Geçtiğimiz hafta, "Artık yeni bir kavşaktayız. Türkiye’nin 90 yıllık enkazını kaldırdık" diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, sözlerinin çarpıtıldığını savundu. Erdoğan, Cumhuriyet'i hedef almadığını iddia ederek, "60 darbesi, 80 darbesi Türkiye tarihinin enkazlarıdır" demek istediğini öne sürdü.
Borsa İstanbul'un gongu bu sabah Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın katılımıyla 'Kadın-erkek eşitliği' için çaldı.
Borsa İstanbul ev sahipliğinde, UN Global Compact (UNGC), Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women), Dünya Borsalar Federasyonu (World Federation of Exchanges-WFE), Borsa Yatırım Fonlarındaki Kadınlar Platformu (Women in ETFs), Sürdürülebilir Borsalar Girişimi (Sustainable Stock Exchanges Initiative-SSE) ve Uluslararası Finans Kurumu (International Finance Corporation-IFC) iş birliğiyle iş dünyasını toplumsal cinsiyet eşitliğini geliştirmeye ve kadınların ekonomik hayatta güçlenmesini desteklemeye çağırmak amacıyla, Borsa İstanbul'un gongu bu sabah 'Kadın-erkek eşitliği için' çaldı.
Törene Emine Erdoğan'ın yanı sıra, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, Borsa İstanbul CEO'su Tuncay Dinç, Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Talat Ulussever, Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD) Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Demet Sabancı Çetindoğan, Koç Holding CEO'su Levent Çakıroğlu, IFC Türkiye Direktörü Aisha Williams, UN Women Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktörü ve Türkiye Temsilcisi Ingibjörg Gísladóttir, SUTEKS Group İş Dünyası Sözcüsü, WEPs Yönetim Kurulu Başkanı Nur Ger katıldı. Törenin sunuculuğunu Jülide Ateş yaptı.
Emine Erdoğan, konuşmasının başında tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayarak başladı. Erdoğan, “Kadınların güçlenmesini hedefleyen bu anlamlı etkinliğin, ekonominin can damarı olan Borsa İstanbul'da gündeme alınması, ülkemiz için memnuniyet vericidir. İş dünyamızın liderlerinin, toplumsal cinsiyet eşitliğini ilerletecek şirket politikaları geliştirmesi, geleceğimiz için bir umuttur" dedi.
Emine Erdoğan, “Dünya nüfusunun yüzde 49'unu kadınlar oluşturuyor. Kadın ve erkek, bir bütünün parçalarıdır" diye konuştu.
Erdoğan, “Dünyada yaygın pratiğin aksine, birbirini tamamlaması ve birbirine destek vermesi beklenir. Cinsiyet adaletinin var olduğu bir dünya, kadın ve erkeğin birbirini tamamlayan özelliklerinin yansıdığı daha dengeli bir hayat vaat etmektedir. Bu vesileyle, kadın-erkek eşitliğinin, cinsiyet adaleti gibi bir değer kriteri ile ele alınmasının önemi üzerinde durmak isterim. Zira, kadınların özel sorumlulukları hesaba katılmadan sağlanan eşitlik, bazı eşitsizlikler doğurabilir. Sözgelimi, kadınların çocuk sahibi olması ve çocuğun yetiştirilmesinde toplumun benimsediği bazı geleneksel roller, bir takım ayrıcalıklar gerektirmektedir. Hükümetin son yıllarda yaptığı düzenlemeler bu anlamda önemlidir. Doğum nedeniyle ücretsiz izinde geçen sürenin, memuriyet kıdeminde değerlendirilmesi, bunlardan birisidir. Doğuma bağlı yarı zamanlı çalışma imkanı ve babalık izin süresinin artırılması da, kadınlarımızın hayatını kolaylaştıracak düzenlemelerdir. Elbette tüm bu uygulamalar, erkeklerin vereceği destek ve yüksek bir farkındalık ile gerçek amacına ulaşabilir. Bu noktada, iş dünyasının liderlerini, kadın gücünü artırma konusunda daha proaktif yaklaşımlara davet ediyorum" ifadelerini kullandı.
Emine Erdoğan, Türkiye, 1934'te, dünyada kadınların seçme ve seçilme hakkı kazandığı ilk ülkelerden biri olduğunu ifade ederek, “Bu, Cumhuriyet tarihinin en önemli kazanımlarından birisidir. Bir ülkenin tarihinde kazanımlar olduğu gibi, elbette bir takım uygulama sorunları da vardır. Nitekim, seçilme hakkının tüm kadınları kapsamaması, bir ayrımcılık sorunu doğurmuştur. Mesela, başörtülü kadınlar seçilme hakkına ancak 80 yıl sonra sahip olabilmiştir. Öte yandan Türkiye'de bazı etnik ayrımlar konusunda birikmiş sorunlarımız olmuştur. Keza, 60 darbesi, 80 darbesi Türkiye tarihinin enkazlarıdır. Geçtiğimiz hafta, tarihimizin bu tür enkazlarına atıf yapan bir ifadem, çarpıtılarak bambaşka noktalara çekildi. Oysa kazanımlarıyla ve birikmiş sorunlarıyla geçmiş, hepimizin ortak geçmişidir. Cumhuriyet, milletimizin ortak eseridir, yaşadığımız coğrafyanın umut kaynağıdır, hepimiz için bir değerdir. Tarihin kazanımlarını koruyup artırmak, sorunları bertaraf etmek için şimdi milletçe bir mücadele içindeyiz. Nitekim, bu mücadele meyvelerini veriyor. Kadın lehine önemli ilerlemeler kaydettik. İnşallah, milletçe elele vererek bunları artıracağız" şeklinde konuştu.
Törende bir konuşma yapan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu da, “Borsa İstanbul'un açılış gongunu bu sefer, kadınlar için, eşitlik ve adalet için çaldık. Umuyorum ki bu sesi, tüm dünyadaki kadınlar için söylüyorum, doğudan batıya tüm dünya duyar. Bu ses kadın girişimcilerimizin, kadın çalışanlarımızın sesi olsun. Emeğin adaletin sesi olsun. Kadına karşı şiddeti önlemenin sesi olsun. Aynı zamanda vatan için eşleri, evlatları şehit edilen onurlu vefakar kadınlarımızın, annelerimizin sesi olsun. Savaş bölgelerinde öldürülen yüz binlerce kadının sesi, çığlığı olsun" dedi.
IFC Türkiye Direktörü Aisha Williams da bir konuşma yaparak, pek çok ülkede kadınların az kullanılan bir kaynak olduğunu ifade ederek, “İŞ dünyasındaki kadınlar kalkınmaya katkı sağlamaktadır" ifadesini kullandı.
UN Women Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktörü ve Türkiye Temsilcisi Ingibjörg Gísladóttir de, “İkinci kez bu törene ev sahipliği yapan Borsa İstanbul'a teşekkür ediyorum" diye konuştu. Gísladóttir, “Türkiye'de ulusal mevzuatta çok önemli adımlar atılmasına rağmen, kadınların ve kızların hayatlarını etkileyen önemli unsurlar var. Ailenin bütün fertlerine onlar bakmak zorundalar. Topluma katkıları çok önemli ama bağımsız gelirleri yok" şeklinde konuştu. Emine Erdoğan'a Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Ulussever ve Ceo'su Dinç tarafından lale figürlü bir tablo hediye edildi.