Enerji Bakanı Yıldız: 3 kişiye DNA testi yapılacak

Enerji Bakanı Yıldız: 3 kişiye DNA testi yapılacak
T24 - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, grizu faciasında cenazesine ulaşılan 28 kişiden kimliği belirlenemeyen 3 kişi ile ilgili ''3 kardeşimizin kimlik tanımlaması ile alakalı DNA testi yapılması zorunluluğu doğdu. Kan ve kemik örnekleri alınıp, İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilecek'' dedi. Bakan Yıldız, dün 13, bugün (21 Mayıs 2010) de 12 işçinin cenazelerinin defnedildiğini, Zonguldak ve Türk halkına tekrar baş sağlığı dilediğini belirterek, şöyle konuştu: ''Adli Tıp Kurumu yetkilileri ile görüştük. İnşallah onlarda sonuçları çok hızlı şekilde geri gönderecekler. Ocaktaki iki kardeşimizle ilgili çalışmalara devam ediliyor. Ümidimiz, inşallah kısa süre içerisinde 2 işçi kardeşimize de kurtarma ekiplerimizin ulaşması ve oradan çıkartmasıdır. İnşallah ümit ediyorum ki kısa zamanda bunlar olur.'' Bakan Yıldız, bazı internet sitelerinde, 'kayıp 2 işçiye ait bazı materyallerin bulunduğuna yönelik haberler yer aldığına' yönelik soru üzerine, şöyle dedi: ''Bizim tarafımızdan kesinleştirilmeden, en son teyitleri alınmadan bunları kamuoyuyla paylaşmadığımızı ve bu ciddiyete itina gösterdiğimizi belirtmiştim. Çünkü bu süreç içerisinde çok ciddi bilgi kirliliği de oluştu. Bunları bir taraftan gidermeye çalışıyoruz. Bilen bilmeyen bir çok kişi bu konu ile ilgili fikir beyan etmeye başladı. Arkadaşlarımız o göçün altındaysa çok uzun sürmeyeceğine inanıyoruz. 2 arkadaşımızı çıkarttıktan sonra idari, teknik ve adli soruşturmalarımız devam edecek.'' Yıldız, ''Taşeron firmadan tekrar TTK'ya dönüş başlayacak mı?'' şeklindeki soruyu ise şöyle yanıtladı: ''Hayır, onun söylemek için çok erken, bunu teyit edecek bilgiler için de erken. Ama oradaki özel sektör, kamu veya işçi kardeşlerimiz idari, teknik ve adli soruşturmaların sonucunda çıkacak sonucu kime fatura etmemiz gerektiriyorsa biz onu çekinmeden edeceğiz. Bu konuda ne bir ön yargımız, ne de öngörümüz var. Bunu bırakın, kanunla nezdindeki vebalini, hakkaniyet açısından baktığımızda da hiç kimsenin hakkını, hukukunu yeme hakkı kimsede olamaz. O yüzden bu konuda son derece net ve açık ifadeler kullanıyorum kim suçluysa, kimin taksiratı varsa o bunun bedelini o ödeyecek.''