Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ekim ayına ilişkin enflasyon endekslerini açıkladı. Buna göre tüketici fiyat endeksi önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 19,89 arttı. Yıllık bazda en yüksek artış yüzde 27,41 ile gıda ve alkolsüz içeceklerde yaşanırken, bu grubu yüzde 25,23 ile lokanta ve oteller, bunu da yüzde 23,03 ile ev eşyası takip etti.
Açıklanan enflasyon rakamlarından sonra Kasım ayından itibaren yenilenecek kira sözleşmeleri için geçerli olacak zam oranı da yüzde 17,09 oldu.
Ekim'de üretici enflasyonu ise yıllık yüzde 46,31'a çıktı. Böylelikle yıllık üretici enflasyonu Haziran 2002'den bu yana yani AKP iktidarında en yüksek seviyi gördü. ÜFE ile TÜFE arasındaki makas da 26,42 puana ulaştı. Yapılan son zamlar bu makasın daha da açılacağını ve tüketici enflasyonunun yıllık yüzde 20'nin üzerine çıkabileceğini gösteriyor.
Özellikle perakendeciler olmak üzere çok sayıda sektör yüksek maliyetleri ürünlere yansıtamayıp kâr marjının düştüğü gerekçesi ile yüksek ÜFE'den şikâyet ediyor.
Enflasyon Araştırma Grubu'nun TÜİK'ten farklı olarak açıkladığı istatistiklere göre ise 12 aylık enflasyon yüzde 49,87 oldu.
Ekonomistler yüksek enflasyon ve belirsizliğin faturasının katlanarak tüketiciye yansıyacağını söylüyor. Ekonomist Özlem Derici Şengül'e göre gıda ve enerji fiyatlarındaki artışın ikincil etkileri devam edecek. Özellikle gıda ve enerjideki aylık yüzde 20'leri aşan artışlar önümüzdeki aylarda da sürecek.
Şengül, "Önümüzdeki ilk çeyrekte bir yüksek enflasyon seyri görüyoruz. Maliyetlerin ileriye taşınması söz konusu. Bu bir fiyat şoku gibi değil. Yani önce yükselip sonra düşmeyecek. Daha çok kalıcı bir yükselişten bahsediyoruz. Bu durumda da önümüzdeki aylarda enflasyon için yüzde 20'nin üzerini göreceğiz" dedi.
Yakın dönemde enerji ve gıda olmak üzere ciddi fiyat artışları ile karşılaştığımızı aktaran Şengül, “Enerji ve ham madde fiyatlarındaki artış ithal fiyatlar geçişkenliği üzerinden üretici fiyatlarını baskı altında tutuyor. Genellikle üretici fiyatları ile tüketici fiyatları arasındaki fark 2-3 ayı buluyor. Bu süreçte üreticiler kendi marjlarından harcıyor. Ancak bu duruma en fazla 3 ay katlanılabilir. Hemen ardından eğer fiyat artışlarında bir çekilme olmazsa bu durumda üreticiler bu maliyeti tüketiciye yansıtmak zorunda kalıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Öğretim Üyesi Atılım Murat'a göre para politikasında ciddi bir belirsizlik var. Murat, “Merkez Bankası Haziran 2022'ye kadar enflasyonun yüksek kalacağını öngörüyor. Sonra sert bir düşüş bekliyor. Bu nasıl olacak belli değil. Ne olacak da düşecek? Ama biz yüksek enflasyon ortamında yaşamaya devam edeceğiz. Çünkü yapılması gereken, yapılacak olan çok sayıda zam da var. Yeni zamlar da enflasyona etki edecek. Artık biz enflasyon konusunda çıpasız kaldık. Yani Merkez Bankası da bir çıpa belirtmiyor. Bir ara çekirdek enflasyona vurgu yaptı. Sonra, 'manşet enflasyona bakıyoruz' dedi. Ama şu an bir çıpa yok gibi. O nedenle de piyasa önünü göremiyor. Öngörülebilir bir ortam yok. Önümüzdeki dönemde faiz konusunda da farklı senaryolar konuşabiliriz” dedi.
Atılım Murat, üreticilerin fırsat bulduğunda zamları toplu olarak yansıtacağını belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Yüksek enflasyon yüzünden geniş kitleler ezilmiş durumda. Yani reel gelir düştü. İnsanların harcanabilir gelirleri de eridi. ÜFE ile TÜFE arasında açılan makas sonrası zam baskısı da var. Bu durumda üreticiler maliyetlerindeki artışların hepsini yansıtamayabilir. Ama yansıtmak isteyecek. Çünkü girdi maliyetleri aşırı artıyor. Şimdiye kadar büyük ölçekli şirketler bu zamları yansıttı, bundan sonra da küçük ve orta büyüklükteki işletmeler yansıtacak. Hatta 2-3 adım sonrasını düşünerek yüklü miktarda zamlar yapılabilir. Çünkü artık kimse önünü göremiyor ve yapacağı zammın da bu ortamda yetersiz kalacağını düşünebilir.”
Ayrıca ekonomistlere göre tek haneli enflasyon 2023 başına kadar zor.
Ekim ayının zam şampiyonlarından bazıları ise şöyle oldu: Kadın hırkası yüzde 48,2, erkek montu yüzde 44,2, sivri biber yüzde 37, domates yüzde 32,2, kömür yüzde 28,7, soba yüzde 19,3, LPG yüzde 19,3, tüp gaz yüzde 12,1.
Dolar karşısında güne 9,60 seviyesinden başlayan Türk Lirası enflasyon rakamları sonrası 9,77'ye yükseldi. TSİ ile 17.00'da ise Türk Lirası dolar karşısında 9,5954 seviyesinden işlem gördü.
Enflasyon oranları ile birlikte açıklanan Yeniden Değerleme Oranı da bu yıl yüzde 36,2 olarak açıklandı. Ceza, harç ve vergi artışları için kullanılan bu oranın nasıl uygulanacağı konusunda gözler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'da. Cumhurbaşkanı'nın bu oranları değiştirme yetkisi bulunuyor. Eğer bu oran düşürülmezse pasaporttan ehliyete, kimlik harcından MTV ve trafik cezalarına kadar birçok kalemde 1 Ocak'tan itibaren enflasyonun da çok üzerinde olan yüzde 36,2 artış bekleniyor.
Emre Eser
© Deutsche Welle Türkçe