Elektrik Mühendisleri Odası, Artvin'in Hopa ilçesinde yaşanan sel felaketiyle ilgili bir açıklama yaparak, yaşananların doğal afet değil, "bizzat AKP iktidarının rant politikalarının sonucu" olduğunu söyledi. Sel sonrasında bölgedeki TEİAŞ`ın ana barasının çöktüğü, ancak hızlıca arızanın giderildiğini söyleyen EMO, dağıtım hatlarının ve bölgede yapılan HES`lerin büyük zarar gördüğünü belirtti.
"Yapılan plansız yatırımlar boşa gitmiş, ülkemizin kaynakları boşa harcanmıştır" diyen EMO, şu açıklamayı yaptı:
"Karadeniz`de özellikle Hopa`da yaşanan sel felaketi, doğal bir afet olmayıp, bizzat AKP iktidarının rant politikalarının sonucudur. Yöre halkı yapılan inşaatların, HES çalışmalarının bölgeye yıkım getireceğinin farkında olarak; son 10 yıldır iktidardakileri ve para hırsı içerisinde faaliyet yürütenleri uyarmaya, durdurmaya çalışmaktadır. Ancak bu uyarılara kulaklar tıkandığı gibi, protesto edenlere "eşkıya, terörist" yaftası yapıştırılmaya kalkılmış; tazyikli su, biber gazı ve ölüm reva görülmüştür.
2011 genel seçimleri sırasında Tayyip Erdoğan`ın mitingi öncesinde HES çalışmalarını protesto eden Hopalılar, bugün afet denilen "felaketin yaratılmasına" karşı direniyorlardı. Bugün 8 canını yitiren Hopalıların acısı ikiye katlanmıştır. Protesto gösterileri sırasında polisin sert müdahalesi karşısında ellerini arkadan bağlayarak, "Haydi al götür, kurtar memleketi" diyerek tepki gösteren Öğretmen Metin Lokumcu`nun canını alan iktidar, bugün yaşanan ölümlerin de bizzat sorumlusudur. Her türlü bilimsel ve teknik uyarılar karşısında demagojik ve ideolojik yaftalara, söylemlere başvuran iktidara, bugün Doğa Ana, gerçekleri haykırmaktadır. Ne yazık ki Soma`da, Ermenek`te, iş cinayetlerinde olduğu gibi yine ölümler halka reva görülmekte; iktidar ise şovunu sürdürmektedir. Demokrasi diyerek insanların en temel demokratik haklarını yok sayan iktidarın oluşturduğu çıkar çemberi, bugün insanlarımızı canlarından etmektedir.
Bölgeden edindiğimiz bilgilere göre, yaşanan felaket yalnızca bir sel felaketi olmaktan çıkmış olup, tüm günlük yaşam durmuştur. TEİAŞ`ın ana barasının çöktüğü, ancak hızlıca arızanın giderildiği öğrenilmiştir. Fakat dağıtım hatları da çökmüş ve elektrikler kesilmiştir. Dağıtım hatlarının yanı sıra özellikle bölgede yapılan HES`lerin büyük zarar gördüğü bildirilmektedir. Santralların dağıtım şebekesine bağlantı noktalarındaki fider hatların çöktüğü, hatlardaki zararın giderilerek şebekeye elektrik verilmeye çalışıldığı öğrenilmiştir. Yani yapılan plansız yatırımlar da boşa gitmiş, ülkemizin kaynakları boşa harcanmıştır.
Hopa`da resmi rakamlara göre 8 canımızı yitirdik, kayıplar hala aranmaktadır. Bölgeden gelen haberler ise ölü sayısının daha yüksek olduğu endişesini artırmaktadır. Valilik bünyesinde oluşturulan kriz merkezinin "politik" davrandığı, insanların halen evlerine dahi ulaşamadığı ifade edilmektedir.
Karadeniz`deki adı yeşil kendisi bugün siyaha dönmüş yol çalışmaları; elektrik üreterek aydınlığı değil, çamurlu balçığı getiren plansız, bölge gerçeklerini dikkate almayan HES çalışmaları derhal durdurulmalıdır. Çevresel Etki Değerlendirme süreçleri "kağıt üzerinde" belgeler olmaktan çıkarılmalı, bilimsel ve teknik bilginin ışığında yapılacak değerlendirmelerle insan hayatını yok edecek değil, insan hayatına refah getirecek projeler yürütülmelidir. ÇED raporları "olumlu" olsa dahi yöre halkının yapılacak yatırımlara onayı aranmalıdır.
Başta Hopalılar ve Karadeniz halkı olmak üzere tüm yurttaşlarımıza başsağlığı dileriz, kayıpların bir an önce bulunmasını, yaralananların sağlıklarına en kısa sürede kavuşmalarını temenni ederiz."