1976’da, topraklarına el konmasını protesto eden 6 Filistinlinin İsrail güvenlik güçlerince öldürülmesinin yıl dönümü olan ‘Toprak Günü’nde yaşanan olaylarda en az 17 Filistinli hayatını kaybetti, binin üzerinde kişi de yaralandı.
Filistin’in Birleşmiş Milletler (BM) temsilcisi Riyad Mansour, cuma günü Gazze’de gerçekleşen protestolarda, en az 17 Filistinli’nin hayatını kaybettiğini, bin 400’den fazla kişinin de yaralandığını söyledi. İsrailli yetkililer de, İsrail-Gazze sınırındaki protestolara on binlerce kişinin katıldığını ifade etti. Protestolarda, göz yaşartıcı gaz ve plastik merminin yanı sıra yer yer gerçek mermi de kullanıldığı; protestocuların ise çoğunlukla sınırdan uzak durduğu, şiddet olaylarına karışmadığı, bazılarının ise taş attığı belirtildi.
BMGK'ya mektup gönderen Filistin temsilcisi Mansour, uluslararası topluma, İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarındaki yasa dışı eylemlerini kınaması çağrısı yaptı. Mansur, BMGK'nin uluslararası barış ve güvenliğin korunması sorumluluğu yerine getirmesi, İsrail işgaline son vermesi ve İsrail'i işlediği bütün suçlardan sorumlu tutması gerektiğini vurguladı.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas da BM’ye seslenerek, Filistin halkına uluslararası koruma sağlamak için acilen harekete geçmesi çağrısında bulundu. Filistin televizyonunda yayınlanan konuşmasında Abbas, Gazze sınırında yaşanan olaylarda çok sayıda Filistinlinin ‘şehit düşmesinden’ tamamen İsrail'in sorumlu olduğunu belirtti.Abbas, "Bir sonraki Arap Zirvesi'nde mesajımız açık olacak ve ulusal ilkelere bağlılığı temsil edilecek" diye konuştu.
İsrail Savunma Güçleri’nden (IDF) yapılan açıklamada ise binlerce Filistinli’nin ‘Gazze Şeridi’nde isyan çıkardığı, lastikler yaktığı ve güvenlik çitlerine taş attığı’ bilgisine yer verildi. İsrail ordusu da taş ve molotof kokteyli atan göstericilere, göz yaşartıcı gaz ve ateş ile karşılık verildiğini duyurdu. Yapılan açıklamada 6 farklı yerde "isyanların" başladığı ve "ana azmettiricilere" ateş açıldığı belirtildi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Kuveyt’in çağrısıyla dün acil olarak toplanırken; diplomatlar, kapalı kapılar ardında yapılan görüşmelerde BMGK'nin ortak bir açıklama kabul etmesi ve yayımlamasının talep edildiğini ancak böyle bir açıklama üzerinde anlaşmaya varılamayınca açık oturumda toplanma kararı aldıklarını bildirdi.
BM Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Tayé-Brook Zerihoun, konseyde yaptığı konuşmada, mart ayı boyunca Gazze’nin farklı yerlerinde 30 bin civarında insanın protesto gösterilerine katıldığını söyledi. Protestoların başlamasının hemen ardından durumun can kayıplarının yaşadığı bir noktaya geldiğini kaydeden Zerihoun, bazı protestocuların hayatını kaybetmesine İsrail askerlerinin gerçek mermi kullanmasının sebep olduğunu ifade etti.
Gazze'de düzenlenen yürüyüşte göstericilerin birçoğunun sınır hattından uzak durduğunu ve şiddet olaylarına karışmadığını, bazı göstericilerin ise taş fırlattığını aktaran BM Genel Sekreter Yardımcısı, “Gazze'deki durum önümüzdeki günlerde kötüleşebilir." uyarısında bulundu. Sivillerin ve çocukların hedef alınmaması yönündeki BM çağrısını yineleyen Zerihoun, "İsrail uluslararası insan hakları ve insani hukuk çerçevesinde sorumluluklarını yerine getirmeli. Ölümle sonuçlanan güç kullanımına sadece son çare olarak başvurulmalı" dedi.
Toplantıda, İsrail güvenlik güçlerinin raporlarına göre Filistinlilerin sınırı geçerek patlayıcı yerleştirme girişimlerinde bulunduğu kaydedildi. Aynı zamanda, Hamas liderlerinin de bazı gösterilere katıldığı bilgisi dile getirildi.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de yazılı bir açıklama yayımlayarak, Gazze'deki çatışmalardan derin endişe duyduklarına dikkati çekti. Guterres, bu olaylara ilişkin bağımsız ve şeffaf bir soruşturma yapılması çağrısında bulundu.
Taraflardan, daha fazla can kaybına yol açabilecek, sivillere zarar verecek her türlü eylemden kaçınmalarını isteyen Guterres, bu trajedinin barış sürecinin canlandırılması aciliyetini bir kez daha ortaya koyduğunu vurguladı.
Öte yandan, Batı Şeria’daki Ramallah ve Hebron kentlerinde de 900’e yakın Filistinlinin katıldığı eylemlerin düzenlendiği ve Nablus’ta 27 kişinin çatışmalarda yaralandığı belirtildi.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in Gazze'de düzenlenen protesto gösterilerine katılan Filistinlilere yönelik orantısız güç kullanımını kınadı. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da yaptığı açıklamada, "Gazze'de bugün barışçıl gösterilere katılan sivil ve savunmasız Filistinlilere yönelik İsrail saldırısını en sert biçimde kınıyoruz. Bölgede yaşanan can kayıplarını ve yaralanmaları, insanlık onurunun ayaklar altına alınmasını ve uluslararası hukukun ihlal edilmesini kabul etmek mümkün değildir. Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası toplumu göreve çağırıyoruz" dedi.
İsrail'in 30 Mart 1976'da Filistinlilere ait binlerce dönüm araziye el koymasının ardından yaşanan olayların anıldığı "Toprak Günü"nde, Filistinli grupların günler öncesinden yaptığı ‘Büyük Dönüş Yürüyüşü’ çağrısına katılmak için halk cuma sabah saatlerinden itibaren sınıra akın etmişti.
Filistinliler 6 hafta sürmesi planlanan eylem nedeniyle sınır bölgelerinde çadırlar kurmuştu. Filistin medyası 7 bin kişinin, Fransız haber ajansı AFP ise en az 10 bin kişinin protestoya katıldığını bildiriyor.