumhurbaşkanlığı'na ilişkin tek bir madde tespitinin olamaması ilginç değil mi? Üstelik 2014'ten bu yana Cumhurbaşkanlığı'na ait tüm raporların tek bir madde bile içermemesi anlaşılır bir şey midir? Bunun hesabını TBMM'de soran bir muhalif parti, bir milletvekili gördünüz mü?"
"Ne Sayıştay raporlarının ne de ekinde yer alan mali tabloların halkın anlayacağı tarzda veriler içermediğine dikkati çeken uzman denetçiler ayrıca şunları kaydetti:
"Anlayabilmek için adeta mali tabloları analiz eden yetkin kişiler olmanız gerekiyor. Oysa Sayıştay raporları en azından milletvekillerinin bilgi sahibi olabileceği açıklıkta olmak zorunda. Örneğin bütçeden cari transfer adı altına yapılan aktarımlar 2017'de 11.5 milyon iken 2018'de 40.3 milyona, 2019'da ise 388.5 milyona yükselmiş. Bu transferler neden yükselmiş, kime hangi kişilere, hangi derneklere, vakıflara, sandıklara transferler yapılmış anlamak mümkün değil. Ne bunları açıklayan tek bir satır dipnot var, ne de Sayıştay raporunda bu durumu izah eden en ufak bir açıklama. Adeta ‘denetleniyor' imajı vermek için konulmuş göstermelik tablolar ve boş bir rapor söz konusu. Sayıştay'ın, 6 yıldır bu denetimsizlik ayrıcalığı sürüyor.
2014 yılından beri Sayıştay, Cumhurbaşkanlığı raporlarını boş olarak yayınlasa da en azından son yıla kadar raporun ekine uygun görüş verdiği mali tabloları koyuyordu. Basınımız da Sayıştay'ın ibra ettiği rapor ekindeki bu tablolardan bazı verileri yorumlayarak haber yapıyordu. Gülünç ama boş rapordan haber çıkarmaya gayret ediyordu. Sayıştay yöneticileri bundan bile rahatsız olmuş olacaklar ki artık mali tabloları bile rapordan ayırma yoluna gitmişler. Neden Sayıştay'ın uygun görüş verdiği mali tablolar her yıl rapor ekinde olurken son yıl rapordan ayrıldı?"
Yazının tamamını okumak için tıklayın.