"En dürüst darbeci, 'Cezası idam olsa bile içim yanmaz' diyen binbaşı"

"En dürüst darbeci, 'Cezası idam olsa bile içim yanmaz' diyen binbaşı"

Milliyet yazarı Mehmet Tezkan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve iki polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin davanın sanıklarından Binbaşı Şükrü Seymen'in, "Ben hiçbir şeyden korkmuyorum. Ben darbe yaptım. Bunun cezası idam bile olsa hiç canım yanmaz" ifadesiyle ilgili olarak, "Bence en dürüst olanı o. Kıvırmadı, suçunu kabul etti" dedi.

Mehmet Tezkan'ın "Dürüst darbeci fetbaz darbeci" başlığıyla yayımlanan (23 Şubat 2017) yazısı şöyle:

Televizyon haberlerini aç..

Birinci haber, darbecilerin mahkemesi..

İkinci haber, darbecilerin mahkemesi..

Üçüncü, dördüncü haber de o..

Gazeteler darbecilerin ifadeleriyle dolu..

***

Türkiye ilk kez darbeyi canlı yayında izledi..

Türkiye ilk kez askeri darbenin önlendiğine tanık oldu.. (Cumhurbaşkanı’nın çağırısı, halkın sokaklara dökülmesi, polisin üstün gayreti..)

Türkiye ilk kez neler yaptığını, ülkeyi nasıl ele geçirmeye çalıştıklarını kamera kayıtlarıyla izledi..

Türkiye ilk kez darbecilerin yargılanmasını anbean izliyor..

***

(20 Mayıs 1963’te Talat Aydemir’in Kara Harp Okulu öğrencilerini kışkırtarak ayaklanması, radyoyu ele geçirmesi, sonra teslim olması ayrı.. Çok lokal.. Bir anlamda TSK’daki iç çekişmenin sonucu.. 15 Temmuz’la karşılaştırılmaz bile. 15 Temmuz ülkeyi ele geçirmekten öte, iç savaş çıkarma denemesiydi.. 150 general tutuklu.. Öteki rütbelileri saymayayım.. )

***

Çok doğru bir iş yapıldı..

Darbecilerin her baskını, her eylemi ayrı bir dava konusu oldu..

Cumhurbaşkanı’nın kaldığı oteli basan suikast timinin davası ayrı..

Özel Kuvvetler’i ele geçirmek isteyenlerin ayrı..

Boğaz Köprüsü’nü kesenlerin ayrı..

AKP İstanbul il binasını basanların ayrı..

Havaalanını kontrol altına almak isteyenlerin ayrı..

İzmir ayrı, Erzurum ayrı, Malatya ayrı, her il ayrı..

***

Bu şekilde bölmenin iki faydası oldu..

BİR: Duruşmalar karman çorman olmaktan kurtuldu.. Yıllarca sürme ihtimali kalmadı..

İKİ: Halk neyin ne olduğunu daha iyi anlar hale geldi.. 

***

Kimin o gece ne yaptığı belli.. Tanıklar var, kamera kayıtları var..

Teknolojinin imkânları var..

Yanılmıyorsam, iki kişi veya üç kişi darbe yaptığını kabul etti.. Bir; ‘Darbe yaptım, cezası idam olsa bile içim yanmaz’ dedi..

Tepki gecikmedi; küstah, utanmaz, arsız!..

Katılmıyorum.. Bence en dürüst olanı o..

Kıvırmadı, suçunu kabul etti..

***

Bazıları fetbazlık yaptı..

Geçerken uğradım, görmedim, bilmiyorum, haberim yoktu kıvamında ifade verdi..

Menfez Paşa’sı bile..

Aklımızla alay etti..

(Not; kandırılarak sokağa çıkardıkları vardır, tatbikat diye, memleket tehlikede diye, emir demiri keser diye. Dilerim, yargıçlar titiz çalışmayla yalanla doğruyu ayırır..)

***

Sorum şu..

Gözümüze bakarak yalan söylemeleri mi iyi, suçumu kabul ediyorum, boynumuz kıldan ince demeleri mi?