EMİNE ERDOĞAN: 468 BİN 796 VATANDAŞIMIZ OKUR YAZAR HALE GELDİ İSTANBUL (A.A)

-EMİNE ERDOĞAN: 468 BİN 796 VATANDAŞIMIZ OKUR YAZAR HALE GELDİ İSTANBUL (A.A) - 19.12.2010 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, ''Ana Kız Okuldayız'' kampanyası kapsamında, 2 yıl gibi kısa bir sürede Türkiye genelinde 468 bin 796 vatandaşın okur yazar hale geldiğini söyledi. Emine Erdoğan, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen ''Ana Kız Okuldayız Kampanyası 2. Değerlendirme Toplantısı''na katıldı. Toplantının açılışında konuşan Erdoğan, 8 Ekim 2008'de başlattıkları ''Ana Kız Okuldayız'' kampanyasının 2 yılı geride bıraktığını belirterek, 362 bini kadın olmak üzere yaklaşık yarım milyon insanın okuma yazma bilenler safına katılmış olmasının Türkiye'nin geleceği adına son derece heyecan verici bir gelişme olduğunu söyledi.   ''İki yıl gibi kısa bir sürede, Türkiye genelinde 468 bin 796 vatandaşımız okur yazar hale geldi'' diyen Erdoğan, okuma yazma öğrenenlerin yaklaşık 170 bininin de ikinci kademe kurslara devam ettiğini, açık öğretim okullarına kayıt yaptırdıklarını, yeni bir takım haklar elde ettiklerini büyük bir memnuniyetle öğrendiğini ifade etti. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Küçük fakat samimi bir adımın, bu kadar büyük ve etkileyici bir sonuca vesile olduğunu görmekten kendi adıma da büyük bir gurur duyduğumu ifade etmeliyim. Bir harf, bir kelime, bir cümle, bütün bir karanlığa son verebilir. Türkiye'nin her köşesinde, ziyaret ettiğim her ilde, bir okuma yazma kursuyla bir meslek edindirme kursuyla hayatı ciddi manada değişmiş nice kardeşimize şahit oldum. Umutsuzluğa düşmüş, çaresizliği kanıksamış, geleceğe ilişkin tüm hayalleri kaybolmuş nice hanım kardeşlerimizin, devam ettiği kurslar sayesinde hayata sıkı sıkı sarıldığına tanık oldum. Evlerin şenlendiğini, yuvaların ısındığını, hanelerin aydınlandığını gördüm.'' -''30 YILDIR NİCE ANNENİN HANESİNE ATEŞ, YÜREĞİNE KOR DÜŞÜYOR''-  Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yeni açılan üniversitelere kız çocuklarının da gönderildiğinin ve öğrencilerin yarıya yakınını kız öğrencilerin oluşturduğunu kaydeden Erdoğan, ''Türkiye değişti ve değişmeye devam ediyor. Türkiye gelecek adına son derece önemli adımları bugünden atıyor ve bugünden geleceğini şekillendiriyor'' dedi. Üniversite okumuş çocuğun, aile içinde, mahallesinde, köyünde, ilinde çok daha farklı bir konuma sahip olacağını aktaran Erdoğan, ''Bu nesillerin var olduğu, bu nesillerin vazife aldığı bir Türkiye, eminim ki bugünkünden farklı bir Türkiye olacak. Şu son 30 yıldır Türkiye can alıcı, can yakıcı bir terör sorunuyla mücadele ediyor. 30 yıldır nice annenin hanesine ateş düşüyor, yüreğine kor düşüyor. Bütün annelerle birlikte bizim de aynı şekilde yüreğimiz sızlıyor, biz de aynı acıyı, aynı kaygıyı onlarla paylaşıyoruz'' diye konuştu. Anne yüreğinin ne olduğunu iyi bildiğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: ''Ancak şu soruları da sormak durumundayız. 'Eğer o çocuklara, bugünkü gibi okullar, derslikler inşa edilmiş olsaydı, bu manzara ortaya çıkar mıydı? O çocuklar için bugünkü gibi yurtlar, pansiyonlar inşa edilmiş olsaydı, o çocuklar okullara yönlendirilseydi bu tablo ortaya çıkar mıydı? Şu 78 üniversite, son 8 yılda değil de onun öncesinde açılmış olsaydı, bugün bizler bu acıyı yaşıyor olur muyduk? Yoksulluk eğitimin önünde bir mazeret olmaktan o zaman çıkarılsaydı, eğitim bugünkü kadar desteklenseydi, 40 bin can acaba bugün yaşıyor olamaz mıydı? Bırakınız gençleri, bırakınız çocukları, eğer kadınlara annelere el uzatılsaydı, o anneler bir harf öğretilseydi, o annelerin dünyası değişmez miydi, onlarla çocuklarının dünyası değişmez miydi?' Bugün atılan adımlar, bugün yürüttüğümüz bu kampanyalar eğer 20 yıl, 30 yıl önde hayata geçseydi, inanın bugün farklı bir Türkiye söz konusu olurdu.'' Erdoğan, böyle çok boyutlu sorunların yüzlerce sebebi olabileceğini, ancak istismar konularının azaltılması durumunda sorunların da hafifleyeceğini vurguladı. Hiçbir şey için geç olmadığını, 8 yılda çok şeyin değiştiğini ve değişmeye devam edeceğini belirten Erdoğan, ''Ben onun için bu eğitim mücadelesinin, hiç hız kesmeden yavaşlamadan devam ettirilmesini sizlerden rica ediyorum. Şu ana kadar okuma yazma kurslarından faydalanan kursiyer sayısı 868 bin 621'e ulaşmış durumda. Bunun ilk planda 1 milyona, ardından 2 milyona ulaşması için özveriyle çalışacağınıza yürekten inanıyorum'' dedi.  Okuma yazma öğrenenlere sertifikalarını veren Erdoğan, kursiyerlere küçük altın da hediye etti. Kursiyerler de halk eğitim merkezlerinde yapılan çeşitli objeleri, Emine Erdoğan'a armağan etti. Emine Erdoğan ayrıca, kampanyada başarı ortalamasında ilk 5'a giren Rize, Çanakkale, Van, Yozgat ve Edirne'nin valilerine plaket de verdi. -ÇUBUKÇU: OKUMAZ YAZMAZLIK TÜRKİYE GÜNDEMİNDEN ÇIKACAK Toplantıda konuşan Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Emine Erdoğan'ın himayelerinde yürütülen ve tüm zamanların en büyük okuma yazma kampanyası kapsamında, 8 Eylül 2008 tarihinde 969 halk eğitim merkezinde çalışmaların başlatıldığını kaydetti. Çubukçu, kampanyayla, özellikle kalkınmada öncelikli iller ve göç alan illerde yaşayan, sosyo ekonomik yönden yoksulluk içinde bulunan, eğitim imkanlarından yararlanamamış, zorunlu öğretim çağını geçirmiş kız çocuklar ve kadınlar başta olmak üzere, okuma yazma bilmeyen vatandaşları okur yazar duruma getirmeyi ve üst öğretime yönlendirmeyi amaçladıklarını kaydetti. Daha az eğitilen ya da hiç eğitilmeyen kadınların, yaşam standartlarını yükseltecek, sosyal ve ekonomik değişikliklere uyum sağlamalarına yardımcı olacak bilgi ve deneyimlere erişemediğini ifade eden Bakan Çubukçu, şunları söyledi: ''Bunun yanında anne ve çocuk sağlığıyla eğitim arasında doğrudan bir ilişki bulunmaktadır. Kadınların eğitim düzeyleri arttıkça hem kendilerinin hem de hayata getirdikleri çocukların sağlıklı yaşama şansları büyük oranda artmaktadır. Ülkemizde halen bir toplumsal seferberlik ruhuyla sürdürdüğümüz eğitim kampanyalarının, her alanda olduğu gibi sağlığa ilişkin göstergelere de yansıdığını görüyoruz. Dolayısıyla her kesimden, her yaş grubundan vatandaşımızın sadece okur-yazar olmasını değil, eğitim sürecinin içinde kalmasını, bir meslek sahibi olmasını, hayat boyu öğrenme yaklaşımıyla kendini sürekli olarak geliştirmesini çok önemsiyoruz. Çünkü bireylerin ve aile kurumunun olduğu kadar bir ülkenin refah ve mutluluğu da, o ülke insanlarının kadını ve erkeğiyle nitelikli ve sürekli bir eğitim almalarına bağlıdır.'' Çubukçu, halk eğitim merkezlerinin hayat boyu öğrenme merkezleri olarak örgün eğitimin dışında kalan 50-55 milyon kişiye hizmet verdiğini belirterek, yetişkin eğitimi denildiğinde ilk akla gelen yerler olan bu merkezlerin, özellikle son 8 yılda kişisel gelişim ve toplumsal kalkınmaya çok büyük katkılarda bulunduğunu vurguladı. Halk eğitim merkezleri aracılığıyla, geçtiğimiz öğretim yılında çeşitli alanlarda 208 bin kurs düzenlendiğini belirten Bakan Çubukçu, ''Bu kurslardan yararlanan vatandaşlarımızın sayısı 3 milyon 644 bine ulaştı. Bu hizmetten yararlananların büyük çoğunluğunu da kadınlarımız oluşturdu'' diye konuştu. -KAMPANYANIN AİLE EĞİTİMİ BOYUTU- Çubukçu, kampanyanın çok önemli bir boyutunu da aile eğitimlerinin oluşturduğunu, 0-18 yaş aralığındaki çocukların anne-babalarına yönelik olan bu eğitimlerin, 25 Mart 2010'dan bu yana ülke genelinde yaygınlaştığını söyledi. Bakan Çubukçu, ''2. kademe kursunu bitirenler, Açık İlköğretim Okulu'nun 6. sınıfına kayıt yaptırabiliyorlar. Kampanyamızda gerçekten de önemli başarılar gösteren hayatında önemli bir farklılık yaratan, bununla yetinmeyip bilgi ve beceri kurslarına katılan ve her biri yüreğimize dokunan güzel hikayeler yazan her kursiyerimizle gurur duymaktayız. Ancak başta halk eğitim merkezlerimiz olmak üzere il ve ilçe yürütme kurullarınca yürütülen tüm çalışmalara rağmen arzu ettiğimiz seviyeye ulaşabildiğimizi söyleyemeyiz'' dedi. 2008 TÜİK verilerine göre, 55-59 yaş aralığında 359 bin 790, 60-64 yaş aralığında 473 bin 397, 65 yaş ve üstünde 1 milyon 811 bin 994 kişinin okuma yazma bilmediğini aktaran Çubukçu, sadece 65 yaş üzerinde 2 milyona yakın kişi bulunduğunu bildirdi. Çubukçu, bu yaş gurubundakilerin sağlık sorunları, okuma yazma öğrenmeyle ilgi ve ihtiyaçlarının azalması gibi çeşitli nedenlerle kurslara katılmadığını, okuma yazma bilmeyenlerin daha çok ileri yaş gurubunda odaklandığını kaydetti. Bu konudaki çabalarından vazgeçmediklerini dile getiren Çubukçu, şunları belirtti: ''Ancak ilköğretimde neredeyse yüzde 100 olan okullaşma oranı, okumaz yazmazlığın önümüzdeki yıllarda artık Türkiye'nin gündeminden çıkacağının somut ip uçlarını vermektedir. Kampanyamızda geriye kalan 2,5 milyon kişiye 2 yıl içerisinde ulaşmayı, bugün yaptığımız değerlendirme toplantısının da bu hedefe katkı sağlamasını bekliyoruz. Okuma yazmazlık tek tek kişilerin değil hepimizin sorunu ve bu sorunun çözülmesi de inanıyorum ki hepimizin duyarlılığı ve ortak çabasıyla mümkün olacaktır.  Hazırladığımız rapor doğrultusunda okuma yazma bilmeyen engelli vatandaşlarımızın da okur-yazar konuma getirilmesi için gerekli çalışmaları başlattık. Yine toplumda okuma yazmaya ilişkin bir farkındalık ve bilinç oluşturmak üzere valiliklerce yürütülen reklam, ikna, spot ve program çalışmaları da tamamlanma aşamasında.'' Çubukçu, kampanyanın başladığı günden bu yana Halk Bankasına verdiği sponsorluk desteği için teşekkür ettiğini kaydederek, ''Hiç kuşkusuz Avrupa Birliği Komisyonu tarafından 'iyi örnek ve en başarılı kampanya' olarak sunulan bu kampanyadaki önderliği ve güçlü destekleri için, Emine Erdoğan hanımefendiye de eğitim camiası adına şükran borçluyuz'' dedi. Törene, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ve Devlet Bakanı Aliye Kavaf da katıldı.