Hürriyet yazarı Erdal Sağlam, "Enflasyonla yeterince mücadele edilmemesinin de etkisiyle ratingler düştüğü için yurt dışından zaten artan borçlanma maliyeti daha da yükselecek, bu da dönüp reel ekonomiyi olumsuz etkileyecek" iddiasını ileri sürdü.
Erdal Sağlam'ın "Enflasyonu boşvermenin faturası ağır olacak" başlığıyla yayımlanan (2 Şubat 2017) yazısı şöyle:
Asıl görevi enflasyonla mücadele olan Merkez Bankası’nın Başkanı Murat Çetinkaya, enflasyonla mücadele edilmediğini itiraf eder gibi konuştu. Son yıllarda hep yaşandığı gibi; yılın ilk ayında enflasyon hedeflerini hem de çok yüksek oranlarda revize etti.
Her şeyden önce şunu söylemek gerekir ki; enflasyon hedefi yüzde 6.5’dan 8’e çıkarılmasına rağmen, yıl sonunda bu oranda kalınacağını bekleyen çok az. Şu anda piyasa tahminleri yüzde 9 civarında. Ancak piyasa analistleri hep baştan temkinli davranıp, daha sonra beklentilerini sürekli yukarı çıkardılar. 2017 yıl sonu yaklaşırken beklentiler yüzde 10 ve üzerine çıkarsa, bence sürpriz olmamalı.
Zaten Merkez Bankası Başkanı da Enflasyon Raporu’nu açıklarken, yıl sonu için değil ama yıl içinde çift haneye çıkılabileceğini kabul etmiş. Yılın ilk yarısında enflasyonun çift hanelere çıkma beklentisi olup olmadığı sorulduğunda Çetinkaya, “Çift hane elbette önemli bir risk. Buna karşı mutlaka elimizdeki tüm araçları kullanacağız” yanıtını vermiş.
Çetinkaya, elimizdeki tüm araçları kullanacağız diyor ama kullanmadığı ortada. Bunun nedeni siyasi baskı ve önümüzde referandum ve muhtemel seçim süreci olduğuna göre, bundan sonra “elindeki tüm araçları” kullanacağı da şüpheli.
Öyle olsa kurlardaki hızlı seyiri durdurmak için kararlı mücadele eder, gereken faiz kararlarını alırdı. Merkez Bankası bence, yayınladığı Enflasyon Raporu’nda fiyatlara kur geçişkenliği konusunda yeterli özeni göstermediğini de itiraf etmiş. Raporda enflasyon üzerinde döviz kuru ve ithalat fiyatları geçişkenliğine ilişkin özel bir bölüm yer almış. Mal grupları için oranlar verilirken, toplulaştırılmış endekslere bakıldığında; enflasyon üzerinde iki yıl sonunda birikimli ithalat fiyat geçişkenliğinin yüzde 14, döviz kuru geçişkenliğinin de yüzde 17.4 olarak hesaplanmış.
Biz kurların enflasyon etkisi büyük olacak derken, iktidar yetkilileri hep bunun geçici olduğunu söylediler. Biz enflasyonda çift hane riski var derken politikacılar bunu inkar etti ama Merkez Bankası Başkanı şimdi hepsini itiraf ediyor.
Çünkü ekonominin kuralları var; bir şeyleri yapar ya da belli şeyleri yapmazsanız sonuçları bellidir. İşte bu nedenle enflasyon çift haneye doğru gidiyor. Peki, enflasyonun çift hane olması ne değiştirecek?
Her şeyden önce beklentiler üzerinde psikolojik etki yaratacağı açık. Artık insanlar son 10 yıldır alıştıkları tek haneli enflasyonla değil, çift haneyle düşünecekler, planlarını buna göre yapacaklar. Referanduma kadar etkisini daha az görsek bile, yılın ikinci yarısından başlayarak her geçen gün faturanın ağırlaşacağına kimsenin şüphesi olmasın.
Merkez Bankası gösterge faizi 8’de tuttu ama piyasadaki ortalama fonlama faizi yüzde 10.34’e kadar çıktı. Bu artış tüm göstergeleri etkileyecek; Hazine’nin borçlanma faizi, mevduat faiz oranı, bankaların kredi faiz oranları yükselecek. Enflasyonla yeterince mücadele edilmemesinin de etkisiyle ratingler düştüğü için yurt dışından zaten artan borçlanma maliyeti daha da yükselecek, bu da dönüp reel ekonomiyi olumsuz etkileyecek. Maliye yaşanan zorluk nedeniyle vergi toplayamıyor, bankalar aynı nedenle sürekli kredi yeniden yapılandırıyor, fiktif kâr yazıp, risklerini büyütüyorlar. O nedenle ekonomik istikrarı tutan banka ve mali disiplin ayakları da sallanmaya başladı...
Merkez Bankası bağımsız olmazsa, enflasyonla mücadeleyi itiraf ettiği gibi savsaklamaya devam ederse, bu sonuçların hepsini yaşamak zorunda kalacağız.
Ekonomi biz yazdığımız için değil, büyük hatalar yapıldığı için kötüleşiyor...