Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Suriye’nin Fırat Nehri’nin doğusu için “birkaç gün içinde” harekât yapılacağını açıklaması beklenmedik olarak karşılandı. Emekli General Ali Er, ilan edilerek askeri harekâtın başlatılamayacağına dikkat çekerek, “Zamanlama manidar. Son yıllarda şiddet ortamının sandıkta oya tahvil edilmesi sürecinin devamı gibi görülebilir” değerlendirmesini yaptı.
Cumhuriyet'ten Sertaç Eş'in haberine göre Türkiye’nin “beka sorunu” nedeniyle böyle bir harekât yapması gerektiğini belirten Er, “Ancak bu iklim koşullarında bu araziye Türk Silahlı Kuvvetleri’ni (TSK) sürmenin ne kadar mantıklı olduğu konusunda sanıyorum, TSK ileri gelenleri ve Milli Savunma Bakanı gerekli değerlendirmeleri yapmıştır” diye konuştu.
Erdoğan’ın, “Fırat’ın doğusuna askeri harekât yapılacağı,” yönündeki açıklamaları, Cumhuriyet’e değerlendiren Er, “Cumhurbaşkanı eğer başlayacak diyorsa, ancak ve ancak başlamayacağının göstergesidir. Bu kadar ciddi sonuçları olacak harekâtın, ‘bir gece ansızın girebiliriz’ diyen Cumhurbaşkanının iki üç gün önceden ilan etmesi anlaşılır gibi değil. İlan edilerek harekât yapılmayacağını tüm askerler bilir. Buradaki harekât basit bir harekât olmaz. Arazinin genişliğini dikkate aldığımızda uzun süreli bir yığınaklanmayı ve kuvvet takviyesini gerektirir” diye konuştu.
Daha önce yapılan Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtlarının birlik yapıları dışında bu bölgenin daha farklı bir arazi ve harekât ortamı oluşturduğu için özel tedbirler alınması gerektiğini anlatan Er, “Bunları alt alta koyduğumuzda Fırat’ın doğusuna yapılacak harekât değil. Sınırda karşılıklı angajman kuralları çerçevesinde sınır güvenliğine yönelik harekât olabilir. Bu da siyasi olarak ABD’ye karşı siyasi kararlılığın göstergesi olur. Cevap niteliğinde olabilir” dedi.
Er, terör yapılanmasını ortadan kaldıracak, terör koridorunu kesmeye yönelik hazırlıkların yeterli olduğu konusunda tereddütlerin olduğunu kaydederek, “Var olan yığınaklanmanın Türk medyasından saklanması mümkün olabilir. Ancak dünya medyasından saklanması mümkün değil, böyle bir emare de görülmüyor şu an. Bu siyasi bir söylem olabilir. Türkiye’nin kendine yönelik terör örgütlerinin yapılanmasını hedef alan siyasi kararlılık harekât olduğunu değerlendiriyorum. Mevcut emareler kesin sonuçlu bir harekâtı göstermiyor. Maalesef seçim öncesi tırmandırılan askeri harekât söylemleri, 2007 Haziran’dan bu yana şiddet ortamının sandıkta oya tahvil edilmesi sürecinin devamı olarak görülebilir” değerlendirmesini yaptı.
Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna bekaa sorunu nedeniyle böyle bir harekâtı yapması gerekliliğini anladığını aktaran Er, mevsimin kış, arazi koşullarının da uygun olmadığını dile getirdi. Er, şunları kaydetti:
“Zamanlaması manidar. Yoksa harekât yapılacaksa ABD askerlerinin varlığı yeni değil. Silahların verilmesi yeni değil. YPG’nin terör örgütü olarak muamele görmemesi yeni değil. Tek yeni olan IŞİD’in kısa süre içinde ABD tarafından tamamen temizleneceği açıklamasıdır. Bunun da Türkiye’nin milli güvenliğine bir etkisi olduğunu düşünmüyorum. Aslında harekât yerine ABD askerlerinin varlığının anlamı kalmadığını öne sürmesi gerekir. En akıllıca adım bir ay sonra burayı DEAŞ’tan temizleyen ABD’nin görevinin bittiğini ve buradan çekilmesi konusunda siyasi adımların atılmasıdır. Bunun söylenmesidir."