EMİNE ERDOĞAN'DAN İŞ VE AKÜLÜ ARABA İSTEDİLER ANKARA (A.A)

-EMİNE ERDOĞAN'DAN İŞ VE AKÜLÜ ARABA İSTEDİLER ANKARA (A.A) - 15.12.2010 - Bazı vatandaşlar, katıldığı bir konferansta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'dan iş ve akülü araba istediler. Erdoğan, Türkiye Özürlüler Eğitim ve Dayanışma Vakfı (ÖZEV) ile Yoksullara Yardım ve Eğitim Vakfının (YOYAV) Özel Samanyolu Cemal Şaşmaz Fen Lisesi Koleji Konferans Salonu'nda düzenlediği, "Engelli Kardeşlerinin Sorunları Hakkında Bilgi Yoksunluğu" konferansına katıldı. Emine Erdoğan'ı Keçiören'deki liseye gelişinde, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Esengül Civelek, Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, Keçiören Kaymakamı Mustafa Güler, İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Yurtoğlu ve ÖZEV Mütevelli Heyeti Başkanı Saime Toptan karşıladı.  Bedensel engelli Yusuf Başer ile okulun görme engelli öğrencilerinden Kübra Karaca, okula girişinde Emine Erdoğan'a çiçek sundu. Başer'in "Ablam olur musun?" demesi üzerine Emine Erdoğan, "Olurum, ne güzel bir istek" karşılığını verdi. Emine Erdoğan, konferansın açılışında yaptığı konuşmada, konferansın konu başlığının bir detay, önemsiz bir ayrıntı gibi görülebileceğini, ancak Türkiye'de 8 milyonun üzerinde engelli bulunduğunu, aileleriyle düşünüldüğünde konunun 30 milyonu ilgilendirdiğini belirterek, konferansı düzenleyenlere teşekkür etti.  Türkiye genelinde her 5 kişiden 2'sinin ailesindeki engelli birey nedeniyle sıkıntılar yaşadığını anlatan Erdoğan, "Şunu özellikle vurgulamak istiyorum; Türkiye 73 milyonluk büyük bir ailedir. Biz her birimiz büyük bir ailenin mensuplarıyız. Etnik köken, inanç, dil, dünya görüşü her ne olursa olsun bu ülkenin tüm fertleri ortak bir tarihi paylaşmıştır ve ortak idealler taşırlar" diye konuştu.   -"YARDIM, KAPIYA GELENE BİR ŞEYLER VERMEK DEĞİL, İHTİYAÇ SAHİBİNİ ARAMAKTIR"-  "Tarih boyunca komşu komşunun, dinine, mezhebine, etnik kökenine aldırmamış, onu yakını olarak, hatta kardeşi olarak görmüştür" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim aile yapımızda, toplumsal yapımızda dayanışma üzerine, paylaşma üzerine, kardeşlik üzerine bina edilmiş, tarih boyunca da bu duygular pekişerek bugüne ulaşmıştır. Yani bir ailede özürlü bir kardeşimiz varsa bu, o ailenin derdi, tasası, sorunu olduğu kadar bizim de sorunumuzdur, bizim de derdimiz ve tasamızdır. Nasıl ki aile özürlü çocuğunu ihmal etmezse, edemezse, bizim de o aileyi ihmal etme, görmezden gelme, o ailenin sorunlarına duyarsız kalma gibi bir lüksümüz olamaz. Ben her zaman ifade ediyorum, yardım, kapıya gelene bir şeyler vermek değildir. Yardım ihtiyaç sahibini aramaktır, bulmaktır, onun ihtiyaçlarını tespit etmek ve ona el uzatmaktır." Evlerin içinde dışarıya yansıtılmayan sıkıntıların olduğunu ve gururlu insanların bu sıkıntılarını gizlediklerini dile getiren Erdoğan, "Oturup beklemek yerine sokak sokak, mahalle mahalle, köy köy gezmeyi, arayıp bulmayı herkese tavsiye ediyorum" diye konuştu. Erdoğan, engelli bireyi bulunan ailelerin neler yaşadığını da aynı şekilde görmek ve hissetmek zorunda olduklarını ifade ederek, annenin, babanın, kardeşlerin nasıl bir hayat sürdüğünü empati kurarak anlamak gerektiğini dile getirdi. Özürlü bir bireyin kardeşinin gece ve gündüzünün, okuldaki saatlerinin diğerlerine göre çok farklı şekilde ilerlediğini, anne-babası, kardeşleriyle ilişkisi ve iletişiminin çok farklı olduğuna işaret eden Erdoğan, eğer empati kurulabilirse engellilerin sorunlarının daha da hafifletilebileceğini kaydetti.   Bir milletin birlik, beraberlik, paylaşma ve dayanışma içinde ayakta kalabileceğini vurgulayan Emine Erdoğan, "Engelli kardeşlerimiz bir can taşıyorlar. Sizin kadar, bizim kadar bu hayatın, bu dünyanın bir gerçeğidirler. Dolayısıyla asıl özürlülük onların sorunlarına kayıtsız kalmaktır" değerlendirmesinde bulundu.  Erdoğan, son dönemde özürlülerin sorunlarını çözmek, ailenin sıkıntısını hafifletmek adına güzel işler yapıldığını belirterek, özürlüler kanunuyla doğrudan yardımlarla eğitim desteğiyle yeni bir süreç başlatıldığını söyledi. Emine Erdoğan, bu sürecin sivil toplum örgütleri tarafından da paylaşılıyor olmasının umut verici olduğunu dile getirdi.  Emine Erdoğan'ın konuşmasının ardından engelli Hicran Yıldız, Başbakan Erdoğan ve Emine Erdoğan için yazdığı şiiri okudu. Bazı vatandaşlar Erdoğan'dan iş ve akülü araba isteğinde bulundu. Bu arada, bir engelli kız öğrenci de Emine Erdoğan'a çizdiği karakalem portresini hediye etti. Erdoğan'ı liseden çıkışında öğrenciler, el sallayıp "yine bekleriz" diyerek uğurladılar.