Emine Erdoğan: İstismara uğrayan bir çocuğun, eski duygu dünyasına dönmesi neredeyse imkansızdır

Emine Erdoğan: İstismara uğrayan bir çocuğun, eski duygu dünyasına dönmesi neredeyse imkansızdır

Cinsel istismara uğrayan bir çocuğun ‘eski duygu dünyasına dönmesinin neredeyse imkansız’ olduğunu savunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, bu sebepten çocukların duygu durumlarının yakından takip edilmesi gerektiğini söyledi. Çocukların aileleriyle ilişkilerinin günümüzde eskisinden çok farklı olduğunu kaydeden Erdoğan, "Eskiden aileler, çocuklar için koruyucu kalkandı. Aile içinde bir denetim mekanizması vardı. Fakat bugün çocuklar, teknolojinin kucağına terkedilmiş durumda” dedi. 

Toplumsal Gelişim Merkezi ve Sosyal Dayanışma Derneği’nin (TOGEMDER) öncülüğünde, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı işbirliğiyle düzenlenen 'Biz Geleceğiz Projesi'nin tanıtımı için düzenlenen 'Çocuk İhmal ve İstismarı Sempozyumu’nda konuşan Emine Erdoğan, çocuk kelimesinin 'ihmal' ve 'istismar' kelimeleriyle yan yana gelmesinin ciddi bir sorunu işaret ettiğini belirterek, "Allah'ın bize emanet olarak verdiği çocuklar, ihmal ediliyorsa, bu en büyük sorumsuzluktur. İnsanlık ayıbıdır" diye konuştu. 

"Masumiyetle bu derece özdeş olan çocuk, istismarın konusu olabilir mi?"

"Şayet bir insanın sorumluluğunu alıyorsak, onun güvenlik, beslenme, barınma, eğitim, sağlık gibi temel ihtiyaçlarını karşılamakla mükellefiz. Aynı şekilde duygusal gelişimine rehberlik etmeliyiz” diyen Erdoğan, şöyle devam etti: 

"Çocuklar, masumiyeti, saflığı ve acziyeti ile bize insanlığımızı öğreten mürebbiyelerdir. Çocukluk, böylesine masum, böylesine hesapsız kitapsız, tertemiz olmaktır. Masumiyetle bu derece özdeş olan çocuk, istismarın konusu olabilir mi?

"İstismara uğrayan bir çocuğun, bir daha eski duygu dünyasına dönmesi neredeyse imkansızdır. Zaten çoğu kez, bu istismar gizli kalır, çocuğun iç dünyasında büyür, büyür, altından kalkılamaz bir yük halini alır. Bu nedenle, çocukların duygu dünyaları iyi takip edilmeli, tüm ipuçları bilinçli şekilde değerlendirilmelidir. Güçlü, sağlıklı bir toplum inşa etmenin yegane yolu, geleceğin sahibi olan çocukların psiko-sosyal ve fizyolojik açıdan sağlam, istismardan uzak bir yaşam sürmesidir. Bunu tesis etmek ise, hepimizin boynunun borcudur.

"Eskiden aileler, çocuklar için koruyucu kalkandı"

Devlet, sivil toplum, medya ve aileler olarak bu sorun etrafında kenetlenilmesi gerekliliğine vurgu yaparken, bu noktada da ailelere çok önemli sorumluluklar düştüğünün altını çizen Erdoğan, şunları söyledi:

"Ne yazık ki, bugün ailelerin çocuklarıyla ilişkisi eskisinden çok farklı. Eskiden aileler, çocuklar için koruyucu kalkandı. Aile içinde bir denetim mekanizması vardı. Fakat bugün çocuklar, teknolojinin kucağına terkedilmiş durumda. Medyanın bilinçsiz yayınları, anne baba kontrolünü aşındırıyor. Karşılıklı saygı ve sevgiye dayanan ilişkiler hasar görmüş halde. Çocukların hangi düşünce ve ruh ikliminde yaşadığı, anne ve babaların bilgisi dışında maalesef. Şunu hiç unutmayalım; çocuk en çok anne ve babanın, sonra eğitim kurumlarının ve nihayetinde toplumun ürünüdür. Kendi karnemizi görmek istiyorsak, çocuklarımıza bakmalıyız."