İzmir-Aydın Otoyolu'nda önünde seyreden otomobile çarparak aynı aileden 3 kişinin ölümüne neden olduğu gerekçesiyle 13 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılan yazar Emrah Serbes davasının gerekçeli kararında, olay günü alkol testi yapılmamış olmakla birlikte bira kutusundaki DNA izi, çantasında viski şişesi bulunduğu ifadeleri ve olayın ertesi günü hastaneye başvurduğu sırada dahi kanında 125 promil alkol tespit edilmesinin sanığın olay günü alkol aldığının kabulünü gerektirdiğine işaret edildi.
İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi, 13 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılan yazar Serbes ile olay sonrası suçu üstlendiği için 1 yıl hapis cezasına çarptırılan Kenan Doğru hakkında gerekçeli kararın yazımını tamamladı.
Kararda olay anında aracı kendisinin kullandığını söyleyen Doğru ve ilk başta olayın mağduru konumunda olan Serbes'in ifadeleri arasındaki tutarsızlık ve aracın Serbes'e ait olması nedeniyle soruşturmanın genişletildiği belirtildi.
Soruşturmanın genişletilmesi ile ortaya çıkan deliller neticesinde olay anında aracı kullandığı anlaşılan ve duruşmalarda olay günü alkol aldığını reddeden Serbes'in kaza günü alkollü olduğuna dair deliller gerekçeli kararda yer aldı.
Kararda, şu değerlendirmelere yer verildi:
"Doğru'nun savunmasına göre Serbes'in çantasında viski şişesi bulunduğunu ve Bodrum'a gidince içeceğini söylediği ve kaza mahalinde her ne kadar ele geçirilememiş olsa da yarım şişe viski görüldüğüne dair tanık beyanı bulunmaktadır. Serbes'e olay günü alkol testi yapılmamış olmakla birlikte araçta bulunan iki adet boş bira kutusunun ağız kısımlarında Serbes'e ait DNA izleri tespit edilmiştir."
Olay günü sanıkların tedavisini yapan sağlık görevlisi tanık D.S'nin "Alkollü şahıslara müdahale yaparken aldığım kokuyu Serbes'ten de aldım" ifadesini kullandığına dikkat çekilen gerekçeli kararda, şunlar kaydedildi: "Sanık Emrah'ın tedavi gördüğü Yedikule Surp Pirgiç Ermeni Hastanesi'ndeki tedavi evrakında olayın ertesi günü hastaneye yattığında kanında 125 promil alkol bulunmuş, sanığın daha önce anksiyete, alkol bağımlılığı, alkol bağımlılığına bağlı zararlı kullanım gibi tanılarla yatarak pek çok kez tedavisinin yapıldığı anlaşılmıştır. Sanığın en son hastaneden 7 Ağustos 2017 tarihinde taburcu edilmiş olması, yapılan incelemede sanıktan alınan örneklerde yeşil reçeteli ilaçlarda bulunan maddelerin bulunduğunun tespit edilmiş olması göz önünde bulundurularak sanığın olay günü alkol aldığının kabulünün gerektiği kanaatine varılmıştır."
Sanığın İzmir-Torbalı otoban gişelerinin yakınında aracı kendisinin sürmeye başladığını beyan ettiği, çok az bir yol gittikten sonra kaza yapmasının güvenli sürüş yeteneğinin bulunmadığını ortaya koyduğuna işaret edilen kararda, sanığın ifadelerinde hızının saatte 130-140 km olduğunu beyan etmesine rağmen otoban gişelerinde iki araç arasındaki 3 dakika 57 saniyelik farkın 15 kilometrede kapanması ve Serbes'in aracının kaza sonrası 207 metre savrulmasının hızın yüksek olduğunu gösterdiği ifade edildi.
Kararda, "Sanığın hızının yol ve hava şartlarına göre yüksek olduğunun anlaşılması, trafik düzeninin gerektirdiği kurallara riayet etmemesi ve bu ihlal sonucu kazanın oluşması ve öngörülebilir netice olan kazanın yaşanmasına sebebiyet vermesi nedeniyle bilinçli taksir düzeyinde bu kazadan sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır." denildi.
Bilinçli taksir düzeyinde kusur olması nedeniyle sanığa verilen 10 yıllık cezanın üçte bir oranında artırıldığının bildirildiği kararda, suçu üstlenmeyip soruşturmayı güçleştiren ve delillerin kaybolmasına neden olan sanığa indirim uygulanmamasına hükmedildiği de ifade edildi.
İzmir-Aydın Otoyolu'nda önünde seyreden otomobile çarparak aynı aileden 3 kişinin ölümüne neden olan ve hakkında 22,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan tutuklu sanık Emrah Serbes, 13 yıl 4 ay, kazadan sonra 34 NT 5005 plakalı otomobili kendisinin kullandığını söyleyen Kenan Doğru ise 1 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.