Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Türkiye'deki JES ve maden sahası sayısını açıkladı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Türkiye'deki JES ve maden sahası sayısını açıkladı

CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül’ün soru önergesine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın verdiği yanıta göre, Türkiye’deki 63 Jeotermal Enerji Santrali (JES) ile 14 bin 904 maden sahası olduğu belirtildi.

Bakanlık, CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül'ün sorusu üzerine, “2022 yılı Şubat ayı sonu itibariyle Aydın ilimizde 872.81 MW kurulu gücünde 32 adet, Türkiye genelinde ise 1.676,17 MW kurulu gücünde 63 adet faal JES bulunmaktadır” yanıtını verdi. Bakanlık bu tarihten sonra kaç firmaya daha izin verildiğini ise açıklamadı.

ÇED olumlu raporlarına dava açıldı

Sözcü'den Latif Sansür'ün haberine göre, ÇED süreçleri etkin işletilmediği, JES firmaları lehine yasaların hiçe sayılarak Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) olumlu raporu verildiği için yöre sakinleri ile firma yetkilileri arasında gerginlikler ise sürüyor. Efeler, Kuşadası, Köşk, Germencik, Buharkent ilçelerinin köylerine verilen 10'u aşkın ÇED olumlu kararları ile ilgili yargı süreçleri devam ediyor.

Aydın'da 270 maden sahası

Bakanlığın, Bülbül'ün sorularına verdiği yanıtta ayrıca Türkiye genelinde maden sahalarının sayıları ve işleyişleri hakkında bilgi verildi. “Aydın ilimizde 73 arama, 197 işletme ruhsatlı olmak üzere 270; Türkiye genelinde ise 9 bin 796 arama, 5 bin 108 işletme ruhsatlı olmak üzere toplam 14 bin 904 maden sahası bulunmaktadır” denildi.

"Ekosistem yok ediliyor"

CHP'li Bülbül, yaptığı açıklamada JES ve madenlere kontrolsüz bir şekilde verilen izinlerde toplumsal maliyetin düşünülmediğini belirterek şunları söyledi;

"Türkiye’de doğal varlıkların kullanımı konusunda AKP iktidarının politikaları ülkeyi delik deşik etmek üzerine kurulu. Şirketler kazansın diye yurttaşın yaşam alanı talan ediliyor, tüm bunların toplumsal maliyeti asla düşünülmüyor.

Ekosistem yok ediliyor, tarım ürünleri kalıcı hasara uğruyor, ürünlerin kalitesi düşerken yapılan testlerde zararlı kimyasallara rastlanıyor. Bunların hepsi birkaç şirketin kazancı uğruna ortaya çıkan sonuçlar.

Elbette enerji bir ihtiyaç. Ancak tesislerde yapılan arama çalışmaları da kanunlara ve yönetmeliklere aykırı yapılıyor. Bölgelerin ihtiyaçları göz önüne alınmalı ve buna göre izinler verilmeli. AKP iktidarı ruhsat ve izin vermeyi bir bürokratik işlem gibi görerek ihale etmeye, ruhsat dağıtmaya devam ediyor. Tüm bunlara bir an önce son verilmeli ve yaşam alanlarımız korunmalıdır."