Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı fatih Dönmez, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Karadeniz'deki gaz keşfine ilişkin konuşan Bakan Dönmez, "Yaptığımız hesaplamalara göre, bugünkü şartlarda ithal ettiğimiz gaza göre çok daha ekonomik üreteceğiz" dedi.
Dönmez açıklamalarının devamında da, "Doğal gaz keşfinde 320 milyar metreküpü yukarı doğru revize etmeyi düşünüyoruz. Mühendislik bilgisi dışında herhangi bir bilgiyi paylaşmıyoruz. 2023 yılında bu gazı şebekeye bağlayıp vatandaşların hizmetine sunacağız" diye konuştu.
Karadeniz'deki Sakarya Gaz Sahası ile ilgili, "Bu saha Türkiye Petrolleri’nin yüzde 100’üne sahip olduğu bir saha. Bundan sonra ilave kuyuların açılması için şüphesiz dışarıdan yapım hizmeti alabiliriz" diyen Dönmez, şöyle devam etti:
"En uygun teklifleri değerlendirmek suretiyle yaptıracağız. Bazı işleri kendi içimizde çözüme kavuşturacağız. Petrol endüstrisine yakın olanlar bilir ki bu işler dışardan temin edilir. Bu işlerin tamamını kendi içinizde çözmeye başladığınızda maliyetler artar. Hangisi ekonomik olacaksa kurum lehine o şekilde devam ediyoruz. Sondaj hizmetleri, testler için hizmetler var. Onlardan da hizmet alabiliyoruz, tüm dünyada da öyle.
Bizim yaptığımız hesaplamalar şunu gösteriyor. İthal ettiğimiz gaza göre bunu çok uygun mal edeceğiz. Doğal gaz piyasasında ülkeler uzun dönemli planlamalarla ilerliyor. Yıllık 45-50 milyar metreküplük doğal gaz tüketimimiz var. Büyümeye bağlı olarak talep projeksiyonu yapıyoruz. Kışın çok sert geçerse talep nerede oluşur, ılık geçerse ne olur diye planlar yapıyoruz. Arz planlaması da yapıyoruz. Azerbaycan, Rusya, İran başta olmak üzere çeşitli uzun dönemli kontratlarımız mevcut. Asgari 20 yıllık anlaşmalar yaparız. Sebebi şu: İlk etapta boru hattının yapılması lazım. Herkes kendi sınırına kadar boru hattını inşa edecek. İran, Türkiye, Rusya boru hatlarını planlayacak. Uzun dönemli anlaşma olmadan kontratın yükümlülüklerini yerine getirmek için boru hatlarını planlamak lazım. Orta ve kısa dönemli kontratlarla süreci yönetebilirsiniz. Denize kıyısı olan bir ülkeyiz. LNG alma imkanına sahibiz. Biri özel sektörde diğeri BOTAŞ’ta. Yüzer LNG terminallerini sisteme bağladık. Birisi İzmir’de diğeri de Hatay Dörtyol’da. Bunlarla biz boru gazına alternatif kaynak oluşturmuş olduk.
Türkiye’nin arz güvenliği güvenli şekilde bugüne kadar yürüdü. Bu kaynaklar yurt dışı kaynakları. Arzu ettiğimiz yıllarca hayalini kurduğumuz keşfi hamdolsun bu yıl içinde yakalamış olduk. Bunu da sisteme dahil edeceğiz."
"Yeni keşifler oldukça Akdeniz’de Karadeniz’de dışa bağımlılığımız azalacak. Enerjide bağımsızlığı yakalamak Türkiye için önemli" diyen Bakan, "Daha ekonomik olacağını öngörüyoruz. Bu doğal gazın sisteme dahil edilecek olması gaz fiyatları müşterilere olumlu yansır. Gaz fiyatlarının düşeceğini bugünden söyleyebiliriz. Yaptığımız sondajlarda bazı gaz akışları okuyoruz. (Doğu Akdeniz'de keşif yapıldığı iddiası) Ekonomik olması ve bunun sürekliliği de çok önemli, bu bilgiler doğru değil, ümitliyiz. (Doğu Akdeniz) Bulduğumuzda açıklarız" ifadelerini kullandı.
Bakan Dönmez'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Kuzey Denizi’nde üretim giderek düşüyor. Karadeniz’de açıklanmış keşiflerin en büyüğü bizimki. Romanya, Ukrayna, Bulgaristan’ın çalışmaları devam ediyor. İlave keşiflerle birlikte Karadeniz’in potansiyel barındırdığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Komşu ve yakın ilişki içinde olduğumuz ülkelerle sondajla ilgili bazı talepler geliyor. Kendi programımıza yoğunlaşmış durumdayız. İmkan olursa bu servisleri onlara da verebiliriz."
"Doğu Akdeniz’de son yıllarda özellikle bizim yoğun şekilde petrol ve doğal gaz aramalarına başlamamızla birlikte o bölgedeki ülkelerin hatta diğer ilgili ülkelerin dikkatini çekti. Türkiye son yıllarda Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bölgede sözü dinlenen oyunu kurgulayan bir ülke konumuna geldi. Bu durumu istemeyen bazı güçlerin bu tip faaliyetlerimize engel olmak istediklerini biliyoruz."
"Kararlılıkla bunu sürdürüyoruz. Gerek KKTC’den aldığımız ruhsat sahaları gerekse Türkiye’nin kıta sahanlığındaki petrol aramaları devam edecek. Kimsenin malında mülkünde gözümüz yok. Kimse de hakkımıza hukukumuza kimse göz dikmesin."
"Bize su altı, su üstünde ordumuz refakat etti. Navtex ilan etmek, o bölgede bir çalışma yapılacaksa denizcilere uyarı veriyorsunuz. Bu bölgede çalışma yapacağım, çarpışma, kaza olmasın diye. Bugüne kadar ciddi bir sorun yaşamadık. Güvenli bir şekilde çalıştık."
"Doğu Akdeniz’de 1740 kilometrelik kıyı uzunluğumuz var. Uluslararası kurallara göre kıta sahanlığı belirlenirken kıyı uzunluğu, nüfusu hakkı tanınmış. Adaların dışında kalan bölgede coğrafyamızın verdiği üstünlüğü kullanarak kıta sahanlığı ilan etmişiz."
"Meis, Lozan’da Yunanistan’a bırakılmış bir ada değil. İtalya, Yunanistan’a bu adayı bırakmış. O dönemki hükümet buna ses çıkarmayıp, itiraz etmemiş. Meis, Kaş’a 2 kilometre uzaklıkta, yüzerek bile gidilecek mesafede."
"Fransa 1977’de İngiltere ile ada konusunda sorun yaşamış. İngiltere’ye bağlı, Fransa’ya yakın adalar var. Kanal adaları olarak adlandırılan adalar var. İngiltere diyor ki, bu adalar benim kıta sahanlığımızın uzantısı sayılır. Fransa itiraz ediyor. Ortak hattan paylaşım yapabiliriz diyorlar. Hukuka başvuruyorlar ve Fransa haklı bulunuyor. Fransa aslında bugünkü Türkiye tezlerini savunup kazanıyor. Ama Adalet doğruyu bulmuş. Vicdanının sesini dinleyecek adil bir yargıç, daha önceki kararları göz önüne aldığında daha farklı bir karar vermesi mümkün değil."
-Aslında karada da ciddi anlamda sondaj faaliyetlerimiz var. Geçtiğimiz yıl 120 sondaj yaptık. Geçtiğimiz yıl en yüksek yurt içi üretimi gerçekleştirmişti. Dün gelen rakamı paylaşayım: 55 bin 260 varil günlük üretimimiz oldu.
-İhtiyacımızın yüzde 7-8’ini karşılayabiliyoruz. Trakya’da inşallah yeni keşifleri milletimizle paylaşacağımızı ümit ediyorum.
-Kayaçların arasına sıkışmış olan petrol ve gazı sağmaya çalışıyoruz. Başta ABD olmak üzere birçok yerde kullanılıyor. Diyarbakır Bölgesi’nde çatlatma yöntemiyle arama yapıyoruz.