Merkez Bankası’nın yeni Başkanı Naci Ağbal, düzenlediği basın toplantılarında soğukkanlı bir insan izlenimi vermişti. Umarım gerçekten öyledir çünkü enflasyondaki beklenmedik artış karşısında buna ihtiyacı olacak. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tüketici enflasyonunun geçen ay yüzde 0.91 arttığını açıkladı. Ekonomistler ve genel olarak piyasanın beklentisi 0.70 civarında bir artıştı. Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 17’ye çıkararak para politikasını sıkılaştırmasına rağmen (Yüksek faiz, enflasyona karşı etkili bir silah) enflasyon bir türlü kontrol altına alınamıyor. Neden böyle? Tek bir sebebi yok. Bir tarafta yapısal sorunlar var. Bunu özellikle gıda fiyatlarındaki yüksek oranlı artışlarda görüyoruz. Şubatta gıda fiyatları yüzde 2.57 arttı. Gıda enflasyonunu faizle çözmek mümkün değil; tarım arazileri azalıyor, çiftçi para kazanamadığı için köyleri terk ediyor... Bunlar yapısal sorunlar...Öbür yanda dolara bağlı fiyat artışları var. Geçen yıl dövizdeki artışa bağlı olarak gübre, yem ve mazotun fiyatı patlamıştı...Aksi gibi pandemiye bağlı olarak bütün dünyada emtia, yani temel hammadde fiyatları da artıyor. Ham petrol fiyatı dolar bazında yıllık yüzde 23, bakır fiyatı yüzde 19.6, pamuk fiyatı yüzde 14.8 arttı. Bu artışlar önümüzdeki aylarda ister istemez Türkiye’ye de yansıyacak. TÜİK'in açıkladığı yıllık enflasyon şu anda yüzde 15.6. Nisan’da yüzde 16, belki 17’ye çıkacak. Ve Merkez Bankası’nın politika faizi yetersiz kalacak.
Naci Ağbal, eski Başkan Murat Uysal’dan yüzde 10.25’te aldığı faizi yüzde 17’ye çıkarmıştı. Enflasyon yüzde 17’ye yükselirse Merkez Bankası’nın 1-2 puan daha faizi artırması gerekecek. Yapabilecek mi?Piyasa, faiz artırımı için bastırmaya şimdiden başladı. Yabancı yatırım kuruluşu Bluebay’in tanınmış yöneticisi Timothy Ash, şubat ayı enflasyonu açıklandıktan kısa süre sonra Twitter’da şöyle yazdı: “Türkiye’de enflasyon şubatta yine beklentilerin üzerinde arttı. Manşet tüketici enflasyonu yüzde 15.61’e, çekirdek enflasyon yüzde 16.21’e yükseldi. Ağbal’ın faizi artırmaması için çok az neden var.”Cinsiyetçi bir deyim olsa da konuya cuk oturduğu için kullanacağım, lütfen bağışlayın: Bekara karı boşamak kolay. Timothy Ash binlerce kilometre uzaktan Ağbal’a faiz aklı veriyor ama AKP ve iktidar medyası içinde çok sayıda kişi buna karşı.
Cumhurbaşkanı’nın ekonomi başdanışmanı Yiğit Bulut geçen hafta Twitter’da, “Gelişmekte olan piyasalarda merkez bankası en yüksek faizi veren Türkiye. Bu gece parası en çok değer kaybeden Türkiye… Anlamı çok açık; faizi yükseltmek ile paranın değeri korunamıyor!” diye yazdı. Cumhurbaşkanı’nın bir başka ekonomi danışmanı, Cemil Ertem, bir süre önce “Neoliberal körlük ve saldırı yalnız akademi ve medya ile sınırlı değildir. Milli olmayan siyasetçi ve bürokratlar yüksek faizci-neoliberal politikaları ideolojik saplantı katılığında savunabiliyor” demişti. Bulut ve Ertem’in sözlerinin Ağbal’ı hedef aldığı açık.Sabah gazetesi yazarı Okan Müderrisloğlu’nun Merkez Bankası’nın düzenlediği basın toplantısında Naci Ağbal’la yüksek faiz konusunda polemiğe girdiğini de unutmayalım. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yüksek faize karşı olduğunu hatırlatan Müderrisoğlu’na Ağbal, "Para politikasındaki duruşumuza ilişkin değerlendirmelerinizi son derece eksik ve yanlış bulduğumu belirtmek istiyorum" diye cevap vermişti.
Bir yanda yeni faiz artırımı isteyen, “Artırmazsan TL’yi satarız” demeye getiren yabancı yatırımcılar, öbür yanda Berat Albayrak'a yakın yakın olduğu bilinen, düşük faizden yana ekonomi kurmayları.
Ağbal'ın işi gerçekten çok zor. Önümüzdeki günler çok şeye gebe...