En ‘genç’ üyesinin ağzından Encümen-i Daniş

En ‘genç’ üyesinin ağzından Encümen-i Daniş
Eski Meclis Başkanvekili Murat Sökmenoğlu, Ergenekon operasyonlarıyla gündeme gelen, sivillerin yanı sıra bazı emekli paşaların da katıldığı anlaşılan ve kamuoyuna sanki gizli bir örgütmüş gibi duyurulan Encümen-i Daniş grubunu anlattı. Encümen-i Daniş grubunun en genç üyesinin kendisi olduğunu belirten Sökmenoğlu (63), Radikal gazetesinden Murat Yetkin'e konuştu. Murat Sökmenoğlu, 1938’de Hatay Türkiye’ye katılmadan önce Hatay Cumhurbaşkanı olan Tayfur Sökmen’in oğlu. İşte, bir dönem MHP'den Meclis Başkanvekilliği yapan Murat  Sökmenoğlu'nun kendi ağzından Encümen-i Daniş grubu: 'Yazılanların çoğu yanlış'"Otuz kişiyiz ama, hiç 30 kişi bir araya gelemiyoruz. En fazla 19-20 kişi, herkes yaşlı, hasta. Düşünün ki en genç üye benim, 63 yaşındayım. Yalan yanlış her şey yazıldı. Biri kalkıyor Kâmran İnan’ı bize üye yapıyor, 'hükümeti devireceğimizi' söylüyor. Diğeri ‘Bedrettin Dalan sekreterleriymiş, Ergenekon’dan aranıyor’ diye akıl yürütüyor. İkisi de üyemiz değil. Belki onlar da başka konuşma grubunun üyeleri. Mesela Kâmran beyin Ankara’da ‘Nenehatun 4’ diye bir grubu var. Yine Ankara’da Parlamenterler Birliği, Başkent grupları var. İstanbul’da Mabeyn lokantasında buluşan grubu, Filizli Köşk grubu var. Çoğu emekli olmuş, yaşını başını almış insanlar oturup yurt, dünya meselelerini konuşuyor. Ne var bunda? Konuşan herkesi hedef yaparsanız ortada adam kalmaz. '1954'te kurulmuş'Rahmetli babam 1954’de mebusluğu bıraktıktan sonra 5-6 arkadaşıyla haftada bir çay sohbetleri yapmaya başladı. Dikkatinizi çekerim, ‘Milliyetçiler Derneği’ni bunlar kapattırdı’ diyorlar. Dernek 1953 başında kapatılmış, bu sohbet grubu 1954 sonuna doğru kurulmuş. İlk başta Fevzi Çakmak, Fahrettin Altay, Rauf Orbay gibi Cumhuriyeti kuran kadro bir araya gelenler. Sonra Nihat Erim’den tutun, Sadi Irmak’a Ahmet Faik Barutçu’dan Ferit Melen’e ebediyete intikal etmiş 103 üyesi olmuş. 'İsim babası Fahri Korutürk'“Osmanlı’dan devam ediyor demeleri tamamen yakıştırma. Adı Osmanlıca Encümen-i Dâniş, yani Danışmanlar Komisyonu diye bu yakıştırmayı yapıyorlar. Bunun Osmanlı’nın 1851’de kurduğu komisyon ile hiç ilgisi yok. Zaten o ismi de 1974’de gruba katıldığında rahmetli Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk koydu. “Nereden biliyorsun?” derseniz, oradaydım. Çünkü başta bu grup, daha küçükken bizim Suadiye’deki iki katlı evimizde toplanırdı; 15 yaşımdan beri ben de toplantılar evimizde yapıldığında büyüklerime hizmet ederdim. 1974’de bir toplantıda Korutürk döndü, ‘Sizin niye bir adınız yok?’ diye sordu ve bu ismi teklif etti. Diğerleri de kabul etti. 1980’de babamın vefatı sonrasında ben de gruba alındım. O tarihten bu yana da gruptayım. 'Sanki 28 Şubat'tan intikam duygusu var'“Grubun üyeleri artıp evlere sığmaz olunca, Moda Deniz Klübü’nde 15 günde bir toplanalım dendi. Toplanıyoruz ama, dediğim gibi herkes yaşlı, hasta olduğu için tam kadro olunamıyor. En son geçen hafta toplandık, tamamen Gazze’yi konuştuk. Bu hafta yine toplanıyoruz. Grubumuzdaki asker kökenli arkadaşlarımızın isimleri büyük olduğu için özellikle dikkat çektiğimizi düşünüyorum. İsmail Hakkı Karadayı, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Bülent Ulusu, Atilla Ateş, Aytaç Yalman, Necdet Timur, İrfan Tınaz asker kökenli üyelerimiz. 28 Şubat’ta olan isimlerin çoğu. Bu nedenle bir intikam duygusu da var mı diye düşünüyorum. Adeta bizim üzerimizden asker yıpratılmaya çalışılıyor. 'Meclis'e giren toplantıya katılmaz'“Oysa sadece asker üyeler yok ki. Siyasetçi olarak benden başka Necmettin Karaduman, Cahit Aral, İlhan Evliyaoğlu, bilim dünyası kökenli, sizin (Radikal) yazarınız Mustafa Aysan var mesela. Bilir misiniz, ben ya da diğer siyasiler, Meclis’te iken toplantılara katılmayız, parti kimliğimiz diğerlerini rahatsız etmesin diye. Emekli diplomat olarak Özdem Sanberk, Oktay İşcan, Sönmez Köksal, İlter Türkmen, Temel İskit var. Bizi belli bir bakış kalıbına yakıştırmak isteyenler bu çeşitliliği görmeli; Temel bey Taraf gazetesinin yazı kadrosunda mesela.'Cumhuriyetin laik, demokratik üniter yapısını savunuyoruz'Bizi bu kadar hedefe koymalarının bir nedeni de Kıbrıs olabilir mi diye de düşünüyorum. Çünkü katılanların çoğu Kıbrıs konusunda çalışmış ve hükümetin Kırbıs politikasını eleştiren isimler. Daha çok sanırım, bu grubun cumhuriyetin laik, demokratik üniter yapısını savunan bir grup olması dikkat çekiyor. Ama dediğim gibi, her oturup dost sohbeti yapanı komplo kuruyor diye hedefe koyarsanız, bu yanlış olur. Çetelerin, suç işleyenlerin yanına oturup kendi arasında konuşan insanları nasıl koyarsınız?”