Yargıtay, emekli olduktan 19 yıl sonra kansere yakalanan, 2012 yılında da yaşamını yitiren elektrik kaynakçısı Zafer Genç'in meslek hastalığından öldüğüne dair yerel mahkemenin verdiği kararı onadı. Kararın ardından aile, SGK Başkanlığı İstanbul İl Müdürlüğü ve Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş.'ye 250 bin liralık maddi ve manevi tazminat davası açtı. Ailenin avukatı Sinem Ezgi Büyükyıldız, kararın emsal teşkil ettiğini belirterek, "Türkiye'de çok az sayıda bu konuda karar vardır" dedi.
Zafer Genç, 1974 yılında Kasımpaşa'daki Camialtı Tersanesi'nde 1. sınıf elektrik kaynakçısı olarak çalışmaya başladı. 1990 yılında emekli olan Zafer Genç, emekliliğinden 19 yıl sonra, 2009 yılında akciğer zarı kanseri hastalığına yakalandı. Zafer Genç, 23 Mart 2012 tarihinde meslek hastalığı nedeniyle iş yapamadığını gerekçe göstererek, Beyoğlu Sosyal Güvenlik Müdürlüğü'ne başvurdu. Beyoğlu SGM, Genç'in iş göremezlik aylığının bağlanması talebini reddetti. Genç, 30 Mayıs 2012 tarihinde yakalandığı kanser hastalığına yenilerek hayatını kaybetti.
Genç'in eşi Aysel Genç'in başvurusu üzerine Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu, 16 Nisan 2014 tarihinde, Zafer Genç'in yapmış olduğu meslek ile yakalandığı hastalık arasında ilişki bulunmadığına karar verdi.
Genç'in eşi Aysel Genç ile oğlu Mustafa Zafer Genç, Yüksek Sağlık Kurulu'nun bu kararı üzerine mahkemeye başvurdu. Davacılar adına 2016 yılında İstanbul 20. İş Mahkemesi'ne başvuran Avukat Sinem Ezgi Büyükyıldız, SGK Başkanlığı İstanbul İl Müdürlüğü ve Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş. aleyhine dava açtı. Zafer Genç'in yaptığı iş nedeniyle uzun yıllar asbeste maruz kaldığını, asbestin etkisinin 20 yıla kadar sürdüğünü belirterek, meslek hastalığı nedeni ile ölüp ölmediğinin ve bu hastalığın sebep olduğu maluliyet oranının tespitini istedi.
Mahkeme, Adli Tıp 1. İhtisas Kurulu'ndan rapor istedi. Mahkemeye gelen 7 Haziran 2017 tarihli raporda, 1. sınıf elektrikçi olarak çalışan müteveffanın asbeste maruz kaldığı, asbeste maruz kaldıktan 10 yıl sonrasına kadar hastalığın belirtilerinin ortaya çıkabileceği, asbestin mezotelyoma etkisinin tıbben bilindiği, kişide tespit edilen mezotelyomanın meslek hastalığı olabileceği belirtildi. Adli Tıp Kurumu 3. Üst Kurulu da dava dosyasına yolladığı 26 Nisan 2018 tarihli raporunda, Zafer Genç'in mezotelyoma hastalığından ölümünün ve yakalandığı bu hastalığın da meslek hastalığı olduğunun kabulünün gerektiği belirtildi. Davalılar SGK Başkanlığı İstanbul İl Müdürlüğü, Türkiye Denizcilik İşletmeleri davanın reddini istediler.
Kararını açıklayan mahkeme, davayı kabul etti. Mahkeme, Adli Tıp Kurumu'ndan gelen raporları gerekçe göstererek Zafer Genç'in mesleğinden dolayı mezotelyoma hastalığına yakalandığını ve ölümünün de bu hastalıktan kaynaklandığına karar verdi. Davalılar, SGK Başkanlığı İstanbul İl Müdürlüğü ve Türkiye Denizcilik İşletmeleri, yerel mahkemenin kararını istinaf mahkemesine taşıdı.
Yerel mahkemenin kararını 2021 yılında inceleyen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi, davalı kurumların istinaf talebini reddederek kararı onadı. Davalılar bu kez de İstinaf'ın kararına temyiz başvurusuna bulundu. 2021 yılının Aralık ayında kararı inceleyen Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, kararın yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmediğine kanaat getirdi. Temyiz itirazlarını reddeden Daire, usul ve hukuka uygun olarak gördüğü hükmün onanmasına karar verdi.
Kesinleşme şerhinin yazılmasının ardından ailenin avukatı Sinem Ezgi Büyükyıldız, davalı şirketlere maddi ve manevi olmak üzere toplamda 250 bin liralık tazminat davası açtı.
DHA'ya konuşan Avukat Sinem Ezgi Büyükyıldız, 2016 yılında yerel mahkemede bu konuya ilişkin dava açtıklarını söyledi. 2019 yılında yerel mahkemenin lehlerine karar verdiğini, İstinaf'ın ve Yargıtay'ın da kararı onadığını vurgulayan Büyükyıldız, "Dosyamız emsal teşkil etmiştir, insanlar için de umut olmuştur. Şimdi tazminat davasını açtık. Dileyelim tüm insanlar için bu umut olsun. Gerçekten de Türkiye'de çok az sayıda bu konuda karar vardır ve bizim için de çok büyük bir şans oldu, umut verdi" dedi.
Hukuki sürecin toplam 5 yıl sürdüğünü hatırlatan Büyükyıldız, "Keşke hepimiz için daha kısa soluklu bir süreç olsaydı. Dileyelim bundan sonra yargıda sistem daha hızlı ilerleyebilsin. 5 yıl kadar insanlar beklemesin. Bu çok uzun bir süre hepimiz için. Daha önce taşlama işçilerinde buna benzer bir karar vardı. Mezotelyoma ilişkin Türkiye'de böyle karar yoktu. Şu an artık var" şeklinde konuştu. (DHA)