Emel Müftüoğlu: Kılıçdaroğlu teklif etseydi onunla da Hatay'a giderdim

Emel Müftüoğlu: Kılıçdaroğlu teklif etseydi onunla da Hatay'a giderdim

 

Şarkıcı Emel Müftüoğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın sanatçılar ve spor dünyasından bazı isimlerle birlikte Hatay'a gitmesine dair yapılan eleştirilere ilişkin olarak, " Koca koca insanları kendini savunmak zorunda bırakmaları çirkin ve çok ayıp geliyor. Neyin kavgası, neyin mücadelesi? Birbirimize saldırmak için yer arıyoruz. Kılıçdaroğlu teklif etseydi onunla da giderdim, ayrım yapmıyorum" dedi. 

Türkiye'nin halinden hiç memnun olmadığını belirten Müftüoğlu, "Bir süredir toplumumuzun bu kadar saldırgan olmasından şikayetçiyim, mutsuzum. Herkes yanında psikologla dolaşmalı, çünkü o hale geldik" ifadesini kulalndı.

Posta'dan Alev Gürsoy Cimin'e konuşan Müftüoğlu'nun söyleşisi şöyle: 

Cumhurbaşkanı ile Hatay’a gitmeniz çok eleştirildi. Pişman oldunuz mu? 

Hayır. Bilinçsizce bir şey yapmıyorum ki. Zaten gidecektim. Böyle bir vesile olunca, bir sürü arkadaşım da var ne güzel, gittim. Koca koca insanları kendini savunmak zorunda bırakmaları çirkin ve çok ayıp geliyor. Neyin kavgası, neyin mücadelesi? Birbirimize saldırmak için yer arıyoruz. Kılıçdaroğlu teklif etseydi onunla da giderdim, ayrım yapmıyorum. Oraya birisi için değil, ziyaret ve teşekkür etmek için gittim. Bir kısmı ‘Bizi niye götürmediler’ diye kıyamet kopardı. Oktay Kaynarca kendisi gitti, ille de birilerinin götürmesi gerekmez. Sezen Hanım gitmenize bir şey dedi mi?  Hayır canım, ne münasebet.

En çok ne üzdü sizi son dönemde?  Saygıyı kaybettik beni bu üzüyor. Beni seninle aynı fikre getirmek için uğraşma. Herkesin fikri kendine. Ondan sonra bana demokrasiden bahsetme. Sen beni ötekileştirirsen olmaz. O zaman aynı millet olmayız.  Sanatın siyasallaştığını düşünüyor musunuz?  Evet düşünüyorum. Katiyen öyle olmamalı.

Nasıl olmalı?  Sadece sanat olarak bakmıyorum meseleye, hiçbir şey bu kadar siyasileştirilmemeli. Ortak bir payda olması gerekiyor. Tabii ki yanlış gördüğümüz şeyleri özgürce söyleyebilmeliyiz. Korkarak, ürkerek yaşama şeklini tasvip etmiyorum. Türkiye’nin şimdiki halinden memnun musunuz?  Hiç memnun değilim. Bir süredir toplumumuzun bu kadar saldırgan olmasından şikayetçiyim, mutsuzum. Herkes yanında psikologla dolaşmalı, çünkü o hale geldik. Herkes kendi fikrini benimsetmeye çalışıyor. Herkes özgür olmalı, istediğini söylemeli.

Meral Akşener, “İktidara gelince o sanatçılara selam bile vermeyeceğim” dedi... Şimdi bir daha yaralandım. Bir siyasetçinin böyle bir şey söylemesi çok çirkin ve çok ayıp. Nasıl normal gelebilir bu söylem? Bu düşüncedeki birinin böyle bir protokolde yer almasına karşıyım. Baştan ötekileştirerek, parçalayarak, bölerek iktidara gelmeye çalışıyorsun... Ben seni nasıl kabul ederim, nasıl saygı duyarım! Ne kadar sığ bir bir düşünce. Beni çok yaraladı.