Emniyet’teki ‘çifte standart’ tartışılıyor

Emniyet’teki ‘çifte standart’ tartışılıyor
Hülya KarabağlıT24/ ANKARA Siyaset,  son 10 güne damgasını vuran iki davada Emniyet ve Savcılığın izlediği yöntemi masaya yatırdı.  Deniz Feneri ile futbolda  şike davasını insan hakları va hak ihlalleri açısından kıyaslayan  CHP’li  malik Ecder Özdemir, “Emniyet, Zahid Akman ve ‘Kanal 7’  yöneticilerine  özel bir itina  gösterdi.  Koruma şemsiyesine alındı. Ne çarşaf çarşaf fotoğrafları, ne ifadeleri basına yansıdı.  Buna karşın, Aziz Yıldırım ve diğerleriyle ilgili ellerinde ne varsa medyaya servis yapıldı.  Bu, masumiyet karinesinin nasıl çiğnediğinin bir göstergesidir” dedi.  CHP’li Özdemir,  T24’e, polisin son tutuklama ve gözaltılar da takındığı farklı tutumu değerlendirdi.    ENSELERİNDEN TUTARAK AŞAĞILIYOR:  Ergenekon davasından tutuklananlar, KCK tutukluları,  son spordaki şike nedeniyle yapılan tutuklamalara baktığınızda, hep aynı yöntem kullanılmış.  ‘Ensesinden tutuyor’ , ‘başına bastırıyor’.  Bu aslında, bir aşağılama.’ Koruma’ adı altında yapılan bir aşağılamadır.  Onur kırmaya yönelik davranıştır.    TUTUKLAMALAR CEZAYA DÖNÜŞTÜ:  Spordaki şike gerekçesiyle yapılan gözaltı ve tutuklamalarda masumiyet karinesi ihlal edildi. Suç ispat edilinceye kadar herkes masumdur. Evrensel bir hüküm yok sayılmıştır. Tutuklamalar cezaya dönüşmüştür.  Herkesi ‘ potansiyel suçlu’  ilan etme gibi bir mantık vardır.   AÇ, SUSUZ, UYKUSUZ RANZADA:  Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi,  ‘Hiç kimse, aç, susuz, yorgun ve uykusuz ifade vermeye zorlanamaz’ diyor.  Ama,  Aziz Yıldırım, anjiyo geçiriyor. Adamı bir bacağı tutmuyor. Buna rağmen hastane ile adliye arasında gidip geliyor.  Gözaltındakiler, dört gün boyunca Emniyet’te tutuluyor. Yani,  ranzanın üstünde,  ifade vermeyi bekliyor.  Böyle bir şey olabilir mi?  Bu adam, aç mı?  Susuz mu?  Uykusuz mu?  Kim bunlara  dikkat edecek?.   Adamın sorgusu bir saat sürüyorsa,  kendisi dört gün gözaltında tutuluyor.  Neden gözaltı süresinin son gününe kadar bekleniyor?    AZİZ YILDIRIM, ‘OKKIR’ OLMASIN:  Aziz Yıldırım’ın sağlığının iyi olmadığı ortada.  Ergenekon davasından tutuklanan ve cezaevinde ölen Kuddusi Okkır olayı unutulmamalı. Okkır,  kanserden  öldü.  Yıldırım, ‘Okkır’ olmasın. Eğer böyle bir şey  olursa; ‘taamüden adam öldürme’ suçundan  yargılanmaları gerekir.     ASKER, GAZETECİ,  SENDİKACI, SPORCUSU: Demokrasi dışı uygulama olduğu  anlaşılıyor. Askeri,  gazetecisi,  seçilmiş milletvekili, sporcusu, sendikacısı hepsi içeride.  Cezaevinde herkes. Türkiye suçlular ülkesi mi?  Herkes mi suçlu?. Hizbullahçılar,  yargılandıkları ilk mahkemede müebbet hapis cezası aldı. Salıverildikten sonra yurtdışına kaçacakları belliydi.  Ama, onlarla ilgili bir karar alınmadı.  Ama,  son üç yıldır yapılan tutuklamalara bakın, kaçma ihtimali en az olanlar için mahkemeler ne karar vermiş?