Arkeolojik kazı yapılırken kepçelerin sokulmak istendiği Yenikapı Marmaray istasyonu inşaat alanında 8 bin 500 yıllık mezar bulundu. Bunun, bilinen en eski İstanbullu olduğu belirtildi Marmaray metro projesi kapsamında Yenikapı’da sürdürülen arkeolojik kazılarda, daha önce “Kepçe girsin mi girmesin mi?” tartışmalarının yaşandığı bataklık alanda 8 bin 500 yıllık bir mezar bulundu. Bilinen en eski İstanbullu’ya ait olduğu belirtilen mezarın daha önce bulunanlardan farklı yanları var. Marmaray çalışmasının uzaması üzerine, Yenikapı’da Neolitik (Cilalı Taş Devri) döneme ait eserlerin bulunduğu bataklığa iş makinelerinin sokulması gündeme gelmişti. Kasım 2008’de yaşanan tartışmada, uzman arkeologlar, eserlerin doğal koruyucusu olan bataklıkta arkeolojik araştırmaların devam etmesi gerektiğini belirtmiş ve “Buraya iş makinesi sokulamaz” demişti. Tartışmalar sürerken kazılarda “urne” tipi tarihi mezarlar bulunmuş, bunun üzerine Kazı Başkanı ve İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürü Dr. İsmail Karamut da kazıya el yordamıyla devam edeceklerini söylemişti. 9.40 metre derinlikte Kazıdaki son gelişme, iş makinelerinin kazı alanına sokulmaması gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Geçen hafta balçık alandaki kazı sırasında, 9 metre 40 santim derinlikte karşılaşılan bir iskelet kazı heyetini heyecanlandırdı. İskeletin etrafı açıldığında bugüne kadar alışılmışın dışında bir mezar ile karşılaşıldı. Başı batıya, ayakları doğuya doğru yatırılan iskeletin yanında, dönemin silahı yay olduğu tahmin edilen bir alet bulundu. Sal şeklinde mazgallı bir ahşabın üzerine yatırılan ilk İstanbullu, bebeğin ana rahmindeki duruş pozisyonunda gömülmüş. Cinsiyeti henüz tespit edilemeyen iskeletin dişlerinin ise sapasağlam durduğu görüldü. İskeletin diş özünden alınacak bir örnekle DNA yapısı, nasıl öldüğü ve hangi kavime ait olduğunun tespit edilebileceği belirtildi. İskeletin ayak ucunda, çömlek içinde 5 yaşlarında olduğu tahmin edilen bir de çocuk iskeleti bulundu. Çocuğun cinsiyeti de henüz tespit edilmedi. ‘En önemli keşif’ Arkeologlar Derneği İstanbul Şube Başkanı Doç. Dr. Necmi Karul, “Dünya tarihinin en önemli, en iyi örneği keşfedildi” dedi. Kazı sorumlusu Yaşar Anılır, İstanbul arkeoloji tarihi açısından çok önemli olan buluntunun Yarımburgaz, Fikirtepe Neolitik kazılarından daha eski olduğunu belirterek, mezarın İstanbul’un bulunan en eski mezarı olduğunu ileri sürdü. Anılır şu bilgileri verdi: “Neolitik dönemde ahşap ızgara üzerine yatırılmış iskeletin, Anadolu ve Avrupa’da bilinen başka bir örneği yok. Büyük kavimler göçü sırasında gelip yerleşmiş olabileceklerini de tahmin ediyoruz. Macaristan ve Orta Balkanlar’la karşılaştırmalarını yapacağız. Ancak netleşen en önemli sonuç; Yunanlıların, ‘İstanbul’u Yunanlılar kurdu’ tezi tamamen bitti.” Son mezarın bulunduğu yerin yakınında ağaçlık bir alan belirlediklerini anlatan Yaşar Anılır, şöyle devam etti: “Ağaçların gövdeleri sapasağlam duruyor. Orman Fakültesi ağaçlardan numuneler alarak onların türlerini, yaşlarını tespit edecek. Yine Neolitik döneme ait bir yerleşim yerinin taşlarını da tespit ettik.” Uzmanlar ne diyor? Mezarla ilgili soruları yanıtlayan uzmanlar şunları söyledi: Prof. Dr. Mehmet Özdoğan: “İş makinesinin girmemesi çok iyi oldu. Özeleştiri yapıyorum ben de iş makinesinin girmesini söyleyerek hata yapmışım. Müze arkeologlarını kutlamak lazım. O çamurun içinde bu iskeleti yakalamaları muhteşem bir olay. İskelet incelendiğinde müthiş bilgilere ulaşılacaktır. Kurtarma kazıları değil, kent belleğini ortaya çıkarıcı kazılar yapılması gerektiğini Yenikapı bize öğretti.” Doç. Dr. Necmi Karul: “Yenikapıdaki süprizler artık şaşırtmıyor. Her biri çok değerli. Bu kadar iyi korunmuş bir mezar ilk kez bulunuyor. Tarih öncesi dönemden ölü gömme adetleri ile ilgili günümüze ulaşan en iyi örnek. İstanbul’un en iyi korunmuş en eski adamı. Ana rahmindeki şekli ile gömülmüş olması da oldukça ilginç bir gömü adeti.” (Milliyet)