Emekli generale göre; FETÖ neden Hava Kuvvetleri’ni seçti, Akın Öztürk'ün önü nasıl açıldı?

Emekli generale göre; FETÖ neden Hava Kuvvetleri’ni seçti, Akın Öztürk'ün önü nasıl açıldı?

Hava Kuvvetleri’nde Üs Komutanlığı gibi kritik bir görevde bulunan emekli general darbe girişiminin planlayıcısı olduğu ilerisi sürülen Fethullah Gülen'in liderliğini yaptığı cemaatin TSK içinde nasıl örgütlendiğini anlattı. Emekli orgeneral, Ergenekon ve Balyoz davalarında Orgeneral Bilgin Balanlı ile Korgeneral Korcan Pulatsü tutuklanmasının Orgeneral Akın Öztürk'ün yükselmesinin kolaylaştırdığını belirterek, "Akın Öztürk’ün Hava Kuvvetleri komutanı olması mümkün değildi çünkü yaş haddinden emekli olacaktı" diye konuştu. Milliyet yazarı Tunca Bengin'e konuşan emekli generalin Akıncı Üssü’nün özelliğine dair olarak, “Her yıl yaklaşık olarak 250-300 arası pilot adayı gelir, bunların yarıdan fazlası elenir. Olanları kendi adamlarınızdan seçerseniz, FETÖ’cüleri pilot yaparsınız. Akın Öztürk’ten sonra oraya kim komutan oldu? Hasan Hüseyin Demirarslan. Ondan sonra da o göreve kim geldi? Tümgenerel Kubilay Selçuk. Bunların üçü de tutuklu şu anda” diye konuştu.

Tunca Bengin'in Milliyet gazetesinin bugünkü (11 Ağustos 2016) nüshasında yayımlanan "FETÖ neden Hava Kuvvetleri’ni seçti?" başlıklı yazısı şöyle:

Darbe girişiminin karanlığı sadece 15 Temmuz akşamı yaşananlarla sınırlı değil. FETÖ neden Hava Kuvvetleri’ni ve Akıncı Üssü’nü seçti, darbe girişiminin en önemli aktörlerinden Akın Öztürk, orgeneralliğe ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na kadar nasıl yükseldi ya da eski Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’in “Böyle bir niyeti varsa neden Hava Kuvvetleri komutanıyken bunu yapmadı? O zaman bütün hava kuvvetleri elindeydi?” sözlerinde olduğu gibi yanıt bekleyen daha çok sayıda karanlık nokta var... 

Dün bunlara yanıt bulmak amacıyla Akın Öztürk’ten bir dönem daha kıdemli ve Hava Kuvvetleri’nde Üs Komutanlığı, Lojistik Komutanlığı’nın da aralarında bulunduğu pek çok kritik görevde bulunan emekli bir generalle konuştum. Anlattıkları çok çarpıcıydı çünkü 1990’lı yıllardan sonra FETÖ’nün TSK’ya sızma girişimlerinin nasıl ivme kazandığı, kritik görevlere kimin nasıl getirildiği, Ergenekon ve Balyoz kumpaslarıyla Akın Öztürk’ün önünün açılmasını da içeren çok fazla detay vardı. İşte o konuşmamızdan bazı satır başları:

- 1990’lı yıllara kadar FETÖ’nün dershanelerinden geçen hiçbir öğrenciyi Hava Kuvvetleri almazdı. Onlar da Işıkevleri’nde abiler ve ablalarca eğitilen çocukları sokmaya çalışırlardı, tabii bunlar da istihbarat tarafından ortaya çıkarılırdı. Ancak 1990’lı yılların sonundan itibaren istihbarattan FETÖ’cüler hakkında hiçbir negatif bilgi gelmiyordu.

 

Akıncı Üssü’nün özelliği

 

- Hava Kuvvetleri çağın en büyük gücü. Pilot senin adamınsa istediğin yere taarruz ettirebilirsin. Akıncı Üssü’ndeki 3 filoda 75-80 tane F-16 var. Öncel filoda 30 civarında öğretmen vardır, bunlar F-16’yı en iyi kullanan pilotlardır. Bir de hava savunma ve hava bombardıman filoları var. Bunların komutanları ile üs ve harekât komutanı da FETÖ’cü. Yerdeki sistemin komuta kademesi de öyle. Bunu Hava Kuvvetleri’nin genelinde yapamazsanız ama bir üste yoğunlaştırabilirsiniz. Buradan kalkan uçakta 2 dakika sonra Meclis’in ya da Külliye’nin üzerinde olur. Nitekim öyle de oldu. 

- Akıncı Üssü Genelkurmay’a ve Hava Kuvvetleri’ne yakın olması nedeniyle üst düzey komutanların gelmesi normal karşılanır. Buranın bir başka özelliği de zaman zaman iç ve dış güvenlik harekâtına katılan bir üs olması. Hava Kuvvetleri’nde şöyle bir sistem vardır. ‘A’ üssünden kalkan uçak ‘B’ üssüne indiğinde yakıt alır, bomba yüklenir. Buna karşılıklı hizmetler denir ve hep yapılır. Ve bu sıradışı bir olay olarak görülmez, sorgulanmaz. Diyarbakır’dan uçakların geldiği Akıncı Üssü’nde de bu olmuş.

- 23 tane F-16 kullanılmış ama havada iki tanker uçakla bu 100 tane F-16’ya eşdeğer çünkü yakıt almak için inip kalkmıyor. Google’dan da istediği yerin koordinatlarını alıp çok kolay her yeri vurabilirlerdi. Külliyeyi ve Meclis’i kullanmak istedikleri için zarar verecek şekilde taarruz etmemiş olabilirler.

Cumhurbaşkanı’nın uçağını da 50 kilometre uzaklıktan atacağı bir füzeyle vurabilirlerdi.

 

Akın Öztürk’ün önü açıldı

 

- Akın Öztürk, albaylıktan tuğgeneral olurken 5 pilotun en arkasında terfi etti. Tuğgenerallikten tümgeneralliğe geçerken de yine sonuncu olarak terfi etti ve Kayseri İkmal Merkezi Komutanı oldu. Oradan da Çiğli 2’inci Ana Jet Üs Komutanlığı’na atandı. Bu üssün özelliği şu, Hava Kuvvetleri’nin bütün pilotları (jet, nakliye uçağı, helikopter) oradan yetişir. Her yıl yaklaşık olarak 250-300 arası pilot adayı gelir, bunların yarıdan fazlası elenir. Olanları kendi adamlarınızdan seçerseniz, FETÖ’cüleri pilot yaparsınız. Akın Öztürk’ten sonra oraya kim komutan oldu? Hasan Hüseyin Demirarslan. (Son olarak korgeneral rütbesiyle Hava Kuvvetleri Kurmay Başkanı’ydı). Ondan sonra da o göreve kim geldi? Tümgenerel Kubilay Selçuk. Bunların üçü de tutuklu şu anda.

- Çiğli’den sonra Hava Kuvvetleri İstihbarat Başkanı olan Öztürk, korgeneralliğe terfi ederek önce Diyarbakır 2. Taktik Hava Kuvvet Komutanlığı’na, oradan da Hava Eğitim Komutanlığı’na atandı. Sonrada orgeneralliğe terfi etti. Bu arada ne oldu? Ergenekon ve Balyoz kumpasından Bilgin Balanlı ile Korcan Pulatsü tutuklandı. Hava Kuvvetleri Komutanlığı için kimin önü açıldı? Mehmet Erten ile Akın Öztürk. İkisi de kuvvet komutanı oldu. Normal sıra olsaydı Balanlı, sonrada Pulatsü Hava Kuvvetleri komutanı olacaktı. Akın Öztürk’ün olması mümkün değildi çünkü yaş haddinden emekli olacaktı.

 

Komutanken niye yapmadı?

 

- Geçen ağustostaki bütün terfi ve atamaları yapan Akın Öztürk. Hava Kuvvetleri Kurmay Başkanlığı’na getirdiği Hasan Hüseyin Demirarslan adamı. Hava Kuvvetleri’ni normalde komutan yönetmez, kurmay başkanı daha aktiftir. Onun altındaki hükümetin bakanları gibi olan 6 tane başkanlığa da Öztürk’ün adamları yerleşmiş. Şimdi bunların hepsi tutuklu. Hava Kuvvetleri’nin en önemli yeri üs komutanları da kendi adamı. Yani Akın Öztürk’ün hava kuvvetleri komutanı olup olmaması hiç önemli değil. Kime ne söylerse yapılıyor zaten...

- Genelkurmay Personel Plan ve Yönetim Daire Başkanı Tuğgeneral Mehmet Partigöç (tutuklu), 16 yıl orada çalışmış bir adam, o her şeyi biliyor, şu anda karar kutu gibi. Terfi dönemlerinde dönen dolapları, kimlerin nasıl yükseldiğini biliyor. O konuşursa masum insanlar kurtulur, bu işin içinde olanlar da yaptıklarının karşılığını görürler.

- Aslında Akın Öztürk intihar etti. Çünkü kuvvet komutanı ya da orgeneraller emekli oldukları zaman İstanbul, Ankara, İzmir’de bir lojmanda yaşarlar; emir astsubayları, özel arabaları, korumaları vardır. Yani Genelkurmay Başkanı olsan ne olacak? Hiçbir şey. Belli ki bedel ödetiyorlar. FETÖ bunu yapacaksın dedi, o da yaptı...