İngiliz yapımlarından drama dalında "Life on Mars", komedi dalında "The I.T.Crowd", sanat programı dalında "Strictly Bolshoi", çocuk programı dalında "Shaun the Sheep" ve belgesel dalında "The Beckoning Silence" birinci oldu. Uluslararası Emmy ödüllerinde, en iyi aktör olarak yine İngiliz yapımı "Maxwell"deki rolüyle David Suchet, en iyi kadın oyuncu ise diğer İngiliz yapımı "Forgiven" deki rolüyle Lucy Cohu seçildi. Emmy ödüllerini diğer 3 dalda kazananlar ise Ürdün, Arjantin ve Hollanda yapımı programlar oldu. "Life on Mars": ABD'nin peşinden koştuğu dizi ABD dizilerinin hegemonyasındaki TV sektöründe İngiltere'den sıyrılıp öne çıkabilen "Life on Mars" 2 sezonun ardından tamamlandı. Başarılı bir dizi olmasına rağmen dizinin başrol oyuncusunun ikinci sezonda yer almaması bunda önemli bir etken oldu. Klasik bir polis-suçlu dramasının dışında bir yapım olan Life on Mars'ta, ana karakter Dedektif Tam Syler (John Simm), arabasıyla yolda seyir halindeyken karşına bir araba çıkar ve ona çarpmamak için aniden durur. Fakat başına olmadık bir kaza gelir. Gözlerini açtığında ise kendisini 1973 yılının İngilteresinde bulur. Neden ve nasıl olduysa farklı bir yere gelmiştir. Biraz kendine gelince arabasının içinde bir evrak görür ve Manchester bölgesine atandığını fark eder. Merkeze geldiğinde burasınının 21'inci yüzyılda da kullandıkları aynı merkez binası olduğunu anlar. İçeride ise ekip arkadaşları onu beklemektedir. Büro amiri olan Gene Hunt (Philip Glenister) ile iyi (!) bir şekilde tanışır. Hunt ve ekibinin, suç dosyalarına ve suçlulara yaklaşımlarının bilimsel ve analitik düşünceden daha çok şiddet ve işkenceye dayalı olduğunu görür. Diğer yandan, polis memuresi olan Annie Cartwright (Liz White), S.Tyler'a karşı oldukça cana yakın davranır ve kısa sürede arkadaş olurlar. Tyler'ın da ekibe katılmasıyla birlikte, ekip suç dosyalarını çözmek için kolları sıvar. Tyler, bir yandan bu işlerle uğraşırken bir diğer yandan da geleceğe geri dönmenin yollarını araştırmaya başlar.