Hülya Karabağlı / ANKARA
Emniyet-Sen Genel Başkanı Faruk Sezer, “Paralel devlet ya da savcısının talimatını yerine getirdi diye bu arkadaşlarımız görevden alınıyorsa; bunlar hukuka aykırıdır. Somut bir delil olmadan çaycıya kadar değiştirmek bir linçtir” dedi.
"Bir soruşturmanın gizliliği esasken bu arkadaşlarımızı ‘neden bilgi vermedin’ gerekçesiyle görevden almak hukuka uygun değil" dedi. Sezer, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından başta Emniyet teşkilatında İstanbul olmak üzere 20’ye yakın ilde 500 civarında polisin görevden alındığını ya da yerlerinin değiştirildiğini söyledi.
Sezer, Türkiye’nin en büyük krizi olarak gösterilen 2001 yılında 47 olan intihar vakasının 2013 yılında 50 olduğuna dikkat çekti ve “Polis tükenmişlik sendromunda” dedi. “Suçlu oldukları ispat edilinceye kadar tüm bu arkadaşlarımızı koruyacağız, kollayacağız” diyen Sezer, sendikanın istedikleri takdirde tüm olanaklarını polis arkadaşları için seferber ettiklerini söyledi.
T24’e konuşan Faruk Sezer, yolsuzluk soruşturmasının ardından Emniyet’teki gelişmeleri şöyle değerlendirdi:
“17 Aralık operasyonlarının arkasında ne olduğu ortaya çıkarılmalı. Siyasi bir hesaplaşmaysa bunun karşılığı siyaseten ve hukuken verilmeli. Rüşvet ve yolsuzluksa yargı gereğini yapmalı. Ama, bizim üzüldüğümüz; birilerinin arkasından polisin ‘günah keçisi’ yapılmak istenmesi.”
“Bir soruşturmanın gizliliği esasken bu arkadaşlarımızı ‘neden bilgi vermedin’ gerekçesiyle görevden almak hukuka uygun değil. Yerlerini değiştirmek, görevden almak, hem polisleri hem Emniyet teşkilatını itibarsızlaştırmaktır.”
“Bizim bilmediğimiz bir konu varsa, polis, ‘paralel bir yapı’ kurmuşsa, bu kamuoyuna çıkıp açıkça söylesinler. Herkes bilsin, duysun. Biz o zaman ‘bu devlete karşı yapılmış bir operasyon’ der ve yanlarında oluruz. Ama, yolsuzluk operasyonu yaptıkları için yerlerinden oluyorlarsa, o zaman haklarında ‘size kadar uzanacak’ sözlerine çanak tutmuş olursunuz. Biz, sendika olarak gerçeklerin ortaya belgeleriyle çıkarılmasını istiyoruz.”
“Paralel bir polis yapılanması varsa, hepimiz karşı çıkalım. Onları ayıklayalım. Ama, bir şubenin çaycısına varıncaya kadar görev yerini değiştiriyorsanız: bu bir linçtir. Sendikaya gelen bilgilere göre, 20’ye yakın vilayette ve İstanbul’da 400’e yakın yani 500 civarında arkadaşımızla ilgili görevden alma, görev yeri değişikliği var. Bir çaycının da görevden alındığı bildirildiğinde önce olmaz dedik. İnanmadık. Ama doğru.”
“Emniyet teşkilatı kuruluşundan bu yana 2013 yılında intihar vakasıyla bir ilktir. Şu anda 50’ye çıktı. 2001 krizinin yaşandığı yılda bile bu sayı 47’ydi. Teşkilatın artık tükenmişlik sendromu yaşadığını söylüyoruz. Polisi, zor şartlar altında çalıştırıyorlar. Polis, evini sadece yatmak için kullanıyor. Angarya üzerine angarya yükleniyor.
“Bir organizatör konser verecek diye oraya dikiyorsunuz. Gezi eylemlerinde 18 gün eve gidememiş. Kalkanı üzerinde yatmış. Sosyal hiçbir aktiviteye zaman ayıramayan bir polis var. Asosyalleşmiş bir teşkilat var. Oysa, sosyal aktivitelere, ailesine zaman ayıran bir polis olsa böyle mi olur? Tüm bu olumsuzluklar polisin görevine yansıyor.”
“Siz bu 400 kişiyi, 500 civarında kişiyi görevden aldınız. Bunların ailesi, arkadaşları, komşuları, çoluk çocukları, polislere bakış açısı için empati yapalım. Hukuksuzsa bu görevden almalar ne olacak? Bu teşkilat zaten spekülasyonlara çok açıktır. Eğer hukuka aykırı bir şey varsa hepimiz destek verelim. Ama, çaycısına kadar değiştirmek bir linçtir.”