Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun (EPDK) elektrik fiyatlarına yaptığı zammı değerlendiren enerji ekonomisti Çağada Kırım, esnaf ve üreticiye yüklenen elektrik maliyetlerinin çarpan etkisiyle tüm ürün ve hizmetlerin fiyatlarını artıracağını, vatandaşların da görece evlerinde daha ucuz elektrik tükettiklerini düşünürken, aslında elektrikteki maliyet farkını son tüketici olarak ödeyeceğini söyledi. Öte yandan, Türkiye'nin dünyanın aksine fosil yakıtlara daha fazla destek verdiğini belirten Kırım, "Bunun kısa vadede tüketicilere görece olumlu etkisi olabilir ama orta vadede sonucu olumsuz olacak. Ne yazık ki orta vadede ucuz elektrikten söz edemeyecek hale geleceğiz” dedi.
Elektrik zamlarını ve elektrik piyasasındaki gelişmeleri değerlendiren encazip.com kurucusu ve enerji ekonomisti Çağada Kırım, orta vadede Türkiye’yi bekleyen tehlikelere dikkat çekti. Kırım ANKA Haber Ajansı’na şu değerlendirmeleri yaptı:
Rusya-Ukrayna krizi ve pandemi sonrası talepteki artış tüm dünyada enerji fiyatlarının artmasına neden oldu. Bununla birlikte hızlı kur artışı ülkemizin bu krizden çok daha fazla etkilenmesine neden oldu. Şayet döviz kuru Aralık- Kasım 2021'deki 8-9 TL seviyelerinde olsaydı biz bu global krizden yüzde 60 oranında daha az etkilenirdik.
Buna ilave olarak dünyada tek olan bir uygulama ile ülkemizde fosil kaynaklar desteklenmekte ve fosil kaynaklardan satın alınan elektrik fiyatı yenilenebilir kaynaklara göre daha yüksek tutulmaktadır. Bunun kısa vadede tüketicilere görece olumlu etkisi olabilir ama EPDK aldığı bu karar ve buna benzer çeşitli kararlar, yenilenebilir enerji santralleri yatırımlarının önüne geçmektedir.
Bu gelişmeler de yatırımcıları korkutmakta ve dolayısıyla orta vade için alarm vermektedir. Orta vadede yenilenebilir enerji yatırımlarının azalmasına, dolayısıyla fosil kaynaklı doğal gaz, ithal kömür veyahut da kömür kaynaklı üretimin artmasına neden olacaktır. Ne yazık ki orta vadede ucuz elektrikten söz edemeyecek hale geleceğiz.
encazip.com'un kurucusu, enerji ekonomisti Çağada Kırım, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada da şu bilgileri paylaştı:
EPDK tarafından alınan karara göre, elektrik tarifeleri evler için yüzde 20, iş yerleri için yüzde 30 ve sanayiciler için yüzde 50 zamlandı. Normal koşullarda her çeyrek başında açıklanan elektrik fiyatları bu yıl 2. defa gelenekselleşmiş zam döneminin dışında gerçekleşti. Bu gecikmiş temmuz zammı olarak da değerlendirilebilirken üçüncü çeyrek dönemin başlangıcı olan ekim ayında yapılacak ek bir zammın da öncüsü olabilir.
Yapılan son zamla birlikte enerji bedeli üzerinde yılbaşından itibaren evlere yüzde 184, iş yerlerine yüzde 266 ve sanayiye yüzde 407’lik bir zam yapılmış oldu. Son zamla birlikte 2021 yılının aralık ayında 500 TL elektrik faturası ödeyen bir ev tüketicisi eylül ayında bin 420 TL ödeyecek, aynı dönemde 2 bin TL ödeyen bir iş yeri tüketicisinin faturası eylül ayında 7 bin 310 TL gelecek. Vergiler dahil fiyatlara göre eylül ayında tüketiciler kWh başına evlerde düşük tüketimde 1,73 TL ve yüksek tüketimde 2,60 TL, iş yerlerinde düşük tüketimde 3,34 TL ve yüksek tüketimde 4,45 TL ödeyecek.
Konutlardaki fiyata yapılan zammın görece düşük olması ilk bakışta özellikle dar gelirli hane halkının menfaatine gibi görünse de gerçekte durum bundan çok farklı. Zira esnaf ve üreticiye yüklenen elektrik maliyetleri çarpan etkisiyle tüm ürün ve hizmetlerin maliyetini artırıyor, hane halkı evde ucuz elektrik kullandığını düşünürken aslında elektrikteki maliyet farkını son tüketici ürünlerinin fiyatına yansıyan artışta ödemiş oluyor. Üretimde en önemli girdi maliyetinin enerji maliyeti olduğu göz önünde bulundurulduğunda tüm ürünlerin fiyatının artması direkt olarak enflasyonu artırıyor ve tüketici maliyet bazlı bir elektrik faturasında ödeyeceği tutardan çok daha fazlasını market alışverişinde veya diğer ürün ve hizmet satın almalarında ödemiş oluyor. 2018 yılından günümüze enflasyon verilerine bakıldığında bu durum verilerle doğrulanırken sanayi elektriğindeki bu yüksek artışın önümüzdeki ayın enflasyon verilerine ciddi ölçüde yansımasına kesin gözüyle bakılıyor.
Elektrik zamlarının arkasındaki en büyük neden aşırı yükselen elektrik maliyetleri oldu. 2021 yılının aralık ayında kWh başına 1 TL olan elektrik maliyeti, bu yıl ağustos ayında yüzde 206’lık artışla 3,06 TL seviyesine yükseldi. Bu maliyet 2018 yılı ağustos ayı ile kıyaslandığında ise yüzde 913’lük rekor bir artış olduğu görünüyor. Çoğunluğu doğal gaz ve ithal kömür gibi yabancı kaynaklara bağlı olan elektrik üretimi, kurdaki artış ve küresel enerji krizlerinden ciddi anlamda etkilenmiş durumda.
BOTAŞ tarafından açıklanan elektrik üretimi amaçlı doğal gaz tarifesine de 1 Eylül’den geçerli olmak üzere yüzde 50’lik bir zam yapıldı. Elektrik üretiminin önemli bir çoğunluğunun doğal gaz kaynaklı santrallerden karşılanıyor olması nedeniyle bu zam elektrik maliyetlerini direkt olarak artıracak ve tüketici elektrik fiyatlarına ekim ayında ciddi bir zam baskısı oluşacak. BOTAŞ’ın son yaptığı yüzde 50’lik zam ile 2022 yılı içinde elektrik üretim amaçlı doğal gaz fiyatında toplamda yüzde 330’luk zam yapılmış oldu. Özellikle kış aylarında gerek doğal gaz talebinin artışı gerekse de doğal gaz kaynaklı santrallerin toplam üretimdeki payının artması ile yıl sonuna kadar tüketicilere etki edecek en az 1-2 zammın daha yapılmasına kesin gözüyle bakılıyor.” (ANKA)
TIKLAYIN: Elektrik ve doğalgaza hangi ayda ne kadar zam geldi?
TIKLAYIN: Elektrik ve doğalgaza zam