EMEKLİ ORGENERAL FIRTINA: KINIYORUM İSTANBUL (A.A)

-EMEKLİ ORGENERAL FIRTINA: KINIYORUM İSTANBUL (A.A) - 26.04.2011 - ''Balyoz Planı'' davasında tutuklu olarak yargılanan eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, ''Karanlık bir zihniyet, tertiplediği bir iftira kampanyası ile beni, bizleri suçluyor, tutuklatıyor. Bunu üzüntü ile karşılıyor ve kınıyorum'' dedi. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda görülen duruşmada savunma yapan Fırtına, esas suçlu ya da suçluların mahkeme huzurunda ifade vermesi gerektiğini belirterek, burada asıl ihtiyaç olan şeyin gerçek suçluların ortaya çıkarılması olduğunu söyledi. Fırtına, dönemin Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının bu iddianamede belirtilen suçlama kapsamında, kendisine hiçbir emir, direktif vermediklerini ve bir ricalarının olmadığını anlatarak, iddianamede, ''Hiyerarşi dışı bir yapının tespit edildiğinin'' belirtilmesine rağmen, kendisinin içinde olduğu böyle bir yapı olmadığını, iddianamede bunu destekleyen bir veri de bulunmadığını söyledi. ''Balyoz Planı'' iddialarının söz konusu edildiği dönemde TSK'nın başında bulunan orgeneral ve oramirallerin yarısının 1960 yılından Çetin Doğan'ın devresi olduğunu ve kalanların da 1961 ve 1962 devrelerine ait olduğunu dile getiren Fırtına, savunmasını şöyle sürdürdü: ''Özden amiral ve ben, 1962'liyiz. Arada Genelkurmay İkinci Başkanlığı görevinde Yaşar Büyükanıt gibi, LSE Komutanlığındaki Oktar Ataman gibi 1961'li generaller var. Şimdi soruyorum, sayın Çetin Doğan, kendi devre arkadaşları varken, niye 2 tane 1962'liyi yanına alsın? Niye 1962'liler birkaç ay sonra emekli olacağı belli olan sadece Çetin Doğan'la sonucu ne olacağı belli olmayan bir serüvene kalkışsınlar?'' -DARBENİN ÖNLENMESİ- Fırtına, iddianamenin 384'ncü sayfasında ''Darbenin gerçekleşmemesinde dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman'ın rolü olduğu'' şeklinde ifade yer aldığını ve ''Balyoz'' darbe girişiminin Kara Kuvvetleri Komutanı tarafından önlendiğinin belirtildiğini hatırlattı. ''Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanının bu iddianamede belirtilen rolü konusunda kendisinin de bir şeyler söylemesi gerekir diye düşünüyorum'' diyen Fırtına, ''Benim 'Balyoz Güvenlik Harekat Planı' ve 'Oraj Hava Planı' ve çalışmaları ile ilgili söyleyeceğim şudur; ne bir kimseden emir, ne bir direktif aldım, ne de kimse benden bir talepte ve ricada bulundu. Ben plan, planlama yapmadım, yazmadım. Yap, yaz, çalış diye de bir direktif ve emir vermedim'' şeklinde konuştu. -SHAKESPEARE'İN 'JULIUS CAESAR' TRAJEDİSİ- Fırtına, 45 yıllık havacılık hayatı boyunca, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türk milletini, Anayasa ve yasalarında belirtilen değer ve düzenlerini, menfaatlerini korumak ve savunmak için çalıştığını anlatarak, şunları kaydetti: ''Buna karşın, karanlık bir zihniyet ise tertiplediği bir iftira kampanyası ile beni, bizleri suçluyor, tutuklatıyor. Üzüntü ile karşılıyor ve kınıyorum. Bu suçlama beni ve burada bulunanları, darbeci, cuntacı, terörist ilan etmiştir. Reddediyorum. Bu oyun bana, William Shakespeare'in 'Julius Caesar' trajedisini anımsatıyor. İddianamede bana yöneltilen suçla ilgili içinde olmadığım, hiçbir şekilde yapmadığım durum ve fiilleri varmışcasına kurgulayan ve göstermeye çalışan bir iftira ve daha doğrusu bir terör örgütünün saldırıları ile karşı karşıya bulunmaktayım.'' Avukatlarının daha önce bu davanın Ankara'da görülmesi için başvuru yaptıklarını hatırlatan Fırtına, kendisi için davanın hangi mahkemede olursa olsun fark etmeyeceğini söyledi. Fırtına, ''Tek isteğim asıl suçluların burada yargılanıyorken görmektir. Ben yaşarken o günü görmek istiyorum'' dedi. Duruşma, verilen öğlen arasının ardından Fırtına'nın ifadesinin alınmasıyla devam ediyor.